Konu: Şeriat Tarikat Hakikat Üçlemesi Cuma 29 Mayıs 2009, 18:47
İmamı Pezdevi: " Şeriat hakikattir.Hakikat şeriattan başka değildir. Bazı sofilerin ve zikir ehlinin görüşü ise; hakikat, şeriattan ayrı ve başkadır. Bu görüşü benimseyenler evliyayı, enbiyadan üstün kabul edenlerdir. Bunlar: "Peygamberler şeriat ile, veliler hakikat ile amel eder" diyenlerdir. "Şeriat elli dirhemden sadaka vermeyi icabettirir, hakikat ise hepsinin tasadduk edilmesini gerektirir" derler. Bunlara "evliyacılar" adı verilmiştir. Sapık bid'atçilerdir. Bunlar Allahu Teala (cc)'nın kitabına ve ResuI-i Ekrem (sav)'in sünnetine muhalefet ederler. Batın, gizli ilim iddiasında bulunurlar. Bu kişiler karamıta mezhebine mensupturlar. Gerçek şudur: “Bütün hakikatlerin aslı şeriattır” (İmam Pezdevi, Ehl-i Sünnet Akaidi)
Evvelâ itikadı (inancı) tashih etmek (doğrultmak) ve Din-i Mübin-i İslâm’ın zarurî, yani kat’î delilleriyle sabit olan meselelerini tasdik etmek (doğrulamak) lâzımdır. Sonra fıkıh ilminin, beyanını tekeffül ettiği (ayrıntılı bir şekilde açıklamasını üzerine aldığı) meseleleri öğrenip, amel etmek (ona göre yaşamak) ta zarurîdir (kuvvetli delillerle açıkça sabittir). Doğru bir inanca ve amele sahip olduktan sonra sofiye tarikine sülûk etmek (meşayıhın yoluna girmek) de matlup (arzu edilen) dir, …
…sofiye tarikine (tasavvuf yoluna) girmekten maksat mutekadat-ı şeriyeye (dinî inançlara) karşı, yakînin (şüphesizliğin) artmasını kazanmaktır, ta ki o inançlar istidlal (deliller vasıtasıyla inanma) darlığından keşif fezasına (gözle görür gibi olma genişliğine) ve icmalden tafsile (kısalıktan ayrıntılı bir hale) çıksın…
Tarikat’dan diğer maksat da, ahkâm-ı fıkhiyyeyi (amele ait hükümleri) yerine getirmekte kolaylık kazanmak ve nefs-i emmare (son derece kötülüğü emreden nefis) tarafından (ibadete karşı) gelen zorluğu (ağırlığı) gidermektir. Bu fakirin kat’î inancı şudur ki, sofiyenin yolu şer’î ilimlere hizmetçidir, yoksa şeriat’a muhalif (ters düşen) bir iş değildir.