Ayşe ile İbn-i Ömer ve Mezheplerin Sünneti Nebevi Hususundaki İhtilafı...
Yazar
Mesaj
Yaş :
Konu: Ayşe ile İbn-i Ömer ve Mezheplerin Sünneti Nebevi Hususundaki İhtilafı... Perş. 30 Eyl. 2010, 13:34
Aişe ile İbn-i Ömer'in İhtilafı
İbn-i Cureyh Ata'dan o da Ürve ibn-i Zübeyr'den naklen şöyle diyor.
"Ben ve Abdullah ibn-i ümer, Ayşe'nin hücresine yaslanıp durmuş idik. Biz onun dişini misvaklamasının sesini bile duyuyorduk. O zaman ben ibn-i Ömer "Ey Abdurrahman'ın babası, acaba Peygamber Recep ayında Umre yaptı mı?" diye sordum. "Evet" dedi. O zaman ben Ayşe'ye seslenerek "Ey anne, Abdurrahman'ın babasının ne söylediğini duyuyor musun?" dedim. Ayşe "Ne söylüyor?" dedi. "Peygamber'in Recep ayında Umre yaptığını söylüyor" dedim. O zaman Ayşe dedi ki: "Allah Ebu Abdurrahmanı bağışlasın. Andolsun ki, Resulullah Recep ayında Umre yapmamıştır. Resulullah'ın yaptığı bütün Umre'lerde Ebu Abdurrahman da onunla birlikte idi."
Ravi şöyle diyor: "Bunu ibn-i Ömer de duyuyordu; ama hiçbir şey demeden öylece susmuştu."(1)
Sünnet-i Nebevi'de Ebubekir ile Ömer (1) Hz. Fatıma ile Ebubekir(2) ve Peygamber'in hanımları(3) kendi aralarında ihtilaf etmiştir. Yine Ebu Hüreyre gibi meşhur bir ravi çelişkili konuları nakletmiş ve sünnet hususunda Ayşe ile ihtilafa düşmüştür.(4) Yine sünnet-i Nebevi'de ibn-i Ömer ile Ayşe(5) Abdullah ibn-i Abbas ile ibn-i Zübeyr(6) Hz. Ali ile Osman(7) ve diğer sahabeler kendi aralarında ihtilaf etmişlerdir(8) ve tabiin arasında bu konudaki ihtilaflar o kadar çoğalmıştı ki, sonunda yetmişten fazla mezhep ortaya çıkmıştır. İbn-i Mes'ud'un bir mezhebi var idi, İbn-i Ömer'in ayrı bir mezhebi ve nihayeten İbn-i Abbas, İbn-i Zübeyr, . .İbn-i Uyeyne, İbn-i Cureyh, Hasan'ul Basri, Sufyan-ı Sevri, Malik, Ebu Hanife, Şafii, Ahmed ibn-i Hanbel ve daha bir çoklarının ayrı ayrı mezhepleri var idi. Elbette siyasi etkenlerin zoruyla Ehl-i sünnet nezdinde yalnız dört mezhep resmileşmiş; bu yüzden Ehl-i sünnet fikrinden doğma bu dört mezhep haricindeki bir çok Ehl-i sünnet mezhebi yok olup gitmiştir.
Ama yine de geriye kalan bu dört mezhep de fıkhi mes'elelerin çoğunda birbirileriyle ihtilaf etmektedirler. Bütün bunların sebebi ise onların sünnet-i Nebevi'deki ihtilaflarıdır.
Birisi kendi nezdinde sahih olan bir sünnete dayanarak bir konuda bir fetva verirken diğeri ya kendi re'yine göre içtihad edip hükmediyor veya nass olmadığını iddia ederek onu diğer bir meseleyle kıyas ediyor ve hüküm vermeye çalışıyor.
1 - Zekat vermeyenlerle harbetmek konusunda Ebubekirle Ömer'in ihtilafına işarettir. kaynaklara(bkz.) 2 - Fedek kıssası ile "Biz Peygamberler miras bırakmayız; bizden kalan herşey sadakadır," hadisine işarettir. Kaynaklarına daha önce işaret etmiştik. 3 - Ayşe'nin naklettiği Peygamberin diğer harumlarırun muhalefet ettiği büyüklere süt vermek kıssasına işarettir. 4 - Peygamberin Ramazan ayında cünüp olarak sabahladığinı ve o gün oruç tuttuğunu bildiren hadisine işarettir. 5 - Ayşe'nin tekzip ettiği, ibn-i Ömerin Peygamberin Recep ayında Ömre yaptığına dair naklettiği hadisine işarettir. 6 - Müta'nın helal olup olmadığı konusundaki ihtilaflarına işarettir. Bakınızı: Sahih-i Buhari, c.6, s.129. 7 - Hac muı'asının helal olup olmadığı konusundaki ihtilaflarına işarettir. Bakınız: Sahih-i Buhari, c2, s.153 8 - Abdestte ve yolcu namazında Besmele denilip denilmemesi konusundaki ihtilaflarıyla sayısız bir çok fıkhi mes'elelere işarettir.
Yaş :
Konu: Geri: Ayşe ile İbn-i Ömer ve Mezheplerin Sünneti Nebevi Hususundaki İhtilafı... Perş. 30 Eyl. 2010, 14:01
ebu'l-Feth el-beyanuni bu konu hakkında şu kısa ve öz açıklamayı yapmış:
ihtilaflar iki temel esastan kaynaklanıyordu:
1) Şer'i nassların yapısında bulunana bazı hususlar 2) Şer'i nassları anlayış ve kavramadaki farklılıklar
Bunu şu şekilde formüle edebiliriz: a) ihtimalli nasslar + farklı anlayış seviyesindeki akıllar = ihtilaf b) kati nasslar + aynı anlayış düzeyindeki akılar = tek görüş
ben/e-mir derim ki a şıkkına giren ihtilaflara baktığında aki farklı sahabinin, aynı ayet ya da hadisten, birbirine uymayan iki farklı ictihadda bulunduğunu görebilirsin. mesela "...'ya varmadan ikindi namazını kılmayın" hadisini bir grup sahabi "...'ya çabuk gidin" şeklinde anlarken bir grup sahabi de "oraya varmadan kesinlikle ikindiyi kılmayın" şeklinde anlamış o gün o sahabilerin arasında ben olsa idim şu üçüncü anlamı da çıkarabilirdim "oraya ikindi vakti girmeden gidin" Allahu Alem
ayetlerin farklı anlaşılmasına gelince ona da şu ayeti örnek verebiliriz: 2 Bakara 195 Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü hareketinizde dürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever. ayeti ashab ya da tabiinden bir kısmı tarafından savaşta kendini feda etmek de dahil her türlü tehlikeye atılmanın caiz olmadığı şeklinde yorumlanırken aynı ayet ayetin esbabı nüzulünü bilen Ebu Eyyub el-Ensari tarafından savaşta kendini feda etmenin caizliği şeklinde yorumlanmıştır Allahu Alem
Ayşe ile İbn-i Ömer ve Mezheplerin Sünneti Nebevi Hususundaki İhtilafı...