Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Muaviyenin hz Aliyi sövmesi onu ölum emri vermesi onu lanetlemesi
  • » Şefaat Hakkında

  • İqra (Oku) Emri Hakkında

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    İqra (Oku) Emri Hakkında Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: İqra (Oku) Emri Hakkında İqra (Oku) Emri Hakkında Icon_minitimeÇarş. 01 Nis. 2009, 19:46

    İkra` ve Kur`an sözcükleri:

    `إقرأ İkra` sözcüğü, “قرأ qaree” fiilinin emir kipidir. Bu sözcük İbranice`de ve Süryanice`de de mevcuttur. Meselâ şu anda bile Süryanice`de “okumak” sözcüğü için “kıryono” kullanılır. “ikri” sözcüğü de “adımla, oku” anlamındadır. Araştırmacılar “ikra`” sözcüğünün, hangi dilden diğerine geçmiş olduğu konusunda tam bir kanaat sahibi değildirler. (Dr. Subhi es Salih, Mebahis Fi ulum-il Kur`an; Aziz Günel, Türk Süryaniler Tarihi; Dr. Semih Ebu Muğulî, Fil-l Kur`ân Min Külli Lisan adlı eserler.)
    Kur`an`daki terimler üzerinde büyük uzman Ragıb el İsfehânî`nin, Müfredat; Arap dili ve kökeni üzerinde büyük otorite olan İbn-i Menzur`un, Lisan-ül Arab ve Zebidi`nin, Tac-ül Arus adlı eserlerinde beyan ettiklerine göre; henüz defter-kitap ortada yok iken “qaree” sözcüğü, “hayız kanının rahimde toplanması ve dışarı atılması” anlamına üretilmiş (vazedilmiş) ve bu anlamda kullanılmıştır. Zaman içerisinde bu sözcük, kadınların hayızlı (kanamalı) geçen günleri ile takip eden kanamasız günlerini kapsayan dönemlerinin adı olarak kullanılmıştır. Nitekim sözcüğün Bakara suresinin 228. ayetindeki gibi kullanımı bu anlamdadır.
    Daha sonra bu sözcük, “istiare (ödünç alma) yoluyla bir şeyleri biriktirip onu dağıtmak; başka yerlere nakletmek” anlamında kullanılmaya başlamıştır. Lisan-ül Arab`da yer aldığına göre “develerin, hamile kalıp yavruyu rahimde taşıyıp sonra da doğurmasına قرأت النّاقة qareetinnagatü” denilirdi.
    Yukarıdakilere ek olarak bu sözcük bir de, “harfleri, kelimeleri, cümleleri ya da bilgileri bir araya getirip bir başkasına nakletme” eylemi için kullanılmaktadır. İşte bu sözcüğün “okumak” anlamında kullanılma nedeni budur.
    Ne var ki bu sözcüğü kısaca “okumak” diye çevirmek, maalesef yeterli olmamaktadır. Kur`an`da bu sözcüğün neden kullanıldığını anlamak bakımından da yanlış sonuç vermektedir. Çünkü, Türkçe`de kullanılan “okumak” sözcüğünün karşılığı, Arapça`da “tilâvet” sözcüğüdür. Buna, hazır olan bir metni okumak diyebiliriz. Ancak Kur`an`ın “ikra`” sözcüğü ile bu anlamda bir okumayı kastetmediği açıktır. A`lâ suresinde geçen “Biz sana biriktireceğiz ve dağıttıracağız, sen de unutmayacaksın” ifadesi ile Kıyamet suresinin 17-19. ayetlerinde de tekrarlanan buna benzer ifadeler bize göstermektedir ki; “Kıraat, önce bir şeyleri (bilgileri) zihinde, kitapta vs. toparlayıp, hazırlayıp ondan sonra başkalarına sözlü ya da yazılı olarak aktarmaktır.” Ele bir gazete, dergi, kitap alıp sessizce okuyup bir şeyler öğrenmek “kıraat” sözcüğünün ifade ettiği okumak olmayıp “tilavet” sözcüğünün ifade ettiği okumaktır. Görüldüğü üzere “ikra” sözcüğünün esas anlamını tek bir sözcükle ifade edemiyoruz. Meal ve tahlilde “ikra’” sözcüğüne “oku!” diye anlam vermiş olsak da doğrusu açıkladığımız gibidir. Bu dikkatten kaçırılmamalıdır.
    ....................................
    “قرآن Kur`an” sözcüğü de bu kökten türetilmiş “Furqan” kalıbında mastar ve isimdir. Anlamı da, “emir, nehy, kıssa toplanıp dağıtılan (Allah`tan alınıp, kullara tebliğ edilen); Allah`tan öğrenilip kullara öğretilen” demektir.
    Özetle söyleyebiliriz ki “ikra`” emri, toplamak ve dağıtmak anlamı ekseninde “Vahyolunacağı zihninde toparla/ oku /dağıt, tebliğ et” anlamına gelir.
    ................................................................


