Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » EZAN OKUNURKEN YENİLİP İÇİLİR Mİ?
  • » Ümmetin İhtilafı Rahmet midir?

  • Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır?

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePaz 08 Şub. 2009, 14:53

    mustafa islamoğlunun harika bir yazısı.önemli yerlerinin altını çiziyorum.e-mir
    (
    bilmez ki sorsun, sormaz ki bilsin)
    Bugünkü yazımızı, cevabı herkesi ilgilendiren bir “soruya” ayırdık. Hayır hayır, bu bir “soru değil, bu bir “sorun!” Hem de çok ciddi ve adı: “Dini anlama sorunu.” Bu sorun, kimi zaman ortaya birden fazla “din” çıkarıyor ve insanlar “hangi dine” inanacağını şaşırıyor. (Siz ‘yanılmaz’ atalarını pazarlayanların dinine değil, kaynağı Kur’an olan Allah’ın dinine inanın.) Kimi zaman, Allah’ın kitabında yazmayan, Peygamber’in sünnetinde yer almayan “farzlar, haramlar” çıkarıyor.

    Düşünebiliyor musunuz; bu nevzuhur farzlardan Hz. Peygamber’in haberi yok! Bizim akıldanelerimizin bildiği bir “farz” düşünün ki, sahabe bilmiyor? Bir “farz” düşünün ki, müctehid imamların bu -sözümona- “farzdan” haberi yok! Güldünüz değil mi? Hayır, kimse gülmesin; çünkü kendisi gülünç durumda olanların başkalarına gülme hakkı yoktur ve
    şu an kendini çok dindar sananların dinleriyle ilgisi hurafe düzeyinde, bilgisi ise efsane niteliğindedir. İnsanlar ibadetleri âdetleştirince âdetleri de ibadetleştirdiler.

    Bu satırları sert bulmayın lütfen; imamların birçoğuna göre “mukallid”in tarifi şudur: “Amellerini delilleriyle birlikte bilip, o delilleri değerlendirmede mezhep imamının ictihadını benimseyen kimse.” Söyler misiniz? Bu durumda kendini Hanefi sananların kaçta kaçı Hanefi’dir? Kaçta kaçı Şafii’dir? Bırakın avamı, “hocam” denilenlerin kaçta kaçı “mezheplidir?” Utanmadan yıllar yılı “mezhepsizlik edebiyatı” yapan ‘mezhepçiler’, duygularını, paralarını sömürerek sırtından geçindikleri Müslümanlara kinden, nefretten, cehaletten başka ne verdiler?
    Tezgâhında mezhep satarak geçinen bu tiplerden oluşan bir cemaat, radyodan ‘düz’ kadın sesine ‘haram’ diyen sözümona ilmihaller tezgâhlarken, dansöz pazarlayan TV istasyonuna sahip olmanın fetvasını bulmakta hiç de zorlanmadı. Bu tiplerden kaçını tanıdımsa, hepsi de şarlatandı. Ayak üstü “sübhaneke”nin anlamını sorsanız “kem-küm”den başka cevap alamazdınız. Ama dillerinin keskin yanını koca koca alimlerin enselerinden bir türlü çekmezlerdi. Mevdudi gibi, Seyyid Kutup gibi, nerede imanının bedelini ödemiş bir alim var, onun etini yiyerek semirmeyi beslenme alışkanlığı haline getirmiştiler. Haddini bilmeyen neyi bilir ki?

    Bu şarlatanlar, yüreklerinde çamur, sıvayacak alim yüzü aradılar. Ve koca bir toplumu kelimenin tam anlamıyla “mezhepsizleştirdiler.” Ey Hanefiler! Ebu Hanife’ye göre siz Hanefi falan değilsiniz, sizin mezhebiniz falan yok! “Mezhepçilik” yapan şarlatanlar sizi dolmuşa bindiriyor. Avamın mezhebi müftüsünün mezhebidir, demişler. Haydi “doğrudur” diyelim; fakat kaçta kaçınızın “fetva makamı” (müftüsü) var? İçtihat kapısının meccane bekçileri hâlâ neyin edebiyatını yapıyorlar? Cahili cühelasıyla milletin tümü müctehid oldu. Üç beş yetkin alime tahammül edemeyen tulumbacı takımının gözü aydın; Hayreddin Karaman Hoca gibi bir ikisinin tepesine iftira küfelerini boca etmek için hazır beklerlerken, sayelerinde milyonlarca müctehide kavuştuk. Herkes her gün kendi yaptıklarına kılıf bulmak için onlarca ictihat yapıyor, ahkâm kesiyor, fetva veriyor. Okumak mı, öğrenmek mi, bilmek mi, bilenden sormak mı? Hak getire. “Bilmez ki sorsun, sormaz ki bilsin” diyenin hesabı.

    "Kur’an okurken abdest almak farzdır” öyle mi?!

    Bir okuyucumuz 18 temmuz 2000 tarihli zaman gazetesindeki bir köşe yazısından alıntı yaparak soruyor: "Kur'an okurken abdest almak,gerçekten de bu yazarın dediği gibi farz mıdır?"
    Önce mezkur yazıdan ilgili pasajı alalım:

    “Hazret-i Kur’an’ı eline alan herkesin abdestli olması farzdır. Abdestsiz Kur’an ele alınamaz. Ancak dini kitaplar için böyle bir mecburiyet yoktur. Dini kitapların sadece içinde bulunan ayetlere elle dokunmak için abdestli olmak gerekir. Ayetten boş olan yerlere, yazılara abdestsiz dokunulabilir, okunabilir. Kur’an’la dini kitap arasında böyle bir ince fark vardır. Kur’an-ı Kerim’in ayetten boş olan kısımları da ayet hükmündedir. Bu yüzden dikişli kabına bile abdestsiz dokunulamaz. Abdestsiz kimseler bir mendil veya temiz bezle tutup bir yerlere koyarlar. Abdestsiz ele alamazlar.”

    Allah Allah! “İnce fark”ı da öğrenmiş olduk. Hele “dikişli kabına bile dokunulamaz” cümlesi karşısında bitmemek mümkün mü?

    Ben bu zamana kadar ne Kur’an’dan, ne Rasulullah’tan, ne sahabeden ve ne de müctehid imamlardan Kur’an okurken abdestin farz olduğuna dair ‘sahih’ bir şey okumadım, duymadım. Bir şeye “farzdır” demek, helâl ve haram koyma yetkisine girer. Helâl ve haram koyma yetkisinin ise kime verildiği bellidir. Burada “farz olduğu” söylenen bir hüküm olduğuna göre, o hükmü farz kılan delili muhkem ve mütevatir nasslarda bulmamız gerekir. Kur’an’da abdestin sadece namaz için emredildiğini görüyoruz.
    Bu konuda, çok yaygın bir yanlış anlamaya alet edilen bir ayet vardır: “Ona temiz olanlardan başkası dokunamaz.” (56.79) Birazcık Arapçadan, ilimden, Kur’an’dan, tefsirden nasibi olan kimsenin bu ayetteki “o” zamirinin bir önceki ayetteki “gizli kitab”a gittiğini bilir, bir. Bu ayet Mekke’de, Abdest’in geçtiği tek Kur’an ayeti (5.6) ise Medine’de inmiştir, iki. Ayetteki “dokunmasın” şeklinde yanlış algılanan “la yemessuhu” ibaresi “inşai” değil “ihbari”dir ve “dokunamaz” demektir; oysa ki Kur’an’a münkiri de müşriki de dokunur, üç...
    Bilgime güvenmeyip, “Kur'an okumak için abdest farzdır” diyen sahih bir hadis, bir imam, bir alim var mıdır diye Mektebetu’l-Elfiyye’den 400.000 hadisi, bazıları Mebsut gibi 30 cildi bulan 1000’e yakın kitabı, tüm mezheplerin 40’ı aşkın kaynaklarını taradım, böyle bir şey bulamadım.
    En iyisi, bu konularda en katı davrandığını bildiğimiz Süyuti’nin “Kur’an okumanın âdabı” başlığında yazdıklarını aynen tercüme etmek:

