Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Baldır Hadisi Hakkında
  • » Fetih Hadisi Sahih mi?

  • Viayen (İki Kab) Hadisi

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Viayen (İki Kab) Hadisi Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Viayen (İki Kab) Hadisi Viayen (İki Kab) Hadisi Icon_minitimePaz 29 Ağus. 2010, 13:33

    Buhari Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: «Ben, Resulullah'tan iki grup hadis ezber­ledim, birisini yaydım diğerini de yaysam şu boğazım kesilir.»

    Bu hadisi imam Buharı Sahih'inde rivayet et­miştir. Hem sened hem de metin yönünden son de­rece sahih bir hadistir. Burada geçen «viaeyn» (iki kap) dan maksat Peygamber'den aldığı iki grup hadısdir. Kelime burada mecazidir, hem de bilinen kullanılan bir mecaz. Bir grubu ahkam, ahlak ve mu­cize gibi konulara taalluk eden hadislerdir. Gizlemiş durumuna girmemek için bunlan tebliğ etmiştir. Di­ğeri ise (ilerde olacak) fitneler, büyük hâdiseler ve kıyamet alâmetleri ile kötü idarecilere işaret eden hadislerdir. Bunların büyük bir kısmını anlatmayı tercih etmemesinin sebebi; işitenleri fitneye düşürür korkusudur. Veya bunları anlattığı takdirde kötü idarecilerden kendisine, çocuklarına ve malına zarar gelir diye susmayı tercih etmiştir. Allame ibn-i Kesir «el-Bidâye ve'n - Nihaye» adlı eserinde şöyle der: Ebu Hureyre'nin açıklamadığı bu grup hadisler ile­nde olacak fitne ve hâdiseler ile insanlar arasında vuku bulacak savaşlarla ilgilidir. Öyleki meydana gel­meden sözetse birçok insan tekzib edecek ve hak ha­berleri reddeceklerdi.»

    [294] Hafız ibn-i Hacer de «Fethu'l Bâri»de şöyle der : «Alimler, Ebu Hureyre'nin an­latmadığı bu kısım hadislerin içinde kötü idarecilerin isimleri halleri ve zamanları anlatılan hadisler oldu­ğuna hamletmişlerdir. Ebu Hureyre bir kısmını gizliyordu kendi nefsinden korktuğu için açıklayamıyordu.

    Şayet bu hadisler de ahkam hadisleri olsaydı onlan gizlemesi mümkün olmazdı, çünkü o zaman âyetin zemmettiği ilmi gizleyenler sınıfına gi­rerdi. »Bâzıları da şöyle der: «Söz konusu hadis­lerin kıyamet alametleri, ahir zamanda değişecek du­rumlar ve büyük hadiselerle ilgili olması muhtemeldir. Çünkü bunlara ihtimal vermeyenler reddecek bâzı şuursuzlar itiraz edecektir.

    [Ben-e-mir derim ki aşağıdaki hadisler yukarıdaki açıklamayı desteklemektedir.
    “Ebû Hureyre şöyle demiştir: Eğer içimde bulunanların hepsini size söyleseydim bana hayvanların kığısını atardınız. el-Hasen şöyle demiştir: Doğru ! (Nitekim) bize Allah’ın evinin yıkılacağını ve yanacağını haber vermiş olsaydı vallahi insanlar ona inanmazlardı.”

    Bu hadiste görüldüğü üzere Hasan-ı Basri, Ebu Hureyre'nin gizlediği hadislerin akideye taalluk eden ve herkesin bilmesi gereken hadisler değil; fitnelerle ilgili olan ve bilip bilmemenin kişiye fayda ya da zarar vermeyeceği türden hadisler olduğunu beyan etmiştir. Ayrıca Hasan'ın bu sözünden, Ebu Hureyre'nin bu hadisleri herkesten değil sadece kendisine zarar verecek olan idarecilerden ve onların uşaklarından sakladığını da anlıyoruz. Zira Hasan, Ebu Hureyre'nin, Kabe'nin Emeviler tarafından yakılıp yıkılacağını bildiğini, bunu kendisine söylediğini ama deli muamelesi görmemek için diğer insanlara söylemediğini işaret etmektedir.

