Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Tekfir Hakkında
  • » Tekfir Hakkında

  • Tercifiye Duası Hakkında

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Tercifiye Duası Hakkında Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Tercifiye Duası Hakkında Tercifiye Duası Hakkında Icon_minitimePtsi 08 Şub. 2010, 19:45

    بسم الله و الحمد لله و الصلاة والسلام على رسول الله

    Duanın Arapça Metni:

    اللهُمََّ صَلِّ صَلاةً كامِلَةً و سَلِّمْ سَلاماً تا مّاً على سَيِّدِنا مُحَمَّدٍ الَّذِي تَنْحَلُ بِهِ العَقْدُ و تَنْفَرَجَ بِهِ الكَرْبُ و تُقْضَى بِهِ الحَوائِجُ تُنالُ بِهِ الرَّغائِبُ و حُسْنُ الخَواتِيمِ يُسْتَسْقىَ الغَمامُ بِوَجْهِهِ الكَريمِ و على آله و صَحْبِهِ عَدَدَ كُلِّ مَعْلومٍ لَكَ.

    Duanın Türkçe Anlamı:

    “Ey Allah’ım! Kendisiyle bağın çözüldüğü, üzüntü-nün giderildiği, ihtiyaçların yerine getirildiği, isteklerin ve akıbetlerin en güzelinin elde edildiği, kendisinin kerim yüzü ile bulutlardan yağmur istenilen; efendimiz Muhammed’e, onun ailesine ve ashabına, senin bildiğin tüm sayılarla tam bir salat ile salat et ve tam bir selam ile de selam et.”
    Allah Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e yapılan; sahih olan ve olmayan birçok sala (dua) bulunmaktadır. Bunlar içerisinde sahih olmayanlar bazen sakıncalı söz ve ifadeleri içermektedir. Bu duaları; Muhammed b.Cemil Zînu ‘Beşerin En Hayırlısı Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e Salat Ve Selamın Faziletleri’ adlı kitabında toplamış, Kur’an ve sünnete ters düşen ifadeleri açıklayıp ortaya çıkarmıştır. Allah (Azze ve Celle) ona hayırla karşılık versin.

    Dua-i Tefrîciye hakkında şöyle demektedir:
    Bu dua, ‘Dua-i Nariye’ diye de isimlendirilir. Bu dua insanların çoğu tarafından; ‘Her kim bu duayı 4444 defa üzün-tünün gitmesi ve ihtiyacın karşılanması niyeti ile okursa, o kimsenin ihtiyacı yerine getirilir.’ diye bilinmektedir. İşte bu iddia batıl olup hiçbir delili yoktur. Yani Kur’an ve sahih sünnetten hiçbir delili olmayıp uydurmadır. Çünkü tevhid inancı gereği her müslümanın; bağı çözenin, üzüntüyü giderenin, ihtiyaçları yerine getirenin ve insanın kendisine dua ettiği zaman istediği şeyi verenin sadece Allah (Azze ve Celle) olduğuna inanması zorunludur. Kur’an bizi o inanca çağırır, Allah Rasûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de bize onu öğretmiştir. Dolayısıyla hiçbir Müslümana, üzüntüyü gidermesi ve hastalığa şifa vermesi için Allah (Azze ve Celle)’tan başkasına dua etmesi caiz olmaz. İsterse kendisine dua edilen kimse, mürsel (gönderilmiş elçi) bir melek veyahut da mukarreb (yakınlaştırılmış) bir Nebi olsun fark etmez. Kur’an-ı Kerim, Rasûllerden ve Nebilerden de olsa Allah (Azze ve Celle)’tan başkasına dua edilmesini kabul etmez ve şöyle der:
    ﴾ ﴾ De ki: Allah (Azze ve Celle)’ın dışında iddia ettiklerinizi çağırın. Onlar sizden ne zararı gidermeye ne de değiştirmeye sahip olamazlar. Onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine _hangisi daha yakın olacak diye_ vesile ararlar; O’nun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı, sakınılacak bir azaptır.﴿ (İsra Sûresi 56-57)﴿

    Sahabî İbni Mesud (Radıyallahu Anh) dedi ki: “ Bu ayetler, Arap’tan bir grup insanların cinlerden bir gruba ibadet eden kimseler hakkında inmiştir. Nihayet o cinler müslüman oldu. O insanlar ise onların Müslümanlığının şuurunda olmadan onlara ibadet ediyorlardı.”(Buhârî 4518, İbni Kesir 9/478)