    “Kur’an okuma sırasında abdest almak müstehaptır;
    çünkü tilavet zikirden efdaldir ve Peygamber (sav) temizlenmeksizin zikretmeyi hoş karşılamazdı. İmamu’l-Harameyn dedi ki: “Abdestsiz Kur’an okumak mekruh değildir, çünkü Peygamber abdestsiz okuyordu.
    el-Mühezzeb Şerhi’nde ise: Eğer kişi Kur’an okurken yellenme ihtiyacı hissetse, yellenme sırasında harfleri doğru telâffuz edemeyeceği ihtimaline karşı okumayı durdurur.” (el-itkan, 1/295)

    Buraya, başta Hanefiler olmak üzere, tüm mezhep ve meşreplerin temel referanslarından sayfalarca alıntı yapar, tercüme ederim. Fakat yerim yok, vaktim yok, keyfim yok; lüzum da yok. Tüketenler de, üretenler de hep olacak. Böyle başa böyle tarak. Biraz da insanımız ciddi ve uyanık olsun; bitli baklanın kör alıcısı olmasın.

    Şafii’dir, Hanefi’dir meselesi değil bu! Allah’ın emretmediği bir şeyi emretmek, farz kılmaktır ki, bunun vahameti “Kur’an okurken abdest almanın hükmü nedir?” sorusundan çok daha derindir ve problem dinin temelleriyle ilgilidir. Şakası var mı bu işin?
    Biri kalkıp da “Şu farzdır?” diyorsa, dinini donundan birazcık fazla ciddiye alan bir Müslümanın, “Nerede, hangi delille?” diye sorması “farz olur.” Çünkü, o ünlü usul kuralı gereğince “farzı” bilmek farz olduğu gibi, farz olmayanı farz bilmek de “haram” olur. Eğer o kişi üçüncü, beşinci sınıf ilmihalleri getirip de önünüze koyuyorsa, bu kez sizin “İlmihal yazarlarının farz koyma yetkisi olduğunu bilmiyordum” demeniz “farz” olur. Kaldı ki bunlar arasında “Tevrat’ı abdestli okumak farzdır” diyenini bile gördüm ben.

    Bir şeye “farz” demek, “haram” demek ciddi bir iştir; Allah’a atfen verilmiş bir hükümdür, kimse keyfi olarak “farz” ve “haram” ilan edemez. Ne demiştik bir yazımızda: Cahiller dinden ıskonto yaparlar, ham sofularsa dine zam yaparlar; bu ikisi de birdir.

    Siz siz olun, etrafınızda ahkâm kesenlere Kur’an’ın öğrettiği gibi sorun:

    “Kul hâtû burhanekum in kuntum sadıkîn: De ki: Hadi getirin delilinizi, eğer doğru söylüyorsanız?”


    Ayrıca bknz.: https://rahmet.yetkin-forum.com/fkh-f20/abdestsiz-kur-an-okunur-mu-t169.htm#195


    En son e-mir tarafından Paz 08 Şub. 2009, 17:05 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePaz 08 Şub. 2009, 15:18

    Ebu Bekir Sifil'in konu hakkındaki üç bölümlük yazısının son paragrafı da şöyle:
    ........................

    Netice olarak gerek 24/en-Nûr,3 ayetinin nasıl anlaşılması gerektiğindeki ihtilaf, gerekse konuyla ilgili rivayetlerin sıhhatiyle ilgili ihtilaflar sebebiyle, Mushaf'a el sürmenin hükmü konusundaki delillerin delalet ve sübut bakımından kat'î olmadığını söylemek zorundayız. Herhangi bir şeyin "haram" olduğunu söyleyebilmek için delalet ve sübut bakımından kat'î olan delil(ler)in mevcudiyeti şart olduğu içindir ki ulema, Mushaf'a abdestsiz olarak dokunmanın "haram" değil "mekruh" olduğunu söylemiştir. Zira konuyla ilgili delillerin (Kur'an ayeti bağlamında) delaleti ve (ilgili hadisler bağlamında) sübutu "zannî"dir.

    Doğruyu Allah Teala bilir.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePtsi 31 Ağus. 2009, 12:59

    Alıntı :
    “Ona temiz olanlardan başkası dokunamaz.” (56.79) Birazcık Arapçadan, ilimden, Kur’an’dan, tefsirden nasibi olan kimsenin bu ayetteki “o” zamirinin bir önceki ayetteki “gizli kitab”a gittiğini bilir, bir. Bu ayet Mekke’de, Abdest’in geçtiği tek Kur’an ayeti (5.6) ise Medine’de inmiştir, iki. Ayetteki “dokunmasın” şeklinde yanlış algılanan “la yemessuhu” ibaresi “inşai” değil “ihbari”dir ve “dokunamaz” demektir; oysa ki Kur’an’a münkiri de müşriki de dokunur, üç...

    Peki ayetteki "dokunamaz" emrini "dokunmasın" diye söyleyenlerin doğru söylediğini farz edelim. Bu durumda ayetin anlamı "Ona (Kur'an'a) temiz olanlardan başkası (yani pis olanlar) dokunmasın." şeklinde olur. Üstüne bir de "Peki pis olan kimdir? Mümin pis olur mu?" sorularını da soralım. Cevapları da aşağıda:

    9 Tevbe Suresi
    28. Ayet - Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah isterse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir.

    Bu birinci sorunun cevabı idi. Şimdi de ikinci soruyu cevaplayalım. Yani mümin pis olur mu?

    Müslim - Kitabu'l-Hayz
    29- Müslümanın Necis Olmıyacağına Delil Babı

    (371) Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yahya yani ibni Saîd rivayet etti. Dedi ki: Bize Humeyd rivayet etti. Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe de rivayet etti lâfız onundur. (Dedi ki) : Bize İsmail b. Uleyye, Humeyd-i Tavü'den, o da Ebû Rafi'den, O da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti ki
    Ebû Hüreyre cünüp olarak Medine yol­larından birinde Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e rastlamış ve hemen sıvışarak gitmiş, yıkanmış, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) onu araştırmış, Ebû Hüreyre geldiği zaman :

    «Nerede kaldın ya Eba Hüreyre?» diye sormuş. Ebû Hüreyre :

    «Ya Resulâllah bana cünüp halimde tesadüf ettin. Ben de yıkanmadıkça senin yanında oturmayı doğru bulmadım; demiş.

    Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :

    «Sübhânallah! Mü'min necis olmaz.» buyurmuşlar.