    En son e-mir tarafından C.tesi 11 Nis. 2009, 10:30 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    İqra (Oku) Emri Hakkında Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: İqra (Oku) Emri Hakkında İqra (Oku) Emri Hakkında Icon_minitimeC.tesi 11 Nis. 2009, 10:29

    Allah’tan gelmeyen, vahye dayanmayan, hayata intibak imkânı olmayan, hayatta bir işe yaramayan, hayatta uygulanma imkânı, uygulanma alanı olmayan, yani okuyandan amel istemeyen, okuyucusu-nu amele sevk etmeyen bir okuma, okuma değildir. Allah’ın rızasına götürücü olarak yarın mizana konulacak cinsten olmayan bilgileri okumak Allah’ın istediği bir okumak değildir. Meselâ termodinamiği öğreniyoruz veya cebir denklemleri, kimya formülleri, kurbağanın bağırsağı, Fujiyama yanardağı, Everest tepesinin yüksekliği, A.B.D’nin göllerini, filan ülkenin nehirlerini, bu nehirlerin debilerini, rejimlerini, falan ülkelerin rejimlerini, falan ülkenin iklimini, falan bölgenin yollarını öğreniyoruz. Bunlar bizden hiçbir amel istemeyen, bizi amele sevk etmeyen, yarın mizanımıza konulmayacak boş bilgilerdir. Üstelik de beyinler bunlarla dolduruldukça oralarda Kitap ve Sünnete yer bırakmayacak boş şeylerdir.

    Evet Allah’tan gelmeyen ve sadece zanna dayanan bu tür bilgilere yönelmek nasıl boşsa, Allah’tan gelen bilgileri Allah adına, Allah namına, Allah’a götürücü bir niyetle değil de başka maksatlarla okumak da boştur. Meselâ adam âyet okuyor doktora adına, hadis okuyor diploma adına, Kur’an öğreniyor sosyal bir statü adına, tefsir okuyor bilir desinler adına, feraiz öğreniyor paylaşım konusunda bana müracaat etsinler adına. Onunla yeryüzünde Allah’ın feraiz yasalarını hakim kılmak adına değil, okuduklarını amele dönüştürmek adına değilse bu da Allah’ın istediği bir okumak değildir. Allah’tan gelmeyen şeyleri okumak ta okumak değildir, Allah’tan gelenleri Allah adına, Allah’a kulluk kastıyla, daha iyi bir Müslümanlık kastıyla değil de başka maksatlarla okumak ta okumak değildir. Bunun ikisi de boştur.

    Soruyorum okumaya giden çocuğa: “Evlâdım niçin okuyorsun? Bu okula niye gidiyorsun?” Çocuk diyor ki, “adam olmak için okuyorum.” O zaman diyorum ki ona: “Peki yavrum baban o okulda okumuş mu?” “Hayır” diyor. “O zaman baban o okulda okumamış diye adam olmamış mı? Yani şimdi baban adam değil mi?” deyince yavrucak başını eğiyor. Demek ki o okulda okuyan adam olmuyor. Adam olmak için değil, Müslüman olmak için okunur. Okumadaki temel hedef iyi bir Müslümanlık olmalıdır. Bu niyetle okuyan kişinin bu ameli salih bir ameldir ve Allah tarafından değerlendirilmeye tabi tutulacak bir ameldir. Ötekilerin tümü boştur.

