Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Tarık Suresi'nde Kafirlerin Hileleri
  • » Selefin Sözleri ve Amelleri Hüccet Değildir

  • Kafirlerin Amelleri Onlara Ahirette Fayda Vermeyecek

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Kafirlerin Amelleri Onlara Ahirette Fayda Vermeyecek Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Kafirlerin Amelleri Onlara Ahirette Fayda Vermeyecek Kafirlerin Amelleri Onlara Ahirette Fayda Vermeyecek Icon_minitimePtsi 08 Şub. 2010, 00:53

    Müslim - İman - 92- Kafir Olarak Ölen Kimseye Hiç Bir Amelin Fayda Vermiyeceğine Delil Babı


    365- (214) Bana Ebu Bekr b. Ebu Şeybe rivayet etti. (Dedi ki): Bize Hafs b. Gıyas Davud'dan, o da Şa'bi'den, o da Mesruk'tan, o da Aişe'den naklen haber verdi. Demiş ki:

    — «Ya Resulullâh! İbni Cüd'ân cahiliyet devrinde akrabasına yardım eder, fakirleri doyururdu. Acaba bu ona bir fayda verir mi?» dedim.

    — «(Hayır!) Fayda vermez, çünkü o hiçbir gün : Ya Rabbi! Kıyamet gününde benim günahlarımı mağfiret eyle, dememiştir.»-buyurdular.


    İbni Cüd'ân misafirperver bir adammış misafirleri için yük­sek bir küp yaptırdığı ve içinden yiyecek almak için ona merdivenle çık­tığı rivayet olunur. Kureyş'in reislerinden imiş. Bidayette ahlâksız ve kopuk bir cani imiş durmadan cinayet işler; işlediği cinayetlerin bedeli­ni kabilesi ödermiş. Bu sebeple kavm-i kabilesi onu kovmuşlar. Bir gün intihar etmeyi düşünerek dağ yollarında dolaşırken dağda bir mağara görmüş. Orada bir yılan olur da beni öldürür korkusu ile mağarayı tetkik etmiş fakat bir şey göremeyince içeriye girmiş birde ne görsün karşısın­da büyük bir yılan!... Gözleri kandil gibi pırıl pırıl yanıyor!... Yılan der­hal onun üzerine hücum etmiş. İbni Cüd'ân can havliyle yılan­dan sıyrılıp kurtulmuş fakat o anda bu yılanın hakiki değil yapma olaca­ğı hatırına gelerek yılanı eli ile tutmuş. Birde bakmış ki; yılan altından yapma gözleride yakuttur!... Derhal yılanın başını kırarak yakutları çıkarmış ve sonra mağaranın içindeki bir odaya girmiş. Orada bir sedir üzerine uzanmış öyle uzun ve büyük bir takım cesetler yatıyormuş ki bunları görünce hayrette kalmış. Zira ömründe görmediği cesamette insanlarmış başlarının ucunda gümüşten mamul bir levha bulunuyormuş. Levhayı okuyunca; anlamış ki bu cesetler Cürhüm kabilesinin eski kral­ları imiş. Zamanla üzerlerindeki elbiseler o kadar eskimiş ki dokunur dokunmaz dağılırlarmış, gümüş levhada :

    «Ben Nüfeyl b. Abdiddar'ım. Hûd Aleyhisselâm'ın torunlarındanım. Beş yüz sene yaşadım servet ve şan şeref uğrunda dünyanın her tarafını dolaştım. Ama bunlar beni ölümden kurtaramadı,..» ibaresi ile bazı beyit­ler yazılı imiş. Odanın ortasında altın, yakut, inci ve zebercetten müte­şekkil bir yığın görmüş. O yığından alabildiği kadar almış mağarayı gü­zelce belleyerek taşlarla kapadıktan sonra oradan gitmiş. Aldığı kıymetli mallardan babasına göndermiş. Babası kendisini affetmiş aşiretine de yar­dımlarda bulunmuş, nihayet günün birinde kavmine kıral olmuş. Bul­duğu defineden fakir fukarayı doyurur muhtelif ihsanlarda bulunurmuş. Bir rivayette öyle büyük yiyecek kapları yaptırmış ki oradan geçen bir misafir devesinin üzerinden inmeden o kaplardan karnını doyurabiliyor­muş»

    Aişe (Radıyallahu Ânhâ)'nın Resul-u Ekrem (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e İbni Cüd'ân'ı sorması kendisi onun kabilesine mensub olduğundandır.

    Hadis-i şerif kâfir olarak ölen bir kimsenin sila-ı rahim yapmak ve fa­kirleri doyurmak gibi hayır hasenatının âhirette kendisine hiç bir fayda vermiyeceğini bildirmektedir. Resulullâh (Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in :

    «Çünkü o hiç bir gün : Yarabbi! Kıyamet gününde benim günahları­mı mağfiret buyur, dememiştir.» sözünün mânası dâ budur. Yani bu adam kıyamete inanmamıştır. Kıyamete imanı olmayan bir adama ise; dünya­da yaptığı hayır hasenatın hiç bir faydası yoktur.


    Kaadî îyâz diyor ki :

    «Kâfirlere amellerinin fayda vermiyecegine, bunlardan dolayı sevap görmiyeceklerine azaplarının da hafifletilmiyeceğine icma-ı ümmet mün'akıt olmuştur. Lâkin suçlarına göre küffarın azapları birbirinden şiddetli ola­caktır.»

    Resulullâh (Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in şefâ'ati sayesinde Ebu Talib'in azabının hafifletilmesine gelince yine Kaadî İyâz:

    «Bu tahfif onun Resulullâh (Sallallahü Aleyhi ve Sellem'i ko­ruduğu ve ona yardım ettiği için mükâfat olarak değil Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in hatırı içindir. Küffara azab tahfifi yoktur. Yalnız onların birbirlerine nisbetle bazılarının azabı hafiftir.» diyor.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Kafirlerin Amelleri Onlara Ahirette Fayda Vermeyecek

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Akaid -