Rebia'nın iki oğlu (Utbe ve Şeybe) Hristiyan bir köle çağırdılar, ismi Addas idi. Ona dediler ki: - "Bu üzümden bir salkım al, şu tabağa koy, sonra o adama götür. Ve ona ondan yemesini söyle." Addas da üzümü aldı, götürdü, onu Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in önüne koydu. Ona: "Ye!" dedi. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona elini koyduğu zaman "Bismillahi" dedi. Sonra yedi. Addas onun yüzüne baktı. Sonra şöyle dedi: - "Vallahi bu memleketin halkı böyle bir sözü söylemez." Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona dedi ki: - "Ey Addas! Sen hangi memlekettensin, dinin ne?" Addas dedi ki: - "Hristiyanım. Ninova halkındanım." Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dedi ki: - "Salih adam olan Yunus b. Metta'nın köyünden." Addas dedi ki: - "Vallahi oradan çıktım. (Ninova'yı kastediyor). Halbuki orada Metta'nın kim olduğunu bilen on kişi yoktu. Sen Metta'yı nereden bildin? Halbuki sen ümmisin ve ümmi bir ümmetin içindesin." Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem : - " O benim kardeşimdir. O nebi idi. Ben de bir nebiyim." dedi. (Sonra Kur'an okudu ve Addas da -"Ben şehadet ederim ki; Sen Allah-u Teâlâ'nın kulu ve rasulüsün." dedi ve müslüman oldu.) Bunun üzerine Addas, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzerine kapandı, onun başını, ellerini ve ayaklarını öpmeye başladı. Rebia'nın iki oğlundan biri ötekine şöyle diyordu: - "İşte köleni de bozdu." Sonra Addas onlara gelince şöyle dediler: - "Yazık sana ey Addas! Sana ne oldu da o adamın başını, ellerini ve ayaklarını öpüyordun?" Dedi ki: - "Ey efendim! Yerde ondan daha hayırlı hiçbir şey yoktur. Bana ancak bir nebinin bileceği şeyi haber verdi." Onlar da ona şöyle dediler: - "Yazık sana ey Addas! Seni dininden ayırmasın. Çünkü dinin onun dininden hayırlıdır.