Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Kur'an Okunurken Abdest Almak Farz Mıdır?

  • Namazın Ümmete Farz Edilişi

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Namazın Ümmete Farz Edilişi Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Namazın Ümmete Farz Edilişi Namazın Ümmete Farz Edilişi Icon_minitimePaz 22 Şub. 2009, 19:53

    Yunus, İbn-i Şihâb’dan, o da Enes b. Mâlik’ten -Allah ondan râzı olsun- Ebû Zerr'in -Allah ondan râzı olsun- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’den şöyle bir hadis rivâyet ettiğini belirtmiştir:

    “Ben Mekke’de iken evimin tavanı yarıldı ve oradan Cibrîl -sallallahu aleyhi ve sellem- indi, göğsümü yardı, sonra onu zemzem suyu ile yıkadı. Sonra da içi hikmet ve îmân dolu altın bir kap getirdi, onu göğsüme döktü, sonra da onu kapattı.Sonra elimden tuttu ve beni dünya semâsına yükseltti. Dünya semâsına geldiğimde Cibril -sallallahu aleyhi ve sellem- semânın bekçisi olan meleğe:
    Aç' dedi.
    Bekçi de:
    Kim o? diye sordu.
    Cibrîl -sallallahu aleyhi ve sellem-:
    Cibrîl diye cevap verdi.
    Bekçi:
    Yanında kimse var mı? diye sordu.
    Cibrîl -sallallahu aleyhi ve sellem- de:
    Evet, yanımda Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- var' dedi.
    Bekçi:
    O elçi olarak gönderildi mi? diye sordu.
    Cibrîl de:
    Evet' dedi. Kapıyı açınca dünya semâsına girdik. Orada oturmakta olan bir adam gördük, sağında ve solunda birtakım insanlar vardı. Sağ tarafına baktığında gülüyor, sol tarafına baktığında ise ağlıyordu.
    (Yanına gidince):
    Hoşgeldin sâlih peygamber ve sâlih evlât, dedi.
    Cibril’e:
    Bu kim? diye sordum.
    Bu, Âdem -aleyhisselâm-'dır. Sağ ve sol tarafında bulunanlar da onun evlatlarının ruhlarıdır. Sağda olanlar cennetlikler, sol tarafında olanlar ise cehennemliklerdir.Bundan dolayı sağ tarafına baktığında güler, sol tarafına baktığında ise ağlar, dedi.
    Bundan sonra da ikinci semâya çıkarıldım.
    Cibrîl ora¬daki bekçiye:
    Aç' dedi. Bu da ilk söylediğinin aynısını söyledi. Sonra kapıyı açtı.”
    Hadisi rivâyet eden Enes -Allah ondan râzı olsun- der ki:
    “Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, göklerde Âdem, İdris, Musa, İsa ve İbrahim -Allah'ın salât ve selâmı onların üzerine olsun- peygamberlerle karşılaştığını belirtti,fakat menzillerini tespit etmedi. Sadece Âdem -aleyhisselâm- ile dü¬nya semâsında, İbrahim aleyhisselâm- ile altıncı se¬mâda karşılaştığını zikretti.”

    Enes -Allah ondan râzı olsun- sözünün devamında şöyle der:
    “Cibrîl, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i İdris -aleyhisselâm-’ın yanından geçirdiğinde o:
    Hoşgeldin sâlih peygamber ve sâlih kardeş, dedi.
    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:
    Bu kimdir? diye sordum.
    Cibrîl de:
    O: Bu İdris’tir, diye cevapladı.
    Sonra Musa -aleyhisselâm-’ın yanından geçtim.
    O da:
    Hoşgeldin sâlih peygamber ve sâlih kardeş, dedi.
    Cibrîl’e:
    Bu kimdir? diye sordum.
    Cibrîl: Bu Musa’dır, dedi.
    Sonra İsa -aleyhisselâm-’ın yanından geçtim.
    O da:
    Hoşgeldin sâlih kardeş ve sâlih peygamber, dedi.
    Cibrîl’e:
    Bu kimdir? diye sordum.
    Cibrîl: Bu İsa’dır, dedi.
    Sonra İbrahim -aleyhisselâm-’ın yanından geçtim.
    O da:
    Hoşgeldin sâlih peygamber ve sâlih evlat, dedi.
    Cibrîl’e:
    Bu kimdir? diye sordum.
    Cibrîl: Bu İbrahim’dir, dedi.

    Hadisi rivâyet edenlerden İbn-i Şihâb der ki:
    Bana İbn-i Hazm, İbn-i Abbas ile Ebu Habbe el-Ensârî’nin daha sonra Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğunu rivâyet ettiklerini haber verdiler:
    “Sonra yine yükseltildim, öyle bir yere vardım ki, kalemlerin cızırtısını duyar oldum.”
    İbn-i Hazm ve Enes b. Mâlik Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in şöyle buyurduğunu söyle¬mişlerdir:
    “Allah -azze ve celle- ümmetime elli vakit namazı farz kıldı. Böylece geri döndüm, Musa -aleyhisselâm-’ın yanından geçerken:
    “Allah -azze ve celle- ümmetinin üzerine neyi farz kıldı? diye sordu.
    Ben de:
    Elli vakit namazı, dedim.
    Musa -aleyhisselâm-:
    Rabbine dön, senin ümmetin buna güç yetiremez, dedi. Ben de geriye döndüm. Rabbim bir kısmını indirdi. Sonra tekrar Musa -aleyhisselâm-’a geldim:
    Rabbim be¬nim için yarısını indirdi, dedim.
    Musa -aleyhisselâm- da:
    Rabbine dön, senin ümmetin bu kadarına da güç yetiremez, dedi.
    Rabbime tekrar gittim, Rabbim:
    Onu beş vakte indirdim, ama bu beş vakit için elli vakit namaz sevabı vardır. Benim katımda söz değiştirilmez, diye buyurdu.
    Sonra tekrar Musa -aleyhisselâm-’a geldim.
    Yine: Rabbine dön, dedi. Bunun üzerine ben de:
    Rabbimden haya ettim, diye cevap verdim.
    Sonra Cibrîl benimle birlikte çıktı, benimle birlikte Sidretül-Müntehâ’ya (en son noktaya) kadar geldik. Orada onu, ne olduğunu bilmediğim renkler kapladı. Sonra cennete alındım. Bir de ne göreyim! İçeride inciden boncuk dizileri ve miskten toprağı var.”

    Buhârî; 349, Müslim;163. Hadisin lafzı, Buhârî’ye âittir.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Namazın Ümmete Farz Edilişi

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Fıkıh :: Salih Ameller -