Konu: Bütün Yollar Allah'a Çıkar Salı 18 Ocak 2011, 22:59
84-İnşikak Suresi-6- “Ey İnsanoğlu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalarsın, sonunda O’na kavuşacaksın”
Öyleyse ey insan! Unutma ki sen Rabbine doğru çabalıyorsun! Sen Rabbine kavuşuyorsun da sonunda zaten Ey insan! Sen hızla ölüme doğru koşmaktasın! Bir maraton gibi hızla Rabbine doğru gidiyorsun! Ey insan! Senin dünyada tüm çaban, tüm gayretin, uğraşın, gitmen, gelmen, yürümen, durman, yatman, uyuman, yemen, içmen hep Rabbine doğrudur Her şeyin Rabbine yöneliktir Sonunda sen O’nunla karşı karşıya geleceksin İnsanlar dünyada bütün gayretlerini, bütün çabalarını Allah’ı bulmaya, Allah’la karşı karşıya gelmeye harcarlar Tüm gayretler buna yöneliktir
Yani insan dünyada ne yaparlarsa yapsınlar, ister kulluk, ister küfür, ister ibadet, ister isyan, ister itaat, ister ret, ne yaparsa yapsın her yaptığıyla Allah’a yaklaşıyor demektir Her haliyle Allah’a doğru gidiyor demektir Kişi her nefesi yaşama adına alır ama her nefesiyle Allah’a yaklaşıyor İnsanoğlu yaşamak için nefes alır ama her nefesi onu ölüme biraz daha yaklaştırmaktadır Nefes almasa ölecek, ama nefes alsa yine ölecek Hani acele giden ecele gider, yavaş gidenin de ecel arkasından yetişir ya, işte insanoğlu her adımda mezardan kaçar ama, her adımda ona doğru biraz daha yaklaşır
Öyleyse unutmayalım ki bizim de tüm çabalarımız, tüm uğraşlarımız mezara doğrudur Biz şu anda mezar aramaya çıkmışız Belki şu anda içimizden birisi burada bulacak aradığı mezarını Burada öldük mü işte mezarımız burası Şunu hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmayalım ki, şu anda üzerimizdeki elbisemiz ilk kefenimiz ve şu anda üzerinde oturduğumuz mekân bizim ilk mezarımız olabilir
Öyleyse bu inanca göre hareket edelim Hayatımızı bu inanca bina edelim Her an Allah’la karşı karşıya geleceğimizin şuurunda olalım Ölümü hayatın içinde kabullenelim Ölüm elde bir, ahiret elde bir diyelim ve öyle yaşayalım Kıyameti iki kaşımızın arasında bilelim Öyle miyiz acaba şu anda?
“Allah’a kavuşmayı (Allah’la karşılaşmayı) yalanlayanlar doğrusu kaybedenlerdir ki kıyamet saati ansızın onlara geldiği zaman ağırlıklarını arkalarına yüklenip: “Dünyada işlediğimiz büyük kusurlardan ötürü yazıklar olsun bize!” derler Dikkat edin onların yüklendikleri şeyler ne kötüdür!” (En’âm 31)
Allah’la karşı karşıya gelmeyi ummayanlar, Allah’a kavuşup O’nun sorgulamasıyla karşı karşıya geleceklerine inanmayanlar, dünya hayatına razı olanlar, dünyayı tatminkar bulanlar, dünyanın ötesindeki bir hayatın varlığına inanmayıp özlemini duymayanlar, “Varsa da yoksa da yaşadığımız şu hayat vardır Burada kâm almaya bakalım” diyenler Yaşadıkları hayatlarında ahiret inancının kokusu bile olmayanlar, işte hüsrana mahkum olanlar bunlardır İşte eli boşa çıkanlar, kaybedenler bunlardır Hasret çekenler bunlardır “Eyvah! Vah! Tuh! Yazıklar olsun bize! Yuh olsun bize! Vah orada yaptıklarımıza! Yazıklar olsun bizim anlayışlarımıza! Yazıklar olsun bizim hesabımıza! Eyvah yaptıklarımıza! Eyvah yapmamamız gerekirken yaptıklarımıza! Eyvah yapmamız gerekirken yapmadıklarımıza!” diyerek dövünecekler, kaybettikleri fırsatlarından ötürü hasret çekecekler
Dünya ile aldanmışlardır bunlar Onu kendilerinin sandılar, aldandılar Onu ebedî zannettiler, aldandılar Sanki dünyayı hiç bitmeyecek, tükenmeyecek zannettiler, aldandılar Dünyanın içindekilere meylederek aldandılar Dünyanın konumu onları aldattı, aldandılar Kuralları gereği dünyada Allah dokunmuyordu onlara Dünyada imtihan gereği içki içene de dokunmuyordu Allah Namaz kılana da do-kunmuyordu, zina edene de dokunmuyordu, dünyanın yönetimine Allah’ı karıştırmayanlara da dokunmuyordu Allah’a kulluk yapana da, âdetlerin, çevrenin, modanın, şeytanın, tâğutların, nefislerinin kulu, kölesi olanlara da dokunmuyordu İmtihan gereği işledikleri suçlar yüzünden dünyada Allah’ı atlattıklarını zannediyorlardı Aldandılar ve kaybettiler
Evet biz her an Allah’a doğru gidiyoruz Bütün yollar insanı Allah’a götürmektedir Ama Allah’a götürücü yollar ikidir
a İnsanı Allah’la cennette buluşturan yollar, b İnsanı Allah’la cehennemde buluşturan yollar
Hani adamın biri öyle diyormuş: “Nârın da hoş, nûrun da” Ya Rabb cehennemin de hoş, cennetin de Benim için nârı da fark etmez, nûru da Ben Allah’ı istiyorum Ben Allah’la buluşayım da gerisi fark etmez Ben Rabbimi bulayım da gerisi ne olursa olsun Yanlış bir söz İnsanlar zaten Allah’a gidiyorlar Herkes mecburen Allah’la buluşacak, ama cennette buluşmayı isteyin diyor Rabbimiz Çünkü cehennemlikler de buluşacaklar Allah’la ama Cehennemde azabın içinde buluşacaklar, azabıyla buluşacaklar Öyleyse ben öyle demiyo-rum Benim peygamberim ve selefim de öyle dememiş Ben de Allahla buluşmayı istiyorum ama cennette buluşmayı istiyorum ve dua ediyorum Allah’ın nûrunu istiyorum, cehennemden de, nârından da Rabbime sığınıyorum Çünkü Rabbim kitabında benim istediğim yol budur, sizler bu yolla beni bulun diyor Öyleyse Rabbimizi O’nun dediği, O’nun gösterdiği yolda bulmak zorundayız Bu yoldan giderseniz benimle karşılaşırsınız, diyor Allah