Kur'an-ı Kerim, ilk sebat vasıtasıdır. Allah'ın sağlam ipidir. Aydınlatıcı nurdur. O'na sımsıkı sarılanı Allah korur. O'na tâbi olanı Allah kurtuluşa erdirir. O'na davet eden doğru yola yönlendirilir. Allah, Kur'an'ın belirli bir aşamayla ayrıntılı olarak indirilmesindeki amacın kalpleri iyice sağlamlaştırmak olarak açıklar: Allah Teâlâ, kafirlerin şüphelerini reddederek şöyle buyurur: (İnkar edenler, "Kur'an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi?" dediler. Biz onunla senin kalbini sağlamlaştırmak için böyle yaptık ve onu tane tane okuduk. Onların sana getirdikleri hiçbir temsil yoktur ki, sana doğrusunu ve daha açığını getirmeyelim)
Kur'an niçin dinde sebatın kaynağıdır?
" Çünkü, imanı yeşertir. Allah ile bağını kurarak nefsi arındırır. " Kur'an ayetleri, müminin kalbine serinlik ve esenlik indirir. Böylece, fitne rüzgarları onu sürükleyemez. Kalbi, Allah'ın zikri ile huzur bulur. " Müslümanı, doğru değerler ve düşüncelerle donatır. Bununla, çevresinde olanları düzenleyebilir. Yine; kendisine olayları değerlendirme imkanı sağlayan ölçüler kazandırır. Olayların ve insanların değişmesine göre sözleri değişip birbiriyle çelişmez ve kararında tereddüt olmaz. " Kafirler ve münafıklardan oluşan İslam düşmanlarının ortaya attığı şüphelere cevap verir. İslam'ın ilk yıllarında yaşananlar, canlı örneklerdir: Müşriklerin "Muhammed terk edildi" demelerine karşı, Allah azze ve celle'nin (Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı) kavlinin Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in nefsine etkisi nedir? Kureyş kafirleri, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e öğretenin bir beşer olduğunu ve O'nun, Kur'an'ı Mekke'deki rumi bir marangozdan aldığını iddia edince Allah azze ve celle'nin (Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur'an) apaçık bir Arapça'dır.) buyurmasının etkisi nedir? Münafığın (Bana izin ver, beni fitneye düşürme) demesi üzerine Allah azze ve celle'nin (Bilesiniz ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir) buyurmasının müminlerin kalplerindeki etkisi nedir? Destek üzerine destek ve iman etmiş kalpleri kuvvetlendirme, şüpheleri reddetme ve batıl ehlini susturma değil mi?..Rabbim'e yemin olsun ki evet! Hayret edilecek bir durum da Allah'ın müminlere, Hudeybiye'den dönüşlerinde çok ganimetler alacaklarını vadetmesidir. (Bu Hayber ganimetleridir.) Bunu, kendileri için kısa bir süre sonra gerçekleştireceğini, oraya yalnız çıkacaklarını ve münafıkların onlara katılmak isteyeceğini, müslümanların onlara kendilerine tâbi olmamalarını söyleyeceğini; münafıkların, Allah'ın kelamını değiştirmek isteyerek ısrar edeceklerini ve müminlere "Siz bizi çekemiyorsunuz" diyeceklerini bildirir. Allah azze ve celle onlara şöyle cevap verir: (Neredeyse hiç laf anlamıyorlar) Sonra bunların hepsi müminlerin gözleri önünde aşama aşama, adım adım ve kelime kelime gerçekleşir. İşte bu noktada; hayatlarını Kur'an'a bağlayanlar; Kur'an'ı okumaya, ezberlemeye, anlamaya ve düşünmeye yönelenler, O'nunla hareket edip O'na boyun eğenler ile insanların sözünü tüm uğraşları ve meşguliyetleri haline getirenler arasındaki farkı anlayabiliriz. Ve keşke ilim talep edenler, eğitimlerindeki büyük payı Kur'an'a ve tefsirine verebilseler..