Huzeyfe r.a. der ki; “İnsanlar hakkında en çok iki şeyden korkarım; gördüklerini bildiklerine tercih etmeleri ve farkında olmadan sapıklığa düşmeleri.” Süfyan es Sevrî der ki; “işte bu, bidatçinin durumudur.”1
İnsanların gördüklerini bildiklerine tercih etmesi şöyle olur; kişi hayırlı kimseler olduğunu umduğu kişilerin arasına katılır, onlarda gördüğü bazı yanlışları sırf onlara olan hüsnü zannından dolayı doğru kabul etmeye başlar. Nitekim İbni Mesud r.a.’den gelen bir rivayet şu şekildedir; “Başınızda bir takım emîrler olacak, şu kadar sünneti terk edeceklerdir. Siz de bu sünnetleri terk ettiğiniz zaman bu defa emirler şu kadar daha terk edecekler. Siz de onlara uyup sünnetleri terk ettiğinizde en büyük belayı başınıza getireceklerdir.”2
Yine Huzeyfe r.a. der ki; “Canımı elinde tutan Allah’a yemin olsun ki öyle bidatler ortaya çıkacak, onlardan biri terk edildiği zaman; “sünnet terk edildi”diyecekler.”3
Hasen el Basri r.a.şöyle diyordu; “Allah’a yemin olsun sünnetleriniz haddi aşanla, haktan uzak kalan arasında kalmıştır. O sünnetlere uymada sabrediniz. Zira sünnet ehli eskiden insanların en azı idiler, gelecekte de insanların en azı olacaklardır. Sünnet ehli; ne haddi aşanlarla azgınlıklarına gider,ne de bidatçilerle bidatlerine… Bilakis onlar; Rablerine kavuşuncaya kadar sünnete uymada sabreden kimselerdir. O halde İnşallah siz de böyle olunuz.”4
Muaz Bin Cebel radıyallahu anh dedi ki; “ Şu üç şeyden sakının! Alimin sürçmesi, münafığın Kur’an ile (Kur’anı alet ederek) mücadelesi ve boyunlarınızı koparan dünya. Alimin sürçmesine gelince; hidayet üzere olsa bile onu dininizde taklid etmeyin! Lakin ondan ümidinizi de kesmeyin. Münafığın Kur’an ile mücadelesine gelince, şüphesiz Kur’an, yolu aydınlatan bir fener gibidir. Bildiğinizi alın, bilmediğinizi alimine havale edin. Boyunlarınızı koparan dünyaya gelince, Allah kimin kalbini zengin kılmışsa işte gerçek zengin odur!”5
Temîmu'd-Dâri r. bir sohbetinde "Âlimin (ayağının) kaymasından sakınınız!" dedi.O sırada orda bulunan Ömer ve İbn Abbas r. daha sonra kendisine "Alimin ayağının kayması nedir?" diye sordular.O da şöyle dedi: "Âlim, insanlarla birlikte kayar (hata eder) ancak insanlar ona tutunurlar.Âlimin, hatasından dönüp tevbe etmesi mümkündür.Ancak insanlar o yanlışa tutunmaya devam ederler."6
Vehb b. Münebbih'den r.: Zamanındaki insanların en faziletlilerinden bir adam, insanları domuz eti yedirerek imtihan eden bir hükümdarın huzuruna getirildi.hükümdarın emniyet amiri ona olan saygısından ona dedi ki: Bana getireceğiniz bir oğlağı sizin için pişirtirim.Hükümdarın yanına girdiğinizde size et yemenizi emrederse sizin tabağınıza oğlak eti koyarım. Korkmadan yersiniz. O adam bunu kabul etti ve oğlak kesilip hazırlandı.Hükümdar kendisine et yemesini emredince o adam bundan kaçındı.Emniyet amiri gözü ile işaret ederek eti yemesinde bir sakınca olmadığını ima etti.Buna rağmen adam (alim zat) gene yemedi.Hükümdar emniyet amirine adamın öldürülmesini emretti.Emniyet amiri adamı öldürmeye götürüken ona "Bana güvenmedin mi ki eti yemedin?" diye sordu. Adam da "Hayır. Onun oğlak eti olduğunu anladım.Ancak onun oğlak eti olduğunu bilmeyen insanlar benim domuz eti yediğimi sanarlar da "filan (domuz) yemişti derler.sonra da bu (domuz eti yemek) bir adet olur diye korktum"dedi.Allah ona rahmet eylesin hemen öldürüldü.7
Ubeydullah b. Ebi Ca'fer'den r.:"meryem oğlu İsa'ya a.: "ey Allah'ın Rûhu ve Kelimesi!Fitne bakımından insanların en şiddetli olanı kimdir?" diye soruldu. O da şöyle dedi: "Âlimin (ayağının) kaymasıdır. (Hata etmesidir.)Âlim kaydığında onun kayması sebebiyel birçok âlim de kayar.8
1 Hennad es Seriye Zühd(2/465) İbni Ebi Şeybe(8/666) Ebu Nuaym Hilye(1/278) Şatıbi el İtisam(1/99) 2 Taberani sahih isnadla rivayet etti; Mecmauz Zevaid(5/230) Cemül Fevaid(6058) 3 Şatıbi İtisam(1/99) İbni Mesud r.a’den; Hakim(4/514) Darimi(191) İbni Ebi Şeybe(8/599) 4 Darimi(222) 5 sahihtir. Lalkai İtikad(1/116-117) Taberani Evsat(8/307) Darekutni İlel(6/81) İbni Hazm el İhkam(6/236) Ebu Nuaym Hilye(5/97) İbni Asakir(58/438) Mecmauz Zevaid(1/186) 6 Abdullah b. Mübarek,Kitabu'z-Zühd,1447 7 Abdullah b. Mübarek,Kitabu'z-Zühd,1464 8 Abdullah b. Mübarek,Kitabu'z-Zühd,1472
Ümmetimle ilgili olarak korktuklarımın en korkutucusu Allah’a şirk/ortak koşmalarıdır. Dikkat edin; ben size ‘onlar aya, güneşe ve puta tapacaklar’ demiyorum. Fakat onlar (hâkimiyet hakkını bazı fertlerde, zümrelerde meclis ve toplumlarda görecekler), Allah’tan başkasının emirlerine ve arzularına göre iş yapacaklardır. İbn Mâce, Zühd 21, hadis no: 4204, 4205
Abdullah b bureyde şöyle dedi: Babam bazı kimselerin namaz kılan kişilerin önünden geçtiğini gördü ve şöyle dedi: Bu insanların çocukları babalarını böyle yaparken gördükleri için ilerde, "Bizler babalarımızı böyle yaparken gördük" diyeceklerdir. ibni Ebi Şeybe 2884 Terk Edilmiş Sünnetler, Mahmud b. Mansur, Polen Yayınları, shf. 166