    Aşağıdaki hadis de bu yorumumu perçinlemektedir.
    “Ebû Hureyre’nin şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Bildiğim her şeyi size haber verseydim, insanlar beni çılgınlıkla / aptallıkla itham eder, ‘Ebû Hureyre delidir’ derlerdi!”

    Aslında Ebu Hureyre'nin fitnelerle ilgili hadisleri can korkusu ile değil de fitne yayılır ve çok kan akar endişesi ile gizlediğini zannediyorum. Zira Mustafa Sıbai'ni islam Hukukunda Sünnet isimli kitabının 294. sayfasında ibni Kesir'in el-Bidaye ve'n-Nihaye'sinden yapılan bir alıntıda onun, Emevi valilerinden Mervan bin Hakem ile yaptığı bir tartışma ve bu tartışmada "Eğer istersem sizin atanızın Resulullah'a ne sıkıntılar verdiğini de anlatırım." dediği ve bunun üzerine Mervan'ın bir daha Ebu Hureyre ile bir daha tartışmaya cesaret edemediği zikredilmiştir. Burdan da Ebu Hureyre'nin Emevi zulmünden çekinmediği açıkca anlaşılmaktadır. Allahu Alem.

    Aslında Ebu Hureyre'nin ölmeden önce bildiği tüm hadisleri açıkladığı ile ilgili bir rivayet de var. Bulursam onu da kopyalarım İnşaallah.]

    Konu hakkındaki benzer bazı hadisler de vardır. Bunlardan birinde Huzeyfe (ra), Resulullah'ın kıyamete kadar olacak fitneleri ve isimleriyle beraber tüm deccalleri tek tek rivayet ettiğini, fakat ashabın bunları zamanla unuttuğunu şöyle ifade etmiştir:
    «... ezber­leyen ezberledi unutan unuttu.» Müslim'de geçtiğine göre hadisin tamamı şöyledir:
    «... benim bu arkadaşlarıma onları bildirdi. Onlardan bazı şeyler varki unutuyorum, daha sonra gördüğümde ha­tırlıyorum tıpkı bir adamın tanıdığı bir adamın yüzü­nü unutup gördüğünde hatırladığı gibi.»

    Sahih-i Müslim'de Ebu Zeyd yani Amr b. Ahteb'den şöyle rivayet edilmiştir: «Resulullah bize birgün sa­bah namazını kıldırdı ve minbere çıkarak öğle vak­tine kadar hitab etti. Minberden inip öğle namazını
    kıldı ve tekrar minbere çıkarak ikindi namazına ka­dar hitap etti sonra tekrar indi namaz kıldırdı ve tekrar çıkarak güneş batana kadar hitab etti. Bize olan ve olacak olan şeyleri haber verdi (o gün söyle­diklerini) en iyi bilenlerimiz, en iyi ezberleyenlerimizdir.»

    Tüm bunları rivayet etmekteki maksadım ise bazılarının iddia ettiği gibi Ebu Hureyre'nin sakladığı hadislerin akideye taalluk eden, ya da her müslümanın mutlaka bilmesi gereken hadisler olmadığı, bu hadislerin fitnelere dair ve bilinmemesinin bir kayba sebeb olmayacak türden hadisler olduğunu isbat ederek, bugün bazı kişilerin ayet ve hadislere açıkça aykırı olan bazı söz ve amellerini meşru göstermek için kendilerinin Resulullah'tan gelen bazı gizli ilimlere vakıf olduklarını iddia etmeleri ve bu idialarını bu hadise dayandırmaktaki şeytanlıklarını gözler önüne sermektir.

    Ayrıca bazı kişiler Resulullah'ın gaybden haber veremeyeceğini de iddia etmektedirler ki bu konu hakkında da şu linke bakılmalıdır:
    https://rahmet.yetkin-forum.com/hadis-mudafaas-f37/gaybi-hadisleri-reddedenlere-cevap-t596.htm?highlight=gaybi

    kaynaklar:
    http://www.herkul.org/hadisatlasi/hk/s/sunnet/020.htm
    http://www.eskieserler.com/dosyalar/mpdf%20(1062).pdf
    Mustada Sıbai, İslam Hukukunda Sünnet


    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Viayen (İki Kab) Hadisi

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Hadis :: Hadis Müdafaası -