    Soruyorum delikanlıya: “Neden tıpta okuyorsun? Neden bir başka okul değil de tıp? Bu okulu tercih edişinde temel niyetin nedir? İyi bir Müslümanlık mı? Allah’ın dinine hizmet mi? Allah’ın dinini daha güzel öğrenip daha güzel Müslümanlık sergileyebilmek mi? Yani yaratıcı Rab adına, yaratıcı Rab namına mı? Yaratıcı Rabbin rızasını kazanmak için mi? Yoksa para için, sosyal bir statü elde etmek için veya sağlık için mi?” Delikanlı diyor ki: “İşte hem Allah için, hem de sağlığa, insanlığa hizmet için.” O zaman diyorum ki ona, “kardeşim gerçekten niyetin Allah içinse, Allah adına sağlığa hizmet içinse o zaman çöpçü olman daha evlâ değil mi? Eğer derdin Allah adına sağlığa hizmetse belki çöpçü olman doktor olmandan daha evlâdır. Çünkü birisi hastaları iyileştirmeye çalışırken ötekisi iyileri hastalıktan korumak için çırpınır. Sence hangisi daha önceliklidir?” diyorum, o da başını aşağıya eğiyor. Öyleyse okumadaki temel hedef sadece Allah için olmalıdır, kesinlikle başka şeyler araya karıştırılmamalıdır.
    Alak Suresi tefsirinde Ali Küçük, Besairu'l-Kur'an
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    İqra (Oku) Emri Hakkında Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: İqra (Oku) Emri Hakkında İqra (Oku) Emri Hakkında Icon_minitimeÇarş. 15 Nis. 2009, 21:27

    Kur'an'da yüzlerce emir olduğu hâlde, oku emri hepsinden önce nazil olmuştur. “Cihad et”, “Namaz kıl”, “Al­lah'ı an”, “Tebliğ et”, “İbadet et”, vs. emirlerle başlaması müm­kün iken, Kur'an'ın oku emriyle başlaması büyük önem taşı­maktadır. Tüm emir ve yasakların, ilim ile beraber yerine geti­rilmeleri gerek. Her ibadet için önceden bilgi sahibi olmak ge­rekmektedir. Okumadan, öğrenmeden girişilecek bir ibadet veya hareketin yarardan çok zarar getireceği muhakkaktır. Beşinci Raşid Halife Ömer b. Abdulaziz'den aynı mealde bir söz nakle­dilir. Şöyle der: “İlimsiz yapılan bir hizmetin zararı, yararından çok olur.”

    Kur'an'da, Allah'ı birleme ve imandan önce bil emrinin getirilmesi de aynı anlamı ifade eder.

    “Bil ki Ondan başka ilah yoktur.” Çağdaş âlim Ebul Hasan Ali Hasanı en-Nedvî ilk âyetin oku olarak inişini şöyle izah eder: Bu emir, ümmî bir peygamber Hz.Muhammed (a.s.)'in risâleti ve insanlık tarihi için yeni bir çağın başlangıcı demektir. Bu din (İslâm) her şeyi ile ilim üzerine kaim olacak. Din ve ilim hep beraber olacak, bi­ri diğerinden asla ayrılmayacaktır.

    Hz. Peygamber'e nazil olan ilk beş âyette oku emrinin iki defa tekrarlanması ve ilmin en önemli vasıtası kaleme yemin edilmesi, ilim ve kalem olmadan hiçbir hedefe ulaşılamayacağını gösterir. Katade, işlenen her günahın cehaletten kaynakla­dığı konusunda Ashabın bir icmasından bahsetmiştir.

    Abdülcelil CANDAN
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    İqra (Oku) Emri Hakkında

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Kur'an :: Tefsir -