    Bu hadis ufak tefek farklılıklarla 7 hadis imamı tarafından nakledilmiş bir hadistir. Hadisin açıklamasında bazı alimlerin "Müşrikler bedenen değil, itikaden necistirler." görüşüne yer verilmişse de gerek yukarda verdiğimiz ayetten ve gerekse bu hadisin son cümlesinin mefhumu muhalifinden, müşrikleri bedenen necis sayanlar da vardır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePtsi 31 Ağus. 2009, 13:13

    TEFHİMÜ-L KUR'AN'DAN
    Vâkı’a Suresi 79. Ayet ve Tefsiri

    Ona, temizlenip-arınmış olanlardan başkası dokunmaz.


    Bu ayet, kafirlerin, "Kur'an'ı Muhammed'e Allah vahyetmiyor. O'na cinler ve şeytanlar ilka ediyorlar" şeklindeki iddialarına bir reddiyedir. Nitekim bu iddialanın cevabı Kur'an'ın muhtelif yerlerinde verilmiştir. Örneğin, Şuara Suresi'nde (210-212) şöyle buyurulmuştur:

    "O Kur'an'ı şeytanlar indirmedi. Bu onlara yaraşmaz ve zaten yapamazlar da, çünkü onlar işitmekten uzaklaştırılmışlardır."


    Aynı konu bu ayette de ele alınmıştır. "İlla'l-Mutahharun" (Temiz olanlar hariç) Yani Kur'an'ın vahyolunmasına, nüzulüne, değil şeytanların müdahale etmesi, tahir (temiz) olan meleklerden başkası onun yanına dahi yaklaşamaz. Melekler için "mutahharûn" ifadesinin kullanılmasının nedeni, Allah'ın onları her türlü kötülükten arınmış varlık kılmış olmasıdır.

    Bu ayeti, Enes bin Malik, İbn Abbas, Said bin Cübeyr, İkrime, Mücahid, Katade, Ebu-l Aliye, Süddî, Dahhak ve İbn Zeyd yukarıda açıkladığımız şekilde yorumlamışlardır. Nitekim ayetin siyak ve sibakından da aynı anlam çıkmaktadır. Zira bu ayet, kafirlerin Tevhid ve Ahiret akidesi hakkında yanlış düşünceleri beyan edilirken onların bu yanlışlarının vurgulanması sadedinde zikredilmiştir.

    Kur'an yüce bir kitap olduğu ve hiç kimsenin ona müdahale edemeyeceği gerçeğinden hareketle yıldızlar üzerine yemin edilmiştir. Çünkü O, Allah indinde mahfuzdur ve ayrıca Hz. Peygamber'e (s.a) nazil olurken pâk ve temiz (Mutahharûn) meleklerden başkası O'na yaklaşamaz. Bazı müfessirler ayette geçen (La) yı nehiy La'sı olarak kabul etmiş, ayeti "temiz olanlardan başkasının Ona dokunmaması gerekir" şeklinde yorumlamıştır. Bazıları ise nehiy "La"sı olarak kabul etmiş ve ayete "temiz olanlardan başkası Ona dokunamaz" şeklinde anlam vermiştir. Bu müfessirler, bu nehyin, Rasulullah'ın (Müslümanlar kardeştir. Biri diğerine zulm etmez." hadisindeki gibi kullanıldığı görüşündedirler. Yani, "Bir Müslüman diğerine zulmetmesin" denilmek istenmiştir. Dolayısı ile ayetin anlamı da "temiz olmayan bir kimse Kur'an'a dokunmasın" şeklinde anlaşılmalıdır.

    Ancak bu yorum ayetin siyak ve sibakı ile uygunluk arzetmemektedir. Çünkü ayette kafirlere seslenilmektedir. Yani şöyle buyurulmuştur: "Bu, Allah tarafından nazil edilen bir sözdür ve "Rasulullah'a cinler ve şeytanlar ilka ediyorlar" şeklindeki düşünceniz batıldır. Zira O'na temiz olandan başkası yaklaşamaz bile."


    Görüldüğü gibi bu ayetten, "Kur'an'a abdestsiz dokunmak yasaktır" şeklinde fıkhi bir hüküm çıkarmak doğru değildir ve açıkça ayetin nüzul sebebinin de bu olmadığını söyleyebiliriz. Ancak, Allah indinde bu kitaba temiz olanların dışında hiç bir mahluk nasıl yaklaşamaz ise, dünyada da bu kitaba, ilahî bir kitap olarak iman edenlerin, temiz olmadan ona dokunmaktan kaçınmaları gerektiği öne sürülebilir. Bu mesele hakkında muhtelif rivayetleri aşağıda zikretmekte yarar görüyoruz:

    1) İmam Malik'in Muvatta adlı eserinde, Abdullah bin Ebubekir, Muhammed bin Ömer bin Hazm'dan naklettiği rivayete göre, Peygamber'in (s.a.), Ömer bin Hazm ile Yemen beldesi liderlerine gönderdiği yazılı emirlerden biri "La yemessuhûl-Kur'ane illa tahîrûn" şeklindedir. Aynı konu ile ilgili mürsel bir rivayeti Ebu Davud, İmam Zühri'den nakletmiştir. O, Rasulullah'ın Ebu Bekir Muhammed bin Ömer bin Hazm ile gönderdiği yazılı vesikayı Ömer bin Hazm'ın elinde gördüğünü söylemektedir.

    2) Ali'nin rivayet ettiğine göre, cünüplüğün dışında hiçbir şey Peygamber'i Kur'an okumaktan alıkoymazdı. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)

    3) İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre, Peygamber, cenabet ve hayız halinde olanların Kur'an okumamalarını emretmiştir. (Ebu Davud, Tirmizi)

    4) Buhari'nin rivayet ettiğine göre, Bizans İmparatoru Herakliyus'a Peygamber'in (s.a.) gönderdiği mektupta "Ey Ehli Kitap, sizinle bizim aramızdaki ortak bir kelimeye gelin..." ayeti yazılı idi.


    Bu mesele hakkında Sahabe ve Tabiun'dan çeşitli görüşler naklediyoruz.

    Selman el-Farisî "Abdestsiz Kur'an okumanın bir sakıncası yoktur ama dokunmak caiz değildir." demiştir. Sa'd bin Ebi Vakkas ve İbn Ömer de aynı görüştedirler. Hasan Basri ve İbrahim Nehaî, "Abdestsiz Kur'an'a dokunmak mekruhtur" demişlerdir. (Ahkamûl-Kur'an, el-Cessas) Ayrıca Ata, Tavus, Şa'bî ve Kasım bin Muhammed'den de aynı görüş nakledilmektedir. (El-Muğni, İbn Kudeme) "Kur'an'ı, dokunmamak kaydıyla görerek ve ezbere okumak, abdestsiz de caizdir" şeklindeki görüşe hepsi katılmaktadır. Ömer, Ali, Hasan Basri, İbrahim Nehai ve İmam Zühri'ye göre Cünüp, hayız ve nifas halinde Kur'an okumak mekruhtur. İbn Abbas ise, Kur'an okumayı düzenli bir şekilde devamlı sürdüren kimseler için, "ezberden okuyarak devam etsinler" demiş ve kendisi de bu şekilde davranmıştır. Said bin Müseyyeb ve Said bin Cübeyr kendilerine bu meseleyle ilgili bir soru yöneltildiğinde "Zaten Kur'an hafızalarda saklı değil mi? O halde okunmasında ne zarar var?" diye cevap vermişlerdir. (El-Muğni ve İbn Hazm, El-Muhalla)

    Fakihlerin görüşleri:

    İmam Kâşânî, "Bedaiüs-Senayî" adlı eserinde Hanefilerin görüşlerini açıklarken şunları söylüyor: "Nasıl abdestsiz namaz kılmak caiz değil ise abdestsiz Kur'an'a dokunmak da caiz değildir. Fakat Kur'an bir kılıf içinde bulunuyorsa dokunulabilir." Bazıları Kur'an'ın cildini kılıf kabul ederler. Ayrıca tefsir kitaplarına veya ayetin yazıyla bulunduğu herhangi bir şeye de abdestsiz dokunulmamalıdır. Fıkıh kitaplarına dokunulabilir ama abdestli dokunmak müstehaptır. Çünkü bu eserlerde de ayet bulunmaktadır. Bazı Hanefî fakihleri, Kur'an ayetlerinin yazılı olduğu şeylere abdestsiz dokunulabileceğini söylemektedirler. Nitekim haşiyelere de dokunulabilir. Fakat haşiyelerin de Kur'an'ın bir parçası sayılması gerektiği bir hakikattir. "Kur'an'a dokunmadan ezbere okumak ise caizdir" Ancak Fetevay-ı Hindiye'ye göre çocuklar bu hükümden istisna kılınmışlardır. Abdestsiz olsalar bile öğrenmeleri için çocukların eline Kur'an verilebilir.

    Şafiî mezhebi imamlarından, İmam Nûdi, "el-Minhac" adlı eserinde Şafiilerin görüşlerini şöyle açıklar:

    "Namaz ve Tavaf'da olduğu gibi Kur'an'a abdestsiz dokunmak haramdır. Kur'an cilt içinde olursa da bu caiz değildir. Şayet Kur'an valiz içinde, para üzerinde veya tefsirde olursa, bunlara abdestsiz dokunulabilir. Ancak Kur'an bir tahtada yazılı ise veya sandık içinde ise tahtaya veya sandığa abdestsiz dokunmak caiz değildir. Ayrıca çocuklar abdestsiz Kur'an'a dokunabilirler. Abdestsiz Kur'an okuyan bir kimse sopa vb. araçlarla Kur'an'ın sayfalarını çevirebilir."

    Malikî Mezhebi, abdestsiz Kur'an'a dokunulmayacağı konusunda Cumhur ile ittifak halindedir. Fakat öğretmen ve öğrenci Kur'an öğrendikleri, öğrettikleri için bu hükümden istisna edilmişlerdir. Hatta Kur'an öğrenmek için hayızlı kadınlar dahi Kur'an'a dokunabilirler. İbn Kudame, el-Muğni adlı eserinde İmam Malik'in görüşünü nakletmiştir. "Cünüp bir halde Kur'an okumak yasaktır. Ama hayız halinde kadının Kur'an okuması caizdir. Çünkü, onu uzun bir süre Kur'an okumaktan nehyederseniz, Kur'an'ı unutur."

    İbn Kudame'nin naklettiğine göre "Hanbeli Mezhebinde cünüplük, hayız ve nifas halinde Kur'an veya Kur'an'dan tam bir ayet okumak caiz değildir. Ancak "bismillah", "elhamdülillah", "maşaallah" demek caizdir. Gerçi bunlar da Kur'an ayetlerinden bir cüzdür ama, Kur'an okuma gayesiyle söylenmediğinden, denilmesinde bir mahzur yoktur. Kur'an'a abdestsiz dokunmak ise kesinlikle caiz değildir. Ancak bir ayetin yazılı olduğu fıkıh kitabına veya mektuba dokunulabilir. Ayrıca Kur'an kılıf içinde ise yine abdestsiz ona dokunmak caizdir. Tefsir kitaplarına da dokunulabilir. Şayet Kur'an'a dokunmak acilen gerektiyse, teyemmüm alınır ve öyle dokunulur. "Dört Mezhebin Fıkıh Kitabı"nda Hanbeli Mezhebi'ne göre "çocukların abdestsiz olarak Kur'an'a dokunmaları doğru değildir. Çünkü onlara abdest aldırmak büyüklerin görevleridir" denilmektedir.

    Zahiriye Mezhebine göre, Kur'an'ı okumak veya dokunmak her halükârda (cünüp, hayız, nifas, abdestsiz vs.) caizdir. (İbn Hazm, el-Muhalla, cilt: 1, sh. 77-84) Bu meseleyi ayrıntılı bir şekilde ele alan İbn Hazm, kendi görüşleri hakkında sağlam deliller öne sürmüş ve "Fakihlerin Kur'an'a dokunmak ve okumak hakkında ileri sürdükleri delillerin hiç biri ne Kur'an'da ne de Sünnet'te sabit değildir" demiştir.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePtsi 31 Ağus. 2009, 13:53

    Bütün bunlardan sonra ben/e-mir derim ki, hatim amacıyla Kur'an okuyacak bir kişi okumaya başlamadan önce abdest alsa bunun ona bir zararı dokunmaz. Hatta bu hatmini namaz sonralarına getirirse -ki galiba sünnet olan da budur- fazladan abdest almasına da gerek kalmaz.
    Ama hatim amacı ile değil de herhangi bir başka amaç için Kur'an okumadan önce abdest alınmasını emretmek sadece birçok kişinin Kur'an'ı terk etmesine yol açar. Üstelik fakihler öğrenmek amacı ile hayızlı ve cünüblerin dahi Kur'an okuyabileceklerini belirtmişlerdir. Günümüzde hepimiz Kur'an öğrencisi sayıldığımıza göre biz de bu şekilde amel edebiliriz.
    Üstelik bu konuda delaleti kat'i bir nass yokken abdestsiz Kur'an okumak haramdır demek, bir nevi Rabblik ilan etmek olmaz mı?
    Allah Alem.

    Konu hakkında diğer müfessirlerin görüşlerini de buraya aktarmaya çalışacağım.

    Ayrıca bakınız: https://rahmet.yetkin-forum.com/fkh-f20/abdestsiz-kur-an-okunur-mu-t169.htm?highlight=abdestsiz
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePtsi 31 Ağus. 2009, 14:36

    Abdestsiz kişilerin Kur’an okuması veya ona dokunması hususunda birçok şeyler konuşulmuştur. Kimileri ; “ Kur’an abdestsiz okunamaz ve ele de alınmaz “ demişler. Kimileri ; “ Okunur ama ele alınmaz “ demişler. Kimileri de ; “ Kur’an abdestsiz olarak ele de alınır ve okunur da “ demişlerdir.

    Tabi ki – her konuda olduğu gibi bu konuda da - basiretli Müslümanlara düşen şey,bu hususta delille hareket etmeleridir. Çünkü bahsi edilen görüşlerin mutlaka bir tanesi doğrudur. Ve o da, muhakkak ki delile dayalı olanıdır. Öyleyse gelin bu husustaki söylentileri ve delilleri hep beraber inceleyelim .

    ABDESTSİZ KUR’AN ELE ALINIP OKUNABİLİR DİYENLERİN İFADELERİ

    Kur’an-ı Kerime dokunma veya onu ele alarak okuma konusunda basiretli bir müslümanın her şeyden önce şunu asla unutmaması gerekir ki ; Kur’an azmışlara, sapmışlara ve inananlara yol gösteren bir hidayet rehberidir. Dolayısıyla,bir kimsenin kalkıp da dalalette olan bir kimseye , yola gelmesi için Kur’an okumasını tavsiye ederken veya al şu kitabı oku derken – abdest alman gerekir – sözünü kullanması çok abes bir söz olacaktır. Çünkü Allah Resulü s.a.v böyle bir şey yapmamıştır. Yani, gerek etrafındaki kafir ve müşrikleri ve gerekse uzak yerlerdeki kafir ve müşrikleri hakka davet ederken onların hiç birisine yolladığı mektupları okumaları için önce abdest almaları gerektiğini bildirmemiştir. Çünkü tebliğ olarak gönderdiği mektupların içerisinde Allah’ın bir çok ayetleri yazılı idi.

