Kalpleri Mühürlü Olanlar İman Edemez Mi?

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

Allah, kalplerinin mühürlü olduğunu söylediği insanların iman etmekle muhatap olduğunu haber vermektedir. Onlardan Müslüman olmaları istenmekte, şeriatın hükümlerine teslim olmaları taleb edilmektedir. Ayrıca Kur'an'ın hükümlerine ve davete icabet etmeleri istenmektedir. Onlardan istenen her şey güçlerinin üstünde değil, belki de rahatlıkla güçlerinin yettiği şeylerdir.

Kim kalbi mühürlü olan bu kimselerin hidayetten kesinlikle mahrum oldukları halde imana davet edildiklerine inanıyorsa yanlış ve batıl birşeye inanıyor demektir. Bu durum elleri ve ayakları bağlanarak suya atılan bir adama "Aman ha! Sakın ıslanmayasın." demeye benzer. Peygamberlerin getirdiği şeriatın bu şekilde olduğuna inanan birisi kendi nefsi ile (kumar) oynayan, Rabbine karşı (ise) cesaretli olandır.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Kaza ve Kader, Karınca & Polen Yayınları, shf.156.

Bilinmesi gereken bir başka önemli konu da şudur: Kalbin mühürlenmesi veya kilitlenmesi imanın elde edilmesine engel değildir. Orayı mühürleyen (Allah), o mührü sökebilir, delaletten sonra oraya hidayeti sokabilir, cahil olanı bilgi sahibi yapabilir, yanlış yolda gideni doğru yola koyabilir. Ayrıca kula tevfikini verip kalbindeki kilitleri açabilir.

Eğer bir kişinin alnında cehennemlik yazıyorsa bile, onu silip yerine cennetlik yazılması olmayacak bir iş değildir.

Adamın biri Halife Ömer'in yanında "Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var? (47-Muhammed-24) ayetini okudu. Bu sırada yanlarında bulunan bir genç "Allahım! Eğer kalplerin üzerinde bulunan kilitler varsa, bunun anahtarı senin yanında ve bunu senden başka hiç kimse açamaz." dedi. Ömer (ra) bunu söyleyen genci takdir ederek ona değer verdi.

Yine Halife Ömer (ra) şöyle dua ederdi: Allahım! Eğer beni cehennemliklerden yazmışsan sil ve beni cennetliklerden yaz. Çünkü sen dilediğini siler, dilediğini ise silmezsin.

age. shf.159

Bundan dolayı yukarıda kullandığımız (kulun rızası, sevgisi ve tercihi olmadan bir şeyi yapmaya mecbur olması) anlamı ile cebr kelimesinin kendisine nisbet edilmesinden Allah çok çok münezzehtir. Çünkü Allah adildir. Ancak aciz kimseler başkalarını kendi iradesi ve rızası doğrultusunda (tercih hakkı vermeden) fiil ve eylem yapmaya zorlarlar.

Kulu iradeli, seven ve yaptığında etki sahibi yapan Allah için nasıl olur da "Kulu eylemini yapmaya zorladı." denilebilir? Allah kuluna zorla kendi istediğini yaptırmaktan, böyle birşeyden münezzehtir. Allah'ın kula yaptığı şudur: Öncelikle kula bu fiili yapma gücü verir. Sonra irade verir, sonra fiili kula sevdirir, sonra da yapıp yapmama konusunda özgür bırakıp ona tercih verir.

age. shf.152.

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

4-Nisa-155. Sözlerinden dönmeleri, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve "Kalplerimiz kılıflanmıştır" demeleri sebebiyle (onları lanetledik, türlü belalar verdik. Onların kalpleri kılıflı değildir;) tam aksine küfürleri sebebiyle Allah o kalpler üzerine mühür vurmuştur; pek azı müstesna artık iman etmezler.

3-Ali İmran-86.İman etmelerinden, Resul'ün hak olduğuna şehadet getirmelerinden ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkarcılığa sapan bir kavme Allah nasıl hidayet nasip eder? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
87. İşte onların cezası, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanlığın lanetine uğramalarıdır.
88. Bu lanete ebedi gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz.
89. Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
90. İnandıktan sonra kafirliğe sapıp sonra inkarcılıkta daha da ileri gidenlerin tevbeleri asla kabul edilmeyecektir. Ve işte onlar, sapıkların ta kendisidirler.

4-Nisa-137. İman edip sonra inkar edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkar edenleri, sonra da inkarlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak, ne de onları doğru yola iletecektir.

63-Münafikun3. Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkar etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.

Tüm bu ayetlerde bu kişilerin kalplerinin işledikleri bazı büyük günahlardan dolayı mühürlendiği, buna rağmen tevbe etmelerinin ve iman etmelerinin hâlâ imkan dahilinde olduğu açıkça ifade edilmiştir.