Akrabası Açken Tok Yatan Adam Mıdır?

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

İbn Abbas dedi ki: Rasulullah dedi ki:
Yanıbaşındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi mü'min değildir. İbn Ebi Şeybe, Kitabu'l-İman

Komşusu aç olduğu halde tok olan kimse mü'min değildir. Buhari, Edebü'l-Müfred, 61. Bab, 112. hadis

Hasan-ı Basri dedi ki; Rasulullah şöyle dedi:
Dikkat edin! Yanındaki dostları susuz, amcasının oğlu aç iken geceleyen adam mıdır? Abdullah b. Mübarek, Kitabu'l Birr ve's-Sıla, 235. hadis.

Muhammed b. Ali'den rivayet edildiğine göre, Rasulullah şöyle buyurdu: Komşusu aç iken, tok olarak akşamlayan kimse, bana iman etmemiştir. Abdullah b. Mübarek, Kitabu'l Birr ve's-Sıla, 262. hadis.

[Abdullah b. Mübarek H.181 yılında ölmüştür. Buhari'nin hocasının hocasıdır. Kitaplarında bazı zayıf hadisler olduğu bildirilmekle beraber, elimdeki kitapta bu son iki hadisin sıhhat derecesi ile ilgili bir malumat verilmemiştir. e-mir.]

Ömer b. Hattab dedi ki; Rasulullah şöyle buyurdu:
Komşusu açken, tok dolaşmak, mü'mine yakışmaz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 55.

Rasulullah dedi ki: Hangi mahallede bir kişi aç kalırsa, o mahalle halkı Allah'ın korumasından uzaklaşır.
Komşusu açken, tok dolaşmak, mü'mine yakışmaz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 33.

İbn Hazm, bu hadislerden yola çıkarak dedi ki: Bir beldede bir kişi açlıktan ölecek olursa, o belde halkının tümü, ölenin katili sayılır ve ölenin diyeti onlardan tahsil edilir.

[İlk iki hadis ile son üç paragraf Prof. Dr. İsmail L. Çakan'ın İFAV Yayınlarından çıkan Hadislerle Gerçekler isimli eserinin 516. sayfasından alınmıştır. Bir beldeye inen bir kişi ya da grup aç kalır da o belde halkı onları doyurmazsa, o kişilerin hırsızılk yapabileceği ile ilgili bir hadisi de bulursam buraya kopyalarım İnşaallah. e-mir.]

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

Ebu Davud - Kitabu'l-Cihad

85. Yolcu (Yolda) Rastladığı Hurmayı Yiyebilir, Ve Önüne Gelen (Temiz Hayvanların) Sütünden İçebilir Mi?

2619. ...Semûre b. Cundub (r.a.)den rivayet olunduğuna göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz (yolculuğu esnasında sağlıklı) bir hayvanla karşılaşırsa (bir baksın. Eğer) onun sahibi varsa (sahibinden) izin istesin. Eğer kendisine izin verirse (hayvanı) sağsın ve (sütünü) içsin.Eğer sahibi yoksa üç (defa) seslensin. Eğer (sahibi) ona cevap verecek olursa, ondan izin istesin. Eğer cevap veren olmazsa (hayvanı) sağsın, (sütünü) içsin ve (artanı) götürmesin."

2620. ...Abbad b. Şurahbîl'den; demiştir ki: Ben yoksul ve açtım. Bunun üzerine Medine'nin bahçelerinden bir bahçeye girip, bir (mikdar) başağı ovalayıp yedim. (Bir kısmını da) elbisemin içerisine koydum. Az sonra bahçenin sahibi çıkageldi, beni döğdü ve elbisemi aldı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.)e vardım (durumu ona haber verdim) Bunun üzerine (Peygamber) Ona (hitaben) "O cahildi, sen (bu adama) bir şey öğretmedin. Ve o açtı, onu doyurmadın." dedi ve ona elbisemi bana geri vermesini emretti. (Bahçe sahibi de) bana bir vesk, yahut da yarım vesk buğday verdi."

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

İmam Malik - Muvatta - Akdiye

28. Hayvanların Başkalarının Malına Zarar Vermesi

38. Abdurrahman b. Hatıb'ın oğlu Yahya'dan: Hâtıb'ın köleleri, Müzeyne kabilesinden bir şahsa ait deveyi çaldılar ve onu kestiler. Durum Ömer b. Hattab'a bildirildi. Ömer, Kesir b. es-Salt'a hırsızların elini kesmesini emretti.
Sonra Ömer (bundan vazgeçerek), (Hatıb'a):
«Sanırım onları aç bırakıyorsun» dedi.
Sonra Ömer devamla : «Vallahi, sana ağır gelecek şekilde bunu ödettireceğim» dedi.
Sonra Müzeni'ye: «Devenin fiyatı ne kadar?» deyince, Müzeni,
«Vallahi Onu dörtyüz dirheme vermezdim» dedi.
Bunun üzerine Hz. Ömer, (Hâtiba hitaben) «Ona sekizyüz dirhem ver» dedi.

İmam Malik der ki: Bizdeki amel kıymetin ikiye katlanarak ödenmesi şeklinde değildir. Fakat bizce hüküm, bir şahsın deve ya da hayvanı aldığı günkü değeri üzerinden ödemesi şeklindedir.

[Demek ki akrabası açken tok yatan adam olmadığı gibi işçisi açlıktan hırsızlık yapan patron da bunun cezasını ödemelidir. Elhamdulillah.]

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

Müslim 30 davalar bahsi 4- Hind Davası Babı

7- (1714) Bana Aliy b. Hucr Es-Sa'dî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Aliy b. Mushir, Hişâm b. Urve'den, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) :
Ebû Süfyân'ın karısı Hind bintü Utbe, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanına girerek: Yâ Resûlâllah! Gerçekten Ebû Süfyân cimri bir adamdır; bana kendime ve oğullarıma yetecek kadar nafaka vermiyor. Meğer ki onun haberi olmadan malından almış olayım! Acaba bunda bana bir günah var mıdır? dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Onun malından ma'ruf vecihle sana ve oğullarına yetecek kadar al!» buyurdular.

- (...) Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ya'kûb b. İbrahim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Zührî'nin kardeşi oğlu, amcasından, rivayet etti. (Demiş ki) : Bana Urvetü'bnü'z-Zübeyr haber verdi ki, Âişe şunları söylemiş:
Hind binti Utbe b. Rabia gelerek: Yâ Resûlâllah! Vallahi yeryüzünde senin hanen halkı kadar zelil olmalarını dilediğim bir hâne yoktu. Bugün ise yeryüzünde senin hanen halkı kadar aziz olmalarını dilediğim hane kalmadı, dedi. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Nefsim yed'inde olan Allah'a yemin olsun ki, yine de!» buyurdu. Sonra Hind :
— Yâ Resûlâllah! Gerçekten Ebû Süfyân pek cimri bir adamdır. Acaba onun malından çoluğumuza çocuğumuza yedirmemde bana bir vebal var mıdır? dedi. Efendimiz ona :
«Hayır! Ancak ma'ruf vecihle (harca)!» buyurdular.