    Örneğin Allah Resulü s.a.v : eline alıp okuyacağını çok iyi bildiği halde Hıristiyan olan Herakliyus’a içerisinde :
    " Bismillâhirrahmanirrahim. Ey Kitap ehli ! Hepiniz bizimle sizin aranızda müsâvi olan bir kelimeye gelin. Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabb'ler edinmeyelim “ Ayet’i bulunan bir mektup göndermiştir. BUHARİ : 1.C.403.S

    İbrahim en-Nehaî'nin bildirdiğine göre, Alkame b. Kays bir mushaf edinmek istediği zaman bir Hristiyan'dan kendisine bir nüsha Kur'an yazmasını isterdi . İBNİ HAZM: MUHALLA: 1.C.97.S

    Katade : " Cenab-ı Hakkın yanında bulunan kitaba sadece temiz olanlar dokunur. Ama dünyadaki kitaba pis olan da, mecusi de, münafık olan da dokunabilir." demiştir .
    TABERİ . TEFSİR : VAKIA . 79.AYET’İN TEFSİRİ .

    Dolayısıyla bu ve emsali deliller gösteriyor ki ; insan kafir , müşrik veya munafık da olsa Kur’an’ı eline alıp onu okuyabilir.


    En son e-mir tarafından Ptsi 31 Ağus. 2009, 14:41 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePtsi 31 Ağus. 2009, 14:37

    KUR’AN ABDESTSİZ ELE ALINMAZ DİYENLERE REDDİYE

    Kur’an abdestsiz olarak ele alınmaz diyenlerin ileri sürdükleri delillerin başında Allah’u Azze ve Celle’nin şu Ayeti celilesi gelmektedir :
    " Şüphesiz O şerefli bir Kur'an'dır. Korunmuş bir kitaptadır. O'na temizlenmiş olanlardan başkası dokunamaz." VAKIA : 77.78.79.

    Ne zaman Kur’an abdestsiz olarak okunur veya okunmaz mevzusu açılça , kesinlikle okunmaz diye fetva verenler bu ayeti celileyi öne sürerler.

    İtiraz edilip denilmiştir ki ; bu ayetlerde bahsi edilen kitap Levh’i mahfuz’dur. İlgili ayetlerin tefsirine bakıldığı zaman bu hususta bir çok rivayetler görebilirsiniz.

    Taberî ve Kurtubî tefsirlerinde : İbn Abbas'ın bu ayet’leri tefsir ederken " Korunmuş kitaptan kasıt “ Gökyüzündeki kitap “ temiz olanlardan kasıt da “ meleklerdir ” diye tefsir ettiğini rivayet etmişlerdir.

    Ayrıca Enes, Mücahid, Said b. Cübeyr, Ebu Nehik, Ebu'l-Aliye, Katade, Cabir b. Zeyd, Kelbi’nin de bu görüşte olduğu kaydedilmektedir.

    Dolayısıyla delil olarak öne sürdükleri Ayet’i kerimeler, onların anladığı manada değildir, denilmiştir.

    Ve yine denilmiştir ki ; Peygamber s.a.v Kur'an'ı yazmakla memur kıldığı vahiy kâtiplerine ; Kur’an’ı yazmak için abdest almalısınız vaya abdestsiz bu vazifeyi yapamazsınız diye hiçbir sahih rivayet bulunmamaktadır.

    Bununla beraber,her gün Kur’an’la iç içe bulunan Ashab’ı kiram tarafından abdestsiz Kur'an'a dokunmalarının haram kılındığını belirten sahih tek bir açıklama yapılmamıştır. Kur'an'ı Kerim’e son derece ilgi ve muhabbet besleyen ve hayatını Kur’an’la yönlendiren bu insanların en küçük ayrıntıları kendisinden sonraki nesillere naklettikleri halde, böylesi önemli bir yasakla karşılaşıp da bunu aktarmamaları mümkün değildir.

    Bu anlatılanlara katılarak denilmektedir ki ; aslında dikkate alınması gereken diğer bir husus da “ Kur’an’a temizlenenlerden başkası dokunamaz “ diye mana verdikleri âyet’in Mekke’de nazil olmasıdır.

    İlim ehlince ma’lum bir gerçek var ki, Mekke’de nazil olan âyet’lerde amelî değil itikadî konular ağırlıklıdır. Yani, Mekki sûreler îmana dâvet eden, Allah’ı birlemeyi vurgulayan, âhiret hayatına yönelik kıyamet, cennet ve cehennem tasvirlerini ön plânda tutan ayetlerdir.

    Çünkü akide binanın temelidir ve temeli atılmayan binâya kat çıkmak mümkün değildir. Allah ve Rasulü ile savaş olarak nitelendirilen “ faiz’in ” Medîne’de yasaklanmış olması ve yine kötülüğü hakkında üç ayrı uyarı bulunan “ içkinin yasaklanmasının “ Medine’de gerçekleşmiş olması hep bu sebepledir. Dolayısıyla “ Oku ” emriyle başlayan bir kitaba ulaşmaya daha Mekke’de sınır getirilmesi ilâhi kanuna muhâlif bir tavırdır.

    ABDEST SADECE NAMAZ İÇİNDİR

    Müslümanlara namaz dışında hiçbir ibadet için abdestin farz olmadığı, Kur'an'da abdest emrinin namaza kalkma şartına bağlı kılınmasından da anlaşılmaktadır.

    Rabbimiz bu Ayet’i celilesinde :
    “ Ey iman edenler ! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ellerinizi ……. “ ila ahir … yıkayın, buyurmaktadır.

    Ayrıyeten Allah Resulü s.a.v’in şu hadisi şerifleri de yine bu hususta çok açık bir delildir :
    { …. İbni Abbas r.a’dan. Dedi ki : Resulullah s.a.v hela’dan çıkınca kendisine yemek sunuldu ve : sana abdest suyu getirelim mi ? dediler. Resulullah s.a.v :
    - Bana ancak namaza kalktığım zaman abdest almam emredildi , buyurdu. }
    TİRMİZİ : 3.C.1908.N

    { … Mugîre b. Şu’be r.a rivâyet etmiştir : Resûlullah s.a.v biraz bir şeyler yedi.Sonra namaz için kalktı. Daha önce abdest almıştı ; fakat ben tekrar abdest alır diye su getirdim. Beni reddetti ve gitmemi söyledi. Üzüldüm. O s.a.v namazını kıldı. Ben de Ömer’e olanları anlattım. O da : “ Ey Allah’ın Resûlü ! Mugîre senin tavrından dolayı kırılmış ; ona kırgın olabileceğinden dolayı da ayrıca çok üzgün ” dedi. Peygamber s.a.v şöyle buyurdu : “ Onda -yani Mugîre’de - sâdece hayır gördüm. Fakat o bana, yemek yedikten sonra abdest almam için su getirdi. Eğer ben abdest alsaydım, insanlar da aynısını yapıp beni izleyecekler - yani her yemek yedikten sonra abdest almak gerektiğini düşünecekler-di.” } Ahmed : 4 / 253

    Görüldüğü gibi bu ifadeler her akli selimin anlayabileceği şekilde mesele ile alakalı net ifadeler belirtmektedir. O da ; abdest, sadece namaz için farz’dır.