    Duanın içeriği ile ilgili olarak:

    Birincisi; Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bizatihi kendisinin bağı çözer ve üzüntüyü giderir diye söylenip, anılmasına nasıl razı olsun ki? Aksine Allah (Azze ve Celle) Kur’an’da ona, kendisi için şöyle demesini emretmiştir.
    ﴾ De ki: Ben, Allah (Azze ve Celle)’ın dilemesi müstesna kendim için herhangi bir faydaya ya da zarara sahip değilim. Şayet ben gaybı bilmiş olsaydım, elbette hayrı çoğaltırdım ve bana kötülük de dokunmazdı. Ben, ancak inanan bir kavim için uyarıcı ve müjdeleyiciyim.﴿ (A’râf Sûresi 188)

    İkincisi; Bir adam Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’a geldi ve: “Allah (Azze ve Celle)’ın ve senin dilediğin oldu.” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Beni Allah (Azze ve Celle)’a ortak mı yapıyorsun? Sadece Allah (Azze ve Celle)’ın dilediği oldu, de…” (Ahmed 1/214, Buhârî, Edebü’l-Müfred 783, Albânî, Sahiha 139)
    Şayet duadaki, “...kendisi (Rasûlullah) ile ...” olan kısmını kaldırıp yerine “...sala ile ...” kısmını koyacak olsak, duanın yazılış tarzı 4444 defa okunacak sayı dışında elbette mana yönü ile doğru olurdu. Yani, “Ey Allah’ım! Salat (dua) ile bağın çözüldüğü salat ve selamın tamamı ile Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e salat ve selam et!” olurdu. Çünkü Nebi’ye salat etmek, keder ve üzüntünün giderilmesi için vesile kılınan bir ibadettir ve salat da salih amellerdendir.

    Üçüncüsü; Ey Müslüman kardeş! Seni şirke düşürebilecek olan bu bid’at söyleniş tarzından sakın ve bu duayı Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’tan gelen şeylerle sınırlandır. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hevasından konuşmaz, hidayet ve kurtuluş ona tâbî olmaktadır. Ona muhalefette ise, amel geçersiz olur. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu hususta şöyle buyurmuştur:
    “Her kim bizim işimizde olmayan bir amel işlerse, o reddedilmiştir.”(Müslim 1718/18)
    “Fedailu’s-Salatu Ve’s-Selam Alâ Muhammedin Hayru’l-Enam”(Sayfa 48-49)

    O halde bu duayı okuyup onunla tevessülden vazgeçmeli, önce Allah (Azze ve Celle)’a yönelmeli, O’na itaat etmeli, O’na isyandan sakınmalıyız. İstiğfarı çoğaltmalı, af dilemeli ve durumumuzu düzeltmeliyiz. Üzüntülü anlarımızda sahih olarak rivayet edilen dualarla dua etmeli ve duanın (ağrı kesici ilacın vücuda verdiği fayda gibi) mutlaka kendimize fayda vereceğine inanmalıyız.

    Üzüntü ve sıkıntı anında yapılacak dualardan birkaçı:

    -1اللهُمََّ إنِّي أعوذُ بِكَ مِنَ الهَمِّ و الحَزَنِ والعَجْزِ و الكَسَلِ و الجُبْنِ و البُخْلِ و ضَلَعِ الدَّيْنِ و غَلَبَةِ الرِّجالِ.

    1-“Allah’ım! Kederden, hüzünden, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, borcun belimi bükmesinden ve insanların bana galip gelmesinden sana sığınırım.”(Buhârî 6314)

    2- اللهُمََّ رَحْمَتَكَ أرْجُو فَلاَ تَكِلْنِي إلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ و أصْلِحْ لِي شَاْنِي كُلَّهُ لاَ إلَهَ إلاَّ أنْتَ.

    2-“ Allah’ım! Rahmetini umarım. Beni göz açıp kapatıncaya kadar da olsa nef-sime bırakma! Her işimi ıslah et! Senden başka ilah yoktur.” (Ebu Dâvud 5090, Ahmed 5/42)

    3- لاَ اِلهَ اِلاَّ أَنْتَ سُبْحاَنَكَ إنِّي كُنْتُ مِنَ الظا لِمِينَ.

    3-“ (Allah’ım!) Senden başka ilah yoktur. Seni (tüm noksanlıklardan) tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum.”(Tirmizî 3734)

    سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ.

    www.ikder.net adresinden alınmıştır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Tercifiye Duası Hakkında

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Bid'at ve Hurafeler -