Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • »  Allahın eli,ayağı * işte buharinin dedikleri...

  • Allah'ın İpine Sarılıp Ayrılmamak

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Allah'ın İpine Sarılıp Ayrılmamak Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Allah'ın İpine Sarılıp Ayrılmamak Allah'ın İpine Sarılıp Ayrılmamak Icon_minitimePaz 22 Şub. 2009, 14:33

    Allah’ın ipine sarılıp ayrılmamak[1]:

    İsmet, korunmak demektir. İ'tisam (sarılma) kelimesi "ismet" kökünden iftial kalıbından türetilmiş olan bir kelimedir.İ'tisam, kişinin kendisini koruyan, sakınılması ve korunulması gereken şeyden uzak tutan bir şeye tutunması anlamına gelir. İsmet, koruma; i'tisam ise korunmadır. Nitekim Araplar muhafaza edip koruduğu için kalelere "Âsıme" demişlerdir.


    Habl (İp): müşterek (birçok anlam için ortak olarak kullanılan) bir kelimedir. Dilde asıl anlamı ise, kendisi aracılığı ile istenilen ve gerek duyulan şeye ulaşılan sebep demektir.

    Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

    "Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an ve sünnete) sarılın ve ayrılığa düşmeyin! Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini de hatırlayın. (Ey mü'minler!) Hani siz (İslâm'dan önce birbirinize) düşmanlar iken, Allah kalplerinizin arasını birleştirdi de O’nun lütfuyla kardeşler oldunuz."[2]

    Denildi ki: “Allah’ın ipi, Allah’ın ahdidir.”

    Yine Kur’anın, Allah’ın kopmaz ipi olduğu, ona sarılmanın da âyetlerine tutunup, onunla amel etmeye devam etmek olduğu söylenmiştir.

    Yine, Allah'ın ipi, O'nun rızâsına ve rahmetine ileten vesiledir, denilmiştir.

    Nitekim Rasûlullah -sallallau aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    "Muhakkak ki ben sizlere iki ağırlık bırakıyorum. Birisi Allah’ın Kitabıdır ki, o Allah’ın ipidir."[3]

    Ali b. Ebi Tâlib -Allah ondan râzı olsun- Kur’an hakkında şöyle demiştir:

    "Kur'an Allah'ın sağlam ipidir. Ona sarılan gönüller sapıtmaz, onu konuşan diller şaşırmaz, tekrar edilmekle eskimez. Âlimler ona doymazlar."

    İbn-i Mesud -Allah ondan râzı olsun- de şöyle demiştir:

    “Şüphesiz bu Kur'an Allah'ın ipidir. Kur'an apaçık bir nur, fayda veren bir şifa, kendisine sarılanı koruyan, kendisine tabi olanı da kurtaran bir kitaptır."

    Denildi ki: “Allah’ın ipi cemaattir. Allah birliği emretmiş, ayrılığı yasaklamıştır. Zira ayrılık helak, cemaat kurtuluş demektir.

    İbn-i Mesud -Allah ondan râzı olsun- şöyle demiştir:

    "Allah'ın ipi cemaat demektir.Cemaatten ayrılmayın.Çünkü o,Allah'ın sarılmayı emrettiği ipidir.Cemaat ve taatte bulunan hoşlanmadığınız şeyler, ayrılıkta bulunan hoşlandığınız şeylerden daha hayırlıdır."

    Ayrılığa düşmeyin: Yani; Yahudiler ve Hıristiyanlar kendi dinlerinde ayrılığa düştükleri gibi, siz de dininizde ayrılığa düşme­yin, demektir. Böyle bir açıklama, İbn-i Mes'ud ve başkalarından nakledilmek­tedir.Bunun,hevâ ve değişik maksatlara uyarak tefrikaya düşmeyin, aksine Allah'ın dininde kardeşler olun, anlamında olması mümkündür.Böylelikle bu, onların birbirleriyle olan ilişkilerini koparmalarını, birbirlerine sırt çevirmelerini önlemiş olur.


    Allah Teâlâ bizlere, Kitabı'na ve Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetine sımsıkı sarılma­yı, anlaşmazlık halinde o ikisine başvurmayı farz kılmış, Kitap ve Sünnete hem itikat, hem amel bakımından sımsıkı sarılmak ilkesi etrafında bir araya gelmemizi emretmiştir.Bu ise, sözbirliğini gerçekleştirmenin ve kendisi va­sıtasıyla din ve dünya menfaatlerinin gerçekleşebileceği, dağınıklığın düze­ne girdiği bir araya gelmenin ve anlaşmazlıktan kurtulmanın sebeplerinden birisidir. Aynı zamanda O, bizlere bir araya gelmeyi emretmiş ve iki kitap ehlinin kar­şı karşıya kaldığı tefrikaya düşmeyi de yasaklamıştır.

    Nitekim Rasûlullah -sallallau aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    “Yahudiler, yetmiş bir fırkaya,hristiyanlar da yetmiş iki fırkaya ayrıldılar.Bu ümmet de yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır.Biri dışında hepsi cehenneme girecektir” buyurunca, sahâbe:O fırka hangisidir Ey Allah’ın Rasûlü? diye sordular.

    Peygamber-salllallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

    “Benim ve ashâbımın bulunduğu yol üzere olanlardır.”[4]buyurdu.


    [1] Kurtubî; "el-Camiu Li Ahkami’l-Kuran"; c: 4, s: 102-106. İbn-i Kayyim; "Medaricu’s-Sâlikin"; c: 1, s: 458.
    [2] Âl-i İmrân Sûresi: 103
    [3] Müslim; Kitabu Fedâili’s-Sahâbe
    [4] Ahmed
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Allah'ın İpine Sarılıp Ayrılmamak

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Fıkıh :: Salih Ameller -