    Kur’an abdestsiz olarak ele alınmaz diyenlerin öne sürdükleri delillerden bir tanesi de şudur :

    { ..... Rasulûllah s.a.v Yemen’de bulunan Amr b.Hazm’a yazdığı mektupda şöyle buyurmuştur: “ Kur’ an’a temiz olandan başkası dokunamaz “
    Mürsel ........ DAREKUTNİ 1.C.428.N

    Ve buna da itiraz edilip denilmiştir ki ; Amr b. Hazm'ın hadisi , hadis alimlerinin üzerinde ihtilâf ettikleri bir hadistir. Yani bir çok hadis ehli, hadisi tenkid edip onun sahih olmadığını söylemişlerdir.

    HADİS İLE ALAKALI BİR MULAHAZA

    Hadisin rivayetinde Süleyman b. Erkam bulunmaktadır. Nesei, onun hadislerinin metruk olduğunu, kabul edilemeyeceğini söylemiştir. İbn Rüşd İbn Hazm’ın hadislerinin “ musahhah ” – Yani bazı harflerinin yerlerinin değiştirilmiş - olması sebebiyle alimler arasında ihtilâfa sebep olduğunu söylemiştir. Müteahhirinden bir grup hadis hafızları hadisin her ikisi de zayıf görülen iki ravi üzerinde dönüp dolaştığını, tercih edilen ravinin Süleyman b. Erkam olarak takdim edildiğini, ancak onun da metruk rivayetleri sebebiyle hadislerinin kabul edilemeyeceğini beyan etmişlerdir .

    Söz konusu mektubun " Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz " ibaresinin bulunduğu bölümünü Hakim tahric etmiştir. Mektubun isnadının sahih olduğu savunan Hakim : " Bütün çabalarıma rağmen bu mektubu şerhsiz hiçbir yerde bulamadım, mektup bana insanlar tarafından yapılan açıklamalarıyla metinle şerh birbirine karışmış olarak ulaştı." diyerek sahihlik ifadesinde ciddi bir çelişki göstermiştir. " Nasbu'r Raye “ adlı eserde Ebu Davud'un bu mektubu “ Merasil ”inde zikrettiği kaydedilmektedir. Ancak Nasbur Raye'nin haşiyesi Buğyetu'l- Elmai fi Tahrici’z- Zeylâi, Ebu Davud'un Merasilin de bu mektubun bulunmadığını haber vermektedir. Ve yine mektubu Nesei'nin de tahric ettiği belirtilmesine rağmen Nesei’de sadece sadakalarla – yani zekâtla - ilgili izahlar bulunan bir mektup bulunmakta “ Kur'an'a temiz olandan başkası dokunamaz” gibi bir ibare yer almamaktadır. Dolayısıyla Hakim'le Nesei'nin rivayetleri farklılık arzetmektedir. Ahmed b. Hanbel ise mektubun diğer kısımlarının değil sadece sadakalarla ilgili bölümün sahih olduğuna dikkat çekmiştir.

    Hatta bazıları demişlerdir ki : Hadis sahih bile kabul edilse,hadiste zikredilen " tahir " “ yani temiz “ kelimesi müşterek bir isimdir. Yani,hem hadesi ekberden, hem hadesi asğardan temizlenene ıtlak olunabileceği gibi, mü’mine’de, vücudunda necaset olmayan kafirede ıtlak olunabilir…….Dolayısıyla ; “ müşterek bir ismin, belli bir manaya hamledilebilmesi için karine lazım gelir. “

    Yani,buradaki tahir’den kasıt nedir ? Manevi temizlik mi ? yoksa maddi temizlik mi ? Bunun illa da abdest olduğunu kim söyleyebilir ?.....

    Hatta şöyle de bir itiraz gelmiştir ; Allah Resulü s.a.v bir hadisi şeriflerinde : “ Mü’min necis olmaz “ buyurmuşlardır.Yani müslümanlar zaten temiz olan kimselerdir.Pis olanlar ise,Cenab-ı Hakkın kerim kitabında buyurduğu gibi müşriklerdir. Rabbimiz şöyle buyur-maktadır : “ Ancak müşrikler pistir “ TEVBE : 28.

    Dolayısıyla bu ve emsali deliller, hadisin sıhhati hususundaki endişeyi daha da artırmaktadır.

    Ve yine şöyle denilmiştir ; " Tahir " kelimesi ; Manevi temizliğe itlak olunduğu gibi, hakiki pisliklerden uzak olma, bedende kan, idrar, dışkı gibi maddi olarak hissedilen bir necasetin bulunmamasına, ya da dokunma durumunda pis olarak kabul edilen kömür,çamur,his,pas vs. gibi şeylerden arınmış olma halidir. “ Necasetten taharet ” terimi,tahir kelimesinin bu anlamda kullanıldığının en bariz örneğidir.

    Dolayısıyla - eğer zikredilen bu hadis sahih ise – Kur’an’a dünyevi bir pislikle dokunulamaz. Yani,insanın eli ayağı yağlı,kömürlü,çamurlu,hisli,paslı bir şekilde ise, bu durumda Kur’an’ı eline alamaz. Çünkü her akli selim bunun Kur’an’a zarar vereceğini - yani onu kirleteceğini – çok iyi bilir.

    Bu güzel ifadelere katılarak ben de diyorum ki ; biraz sonra zikredeceğim delilleri de gözönünde bulunduran basiretli bir müslüman,bu hadisin – eğer sahih se tabi - en güzel anla-mının bu olduğunu açıkça anlayacaktır.


    En son e-mir tarafından Ptsi 31 Ağus. 2009, 14:41 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePtsi 31 Ağus. 2009, 14:37

    ABDESTSİZ KUR’AN OKUNACAĞININ DELİLLERİ

    En muteber hadis kitabımız olan Sahih-i Buhari'nin konuyla alakalı bölümünde zikredilen hadis ve eserler bu konunun en açık delillerindendir.

    Buhari r.h bu bölüme “ Abdestsiz iken Kur’an okumak ve başka işler yapmak babı “ diye bir isim vermiş ve şu delili zikretmiştir :

    { .... Abdullah İbni Abbas r.a şöyle haber vermiştir : Kendisi bir gece Peygamberin zevcesi Meymune’nin yanında kalmıştır. Bu Meymune,İbni Abbas’ın teyzesidir. İbni Abbas dedi ki : Ben yastığın enine yattım. Resulullah ile ehli de yastığın uzunluğuna başlarını koyarak uzandılar. Resulullah s.a.v uyudu. Nihayet gece yarısı olduğunda yahut biraz evvelce yahut biraz sonraca uyandı. Oturup eliyle yüzünden uykuyu silmeye başladı. Ondan sonra Ali İmran suresinin son on Ayet’lerini okudu. Sonra kalkıp asılı duran küçük bir kırbaya uzandı. Ondan güzel bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. İbni Abbas dedi ki : Ben de kalktım ve onun yaptığı gibi yaptım.Sonra gittim ve yanıbaşına durdum ...... }
    BUHARİ : 1.C.324. S - MÜSLİM : 1.C.256.N

    Bu hadisten de anlaşıldığı gibi,Allah Resulü s.a.v abdest almadan önce Kur’an okumuştur….

