Konu: Ebu Zer ve Ailesinin Hidayeti C.tesi 28 Şub. 2009, 21:37
"Kardeşim gitti ve Mekke'ye ulaştı.Döndikten sonra bana:"Mekke'ye vardığımda, bir adam gördüm. Halk ona sabii (dininden dönmüş) diyor.Sana çok benziyor." dedi. Kardeşimin verdiği bu bilgiler üzerine Mekke'ye geldim. Bir adam gördüm, tam da ondan bahsediyordu." Bahsini ettiğin sabii nerededir?" dedim. Adam avazı çıktığı kadar bağırarak: "İşte sabii, işte sabii!" diyerek beni hedef gösterdi. Halk beni taşa tuttu. Kıpkırmızıya boyanmış dikili kurban taşları gibi, her tarafım kan revan içinde kaldı. Kabe duvarı ile örtüsü arasına gizlenip saklanarak, burada 15 gün gizlice kaldım. Zemzem suyundan başka ne yiyeceğim ne de içeceğim vardı! Sonra bir gün, Hazreti Resulullah ile Ebu Bekir'in Mescid'i Haram'a girdiklerini gördüm. Kendisini İslam'ın selamıyla selamlayan ilk insan olarak: "Esselamü aleyke ya Resulallah!" dedim. "Ve aleykesselamu ve rahmetullah." diye selamımı aldı ve bana "Sen kimsin?" diye sordu. "Gıfaroğullarından bir adam!" dedim. Arkadaşı Ebu Bekir: "Ya Resulallah, bana müsaade buyurun, bu gece onu misafir edeyim!" dedi. Ebu Bekir, beni Mekke'nin aşağı tarafında bulunan evine götürdü ve bana bir miktar kuru üzüm ikram etti. Akabinde kardeşimin yanına döndüm, ona Müslüman olduğumu söyledim. Kardeşim: "O halde ben de senin dinine giriyorum" dedi. Sonra birlikte annemizin yanına gittik. Annem: "Sizin dininize ben de giriyorum ." dedi. Daha sonra kavmimin yanına vardım, kendilerini İslam'a davet ettim. Bir kısmı kabul ederek Müslüman oldu.