Rasulullah (sallallahu aleyhi vessellem)şöyle buyurdu: ''Sizin için korktuğum kimse, Kur'an okurken yüzünün neşesi görülen, gayesi islama hizmet olan, fakat daha sonra Allah'ın dilediği zaman şeytanın kandırdığı kimsedir. Bu kimse, Kur'an'la bağını kesip onu arkasına atarak komşusunun/dostunun üzerine kılıçla yürüyüp onu şirkle suçlayandır.'' Huzeyfe "Ey Allah'ın Peygamberi şirkle suçlayan mı suçlanan mı şirke daha layıktır" dedim, Rasulullah (sallallahu aleyhi vessellem) " Bilakis suçlayan" buyurdu.
(Hasen Hadistir, Ebu Yala-Bezzar Keşfu'l Esrar 1/99/175 Bezzar; Huzeyfe tarikinden başka bir yolla bu hadisi bilmemekteyiz, senedi hasendir, İbn Kesir Araf 175 İbn kesir der ki: Senedi ceyyiddir, Buhari Tarihinde 4/301/2908, İbn Hibban Kitabu'l İlim 1/282/81, Hafız İbn Hacer el-Metalibu'l Aliye 4/373/274, Heysemi mecmua Zevaid 1/187'de der ki: Bezzar rivayet eder hasendir, el-Herevi Zemmu'l Kelam 92)
Yaş :
Konu: Geri: Tekfir Hakkında Çarş. 27 Mayıs 2009, 20:11
Antitez üzerine kurulu bir iman tekfircilerin imanı. İman etttim demekten çok inkar ettim, red ettim diyen bir zihniyet. Ortaya attığı bir tez yok, hep antitez. Halbuki islam ne modernizme , ne sekülerizme, ne kapitalizme , ne sosyalisme ve diğer bütün ideolojilere antitez olacak bir din değildir.
Bir kişinin imansızlığınıza iman etmenin, iman olduğu bir din algısını düşünebiliyor musunuz? Ancak falancanın mümin olmadığına iman edersen mümin olabilirsin mantığı. Ancak falancayı red edersen iman etmiş olursun mantığı. "Sizin imanınızın var olması için başkalarının imansızlığı mı söz konusu olmak zorundadır" diye sorası geliyor insanın.