    { ... İbn Abbas : cünübün kıraatte bulunmasında ( Yani Kur’an okumasında ) bir mahzur görmemiştir. } Çünkü : Peygamber s.a.v her haliyle - Allah’ı - zikrederdi }

    { ... İbrahim en-Nehaî "Hayızlı kadının âyet (Kur'an) okumasında beis yoktur." demiştir. }
    BUHARİ : 1.C.403.S

    Yunus b. Zeyd, Rebia'nın : " Cünübün Kur'an okumasında bir mahzur yoktur." dediğini nakletmiştir.

    “ Hammâd'dan nakledilmiştir : Said b. Müseyyeb'e : " Cünüp Kur'an okur mu ? " diye sordum. " Nasıl okumaz . Kur'an zaten onun içindedir " diye cevap verdi.

    Nasru'l Bahilî'den nakledilmiştir : “ İbn Abbas cünüpken Bakara sûresini okurdu."

    Hammad b. Ebi Süleyman'dan nakledilmiştir : " Said b. Cübeyr'e Kur'an okuyan cünübün durumunu sordum. Bunda bir mahzur görmedi ve dedi ki : “ Kur'an onun içinde değil midir ? “ İBNİ HAZM . MUHALLA : K.TAHARE : 1.C.96.S


    Zikredilen bu hadisi şerif ve rivayetler, abdesti olmayan,cünüp ve hayızlı olan bir kimsenin Kur'an okumalarının caiz olduğuna delildir. Zira Peygamberimiz s.a.v’in istisnasız her durumda Allah'ı zikrettiği haber verilmektedir. “ Zikr ” ise, Allah’ı razı etme adına Kur'an ve Sünnet’te zikredilen her şeyin adıdır. Dolayısıyla,insan her halinde bu iki şeyle meşkul olabilir.

    Hayızlı bir kadın her ayın bir haftası, belki de daha da uzun bir süre Allah’ın kitabını okumayacak mıdır ? Eğer meseleler sonuçları itibariyle değerlendirilirse, bu şekilde sağlıklı bir delili olmayan fetva ile 50 - 60 yaşındaki bir kadına 10 – 15 sene Kur’an okuma yasağı koymuş olmaya-cakmıyız ? … Bu da - Allah korusun - helalı haram yapma gibi ciddi bir problem değil midir ?

    Değerli kardeşlerim ! unutmayalım ki böyle bir yasağın yanlışlığını ortaya koyan delillerden bir tanesi de ; Allah Resulü s.a.v’in, Hacc’da iken hayız gören Aişe annemize ; “ Bu halinle Tavaf hariç hacıların yaptığı her şeyi yapabilirsin “ buyruğudur.BUHARİ: 12.C. 5618. S

    Ata b. Ebi Rebah Cabir r.a'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir. Ayşe hayız olduğunda Kâbeyi tavaf hariç bütün hac fiillerini yapmıştı. Sadece namaz kılmıyordu….. Çünkü Resulullah s.a.v’in bir hadisi şeriflerinde buyurduğu gibi : “ Tavaf namaz sayılır “NESEİ :5.C.2909.N

    Dolayısıyla, hayızlı olan bir kadın namaz ve tavaf hariç Allah’ı razı etme adına her şeyi yapabilir.

    Asrımız muhaddislerinden Nasuruddin El-Albani – Allah kendisine rahmet eylesin – Haccetü’n Nebi adlı risalesinde Aişe validemizle alakalı biraz önce ki bahsi edilen hadisi zikrettikten sonra şöyle der :

    “ Bu delil, hayızlının Kur’an okumasının caiz olduğunu göstermektedir. Çünkü Allah Resulü s.a.v burada , ” Bu halinle Kur’an’da okuma “ diye bir şey zikretmemiştir. Yani sükut etmiştir. Dolayısiyle “ İhtiyaç anında beyanın tehiri caiz değildir “ kaidesi gereğince,eğer hayızlı iken Kur’an okumanın sakıncası olmuş olsaydı bunu Allah Resulü s.a.v mutlaka hanımına söylerdi.
    HACCETÜ’N NEBİ : 68.69.S

    ABDESTSİZ KUR’AN OKUMA HUSUSUNDA SAHABE UYGULAMALARI

    Kur’an’ın abdestsiz okunabileceğinin delillerden bir tanesi de sahabe uygulamalarıdır.

    { … Muhammed bin Sirin r.h dan. Şöyle dedi :Ömer İbnu’l Hattab Kur’an okuyan bir toplulukla beraber oturuyordu ve haceti için gitti, sonra gelip Kur’an okumaya devam etti. Topluluktan birisi : Ey mü’mimlerin emiri ! abdestsiz olduğun halde Kuran’mı okuyorsun ? dedi. Ömer r.a da cevaben : Okunmayacağı hakkında sana kim fetva verdi, yoksa Müseyleme mi ? – Yani,yalancı peygamber mi ? - }İMAM MALİK . MUVATTA : 1.C.437.S - NESEİ . SÜNENİ KÜBRA : 1.C.423.N ABDUR-REZZAK . MUS. : 1318. N … Sahih bir senedle rivayet eymişlerdir…… İBNİ EBİ ŞEYBE . MUS. : 1.C.103.N

    { ... İbn Abbas : cünübün kıraatte bulunmasında ( Yani Kur’an okuma-sında ) bir mahzur görmemiştir. } Çünkü : Peygamber s.a.v her haliyle - Allah’ı - zikrederdi } BUHARİ:1.C. 403.S

    { …. Ebu İyas Muaviye bin Kurre r.h dan. – şöyle dedi – : Ebu Musa el-Eş’ari r.a abdestsiz olduğu halde Kur’an okurdu. } Abdurrezzak sahih bir senedle. MUSANNAF : 1320.N

    { …. Said bin Cübeyr r.h dan. İbni Ömer ve İbni Abbas r.a’yu şöyle derken işittiğini söyledi : “Biz Kur’an’dan cüzlerimizi abdest bozduktan sonra hiç suya değmeden okurduk “ } ABDURREZZAK MUSANNAF : 1316.N - BEYHAKİ SÜNENİ KÜBRA : 424.N SAHİH BİR SENEDLE RİVAYET ETMİŞLERDİR …. İBN EBİ ŞEYBE MUSANNAF : 1 / 103

    { ….Alkame bin Kays’tan,şöyle dedi : Selman’i Farisi’nin yanına girdik bize , abdestsiz olduğu halde Kur’an’dan Ayet’ler okudu. }ABDURREZZAK MUSANNAF : 1324.N - BEYHAKİ SÜNENİ KÜBRA : 422.N - İBN EBİ ŞEYBE MUSANNAF : 1 / 103

    { …. Said bin Müseyyeb r.a dan.Şöyle dedi : Ebu Hureyre heladan çıkar – abdest almadan – bize hızlı bir şekilde sure okurdu. } ABDURREZZAK MUSANNAF : 1317.N - İBN EBİ ŞEYBE MUSANNAF : 1 / 103

    Bu kadar delillerin karşısında hala meseleyi sağa sola çekerek : “ Efendim Kur’an abdestsiz olarak okunabilir ama,ele alarak okunamaz “ diyenlere şu soruları sormak gerekir :

    1 . Bu husustaki öne sürdüğünüz hadis sahih mi ?

    2 . Sahih diye öne sürdüğünüz hadisin metninde abdest diye bir ifade var mı ?

