Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Sofilerin Bazı Sapıklıkları
  • » Kur'an'dan Faydalanmak İçin Bazı İpuçları

  • Mirac Hakkında Bazı İtirazların Cevapları

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Mirac Hakkında Bazı İtirazların Cevapları Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Mirac Hakkında Bazı İtirazların Cevapları Mirac Hakkında Bazı İtirazların Cevapları Icon_minitimePaz 30 Ağus. 2009, 12:01

    Nesai - Kitabu'l-Namaz

    5- NAMAZ BÖLÜMLERİ

    1- NAMAZIN FARZ KILINIŞI VE BU KONUDAKİ DEĞİŞİK RİVÂYETLER

    445- Enes b. Malik ve İbn Hazm (r.anhüma)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “[Miracta] Allah ümmetime elli vakit namazı farz kıldı, Ben de öylece dönüp geldim. Musa (a.s)’ın yanına uğradığımda: Rabbin ümmetine neyi farz kıldı dedi. Ben de: “Elli vakit namaz” dedim. Bana dedi ki: Rabbine müracaat et, ümmetin bu elli vakit namaza dayanamaz deyince; Rabbime müracaat ettim yarıya indirdi. Tekrar Musa (a.s)’a gelince durumu haber verdim. Bu sefer yine ümmetin buna da dayanamaz dedi. Ben de tekrar Rabbime müracaat ettim. O da: Şöyle buyurdu: “O elli değerinde olup beş vakittir, benim katımda hüküm değiştirilemez. Musa’ya dönüşümde yine Rabbine yalvar bunu da azaltsın deyince; Ben de: “Rabbimden artık utanırım” dedim. (Müslim, İman: 74; İbn Mâce, İkametü’s Salat: 194)

    Bazıları bu hadis-i şerife inanmıyorlar. Peygamberimizin derecesinin Musa aleyhisselamdan daha yüksek olduğu için, ondan öğrenmesi, onun tavsiyesine göre hareket etmesi uygun değil, böyle şey olmaz diyorlar. Halbuki bilindiği gibi, Kur’an-ı kerimde, Musa aleyhisselamın Hızır’dan ilim öğrendiği bildirilmektedir. Hızır peygamber olmadığı gibi derecesi Musa aleyhisselamla mukayese bile edilmez. Musa aleyhisselam, ulülazim bir Peygamberdir. Demek ki, mevki ve derecesi yüksek olan bir zat, derecesi daha aşağıdaki bir zattan ilim öğrenebilir, onun tecrübesine istinaden söylediği tavsiyeye uyabilir.

    Bu iddiada bulunanlarına cevab mahiyetinde şu ayetleri verebiliriz:

    27-Neml Suresi
    20. (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?
    21. Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacağım yahut onu boğazlayacağım!
    22. Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.
    23. Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
    24. Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar.
    25. (Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler.
    26. (Halbuki) büyük Arş'ın sahibi olan Allah'tan başka ilah yoktur.
    27. (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.

    Bu ayetlerde de görüldüğü üzer koca bir peygamber bilmediği bir konu hakkında emrindeki bir kuştan bilgi almakta bir beis görmemektedir.

    Bu hadise "Allah kullarının kaç vakit namaza güç yetirip yetiremeyeceğini bilmiyor muydu? Allahla pazarlık mı olurmuş?" şeklinde bazı itirazlar da gelmektedir. Bu itirazlara ise şu ayetlerle cevap verebiliriz:

    8 Enfal Suresi
    65. Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kafire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kafir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.
    66. Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) ikiyüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle (onlardan) ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir.

    Bu ayetlerde de gördüğümüz üzere Allah önce müminlere düşman kendilerinin on katı olsa bile savaşma mecburiyeti getirmiş hemen ardında da bu oranı bire ondan bire ikiye çekmiştir. Bu ayetleri "Allah önceden bunu bilmiyor muydu?" ya da "Allah kulları ile pazarlık mı yapıyor?" diye reddetmek mümkün olmadığına göre aynı gerekçeler ile Mirac'ta namaz vakitlerinde yapılan indirimi de reddetmek mümkün değildir.

    Allah Alem.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Mirac Hakkında Bazı İtirazların Cevapları

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Hadis :: Hadis Müdafaası -