    3 . Acaba bizim saygımız Kur’ana mı yoksa kağıda mı ? . Çünkü el değmeden Kur’an okuyorsunuz, ama kağıdı tutarak okuyamıyorsunuz. ?

    4 . Abdest Ayet’i Kur’an da olduğuna göre, insan abdesti öğrenmek için önce neyi eline alması gerekir ki ? .

    5 . Bilindiği gibi hadis kitaplarının her cildinde yüzlerce Ayet yazılıdır. Acaba bu hadis kitaplarını elimize alıp okumamız için abdest almamız gerekir mi ?Yani,kağıt üzerine yazılı olan Ayet’leri abdestsiz okuyamaz isek, bu hadis kitaplarındaki Ayetleri okumak için abdest mi almamız gerekir ?

    6 . Yok eğer “ Kur’an’ın tümünü ele almak için abdest gerekir “ diyorsanız, bu sefer şu tezat ortaya çıkmaz mı ? ; Çünkü Allah resulü s.a.v’in hayatta olduğu dönemde Kur’an toplu olarak bir arada değildi. Dolayısıyla, kendi zamanında tümünün bir arada olmadığı bir kitaba ; “ sakın abdestsiz dokunmayın “ nasıl diyebilir Allah resulü s.a.v ?

    Hulasa, ben inanan kardeşlerimden hasetsen bu soruların cevabı ve şu sahih Hadisin üzerinde ciddi bir şekilde kafa yormalarını istirham ediyorum.

    { …. İbni Abbas r.a’dan.Dedi ki : Resulullah s.a.v hela’dan çıkınca kendisine yemek sunuldu ve : sana abdest suyu getirelim mi ? dediler. Resulullah s.a.v :
    - Bana ancak namaza kalktığım zaman abdest almam emredildi , buyurdu. }
    TİRMİZİ : 3.C.1908. N - MÜSLİM : 1.C. 374. N - E.DAVUD : 4.C.3760. N

    Hadisi şerifin açık ifadesinden anlaşıldığı gibi, abdest sadece namaz için emredilmiştir. Ehlince malum olduğu üzere hasr siğası olan "innema “ buna delalet eder. Yani,abdest sadece namaza hastır.

    Hulasa,konuyla alakalı söylenmesi gereken son söz ; Hakkında kat’i bir delil olmadığı halde abdestsiz veya hayızlı ve cünübün Kur’an okumasını yasaklamak,Allah’ın helal kıldığı bir şeyi haram kılmaya yeltenmek demektir. Allah korusun bu da tehlikeli bir şeydir.

    Bunun içindir ki, basiretli ve şuurlu Müslümanların bu gibi hususlarda çok uyanık olmaları ve sağlıklı bir delile dayanmadan “ şunu yapmak haramdır,böyle demeniz yasaktır “ şeklinde ifadeler kullanmamaları gerekir.
    Rabbimiz bu hususlarda bizleri açık bir ifadeyle uyarmaktadır :

    “ Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü “ şu helaldır,şu haramdır “ demeyin.Sonra Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz.Allah’a karşı yalan uyduranlar ise iflah olmazlar. “
    NAHL : 116.


    En son e-mir tarafından Ptsi 31 Ağus. 2009, 14:40 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır? Icon_minitimePtsi 31 Ağus. 2009, 14:39

    BU KONUDA SAHİH OLMAYAN RİVAYETLER

    { ..... Rasulûllah s.a.v Yemen’de bulunan Amr b.Hazm’a yazdığı mektup’da şöyle buyurmuştur : “ Kur’ an’a temiz olandan başkası dokunamaz “Mürsel ........ .DAREKUTNİ : 1.C.428.N

    Amr b. Hazm'ın hadisi , hadis alimlerinin üzerinde ihtilâf ettikleri bir hadistir. Yani bir çok hadis ehli, hadisi tenkid edip onun sahih olmadığını söylemişlerdir.Bunun izahı yukarıda geçmişti.


    { ….. Abdullah b. Seleme'den rivayet edilmiştir : " Biri bizden biri de zannediyorum Beni Esed'tendi, iki kişi ile birlikte Ali'nin yanına girdim. Onları bir göreve gönderdi ve " Siz kuvvetli kimselersiniz, dininiz uğrunda mücadele edin." dedi. Sonra helâya girdi. Çıktığı vakit su istedi. Getirdiler. Bir avuç su alıp onunla elini temizledi. Sonra Kur'an okumaya başladı. Ali 'nin r.a abdestsiz Kur'an okumasını uygun görmediler. Bunun üzerine Hz. Ali : " Rasulullah s.a.v helâdan çıkar, bize Kur'an okutur, bizimle et yerdi. O'nu cünüplükten başka hiçbir şey Kur'an okumaktan alıkoymazdı." dedi. } İBNİ MACE : 2.C.594.N

    { ….. Ali’den r.a rivayet edilmiştir. " Rasulullah s.a.v cünüplük dışında her durumda bize Kur'an okuturdu “ } HADİS ZAYIF …… TİRMİZİ : 1.C.146.N - NESEİ : 1.C.268.N

    { ….. Abdullah b. Seleme'den rivayet edilmiştir : " Ben iki kişiyle birlikte Ali r.a'ın yanına girdim. Bize şöyle dedi : “ Rasûlüllah s.a.v helâdan çıkar, Kur'an okur, bizimle et yerdi. O'nu cünüplükten başka bir şey Kur'an'dan alıkoymazdı. } HADİS ZAYIF …….. NESEİ : 1.C.267.N

    { …. İbn Ömer'den (r.a) rivayet edilmiştir. Rasulüllah s.a.v buyurdu ki : " Hayızlı ve cünüp Kur'an'dan bir şey okumasın.” } HADİS ZAYIF …… TİRMİZİ : 1.C.131.N - İBNİ MACE : 2.C.595.N

    { …. İbn Ömer r.a Rasûlüllah s.a.v’in şöyle dediğini rivayet etmiştir : "Cünüp ve hayızlı Kur'an'dan bir şey okumaz." } İBNİ MACE : 2.C.596.N - TİRMİZİ : 1. C. 131. N
    Bu hadisi Tirmizi, İbn Mace, Darekutni ve Beyhaki rivayet etmiştir. Zehebi "Mizan", İbn Hacer de "Tezhib" adlı eserlerinde hadisin "batıl" olduğunu zikretmişlerdir.

    Tirmizi'nin hadis ile alakalı açıklaması şöyle :

    İbn Ömer r.a'ın hadisini yalnız İsmail b. Ayyaş'ın, Mus'ab b. Ukbe'den, Nafi'den, İbn Ömer'den, Rasulullah s.a.v den olan rivayeti ile bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail el-Buharî'nin, İsmail b. Ayyaş hakkında şöyle dediğini işittim : İsmail b. Ayyaş Hicaz ve Irak ehlinden münker hadisler rivayet ediyor. İsmail b. Ayyaş'ın ancak Şamlılardan yapacağı rivayetler kabul edilebilir."TİRMİZİ : 1.C.131.N

    Ayrıyeten asrımız muhaddislerinden Şeyh el-Albani bu hadislerin sahih olmadığını ve bu konu da – yani Kur’an abdestsiz okunmaz – konusunda sahih bir hadisin olmadığını zikretmektedir.HACCETÜ’N NEBİ : 68.69.SAY.

    Son dört yazı,
    https://bs-ba.facebook.com/topic.php?uid=56758068775&topic=8116 adresinden, tarafımdan düzenlenerek alınmıştır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır?

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Fıkıh -