Konu: Anlayana Dört Soru Yeter Paz 13 Mart 2011, 02:16
Müşrikler, kendilerinin ileri gelenlerinden ve en yaşlılarından olan Husain ismindeki yaşlı şahsa çok güveniyorlardı
Ona gelerek rica ettiler:
“Git şu adamla (Muhammed ile) bizim adımıza bir konuş Çünki O, ilâhlarımıza dil uzatıyor!” dediler
Hüsain de Resûlüllah’ın (sav) huzuruna geldi O esnada Rasûlüllah’ın yanında Husain‘in daha önce Müslüman olmuş oğlu İmran da bulunuyordu İmran müşrik babasını görünce, hiç kıpırdamadı, istifini bile bozmadı
Resûlullah Efendimiz “Şu ihtiyara yer açın, otursun!” buyurdu Onlar da yer açtılar, Husain oturdu Ve Resûlullah’a,
“Senin hakkında duyduklarımız nedir? Sen bizim ilahlarımıza küfrediyormuşsun!” dedi Hz Resûlullah ona,
“Kaç tanrıya tapıyorsun?” buyurdu O da,
“Yedisi yerde, birisi gökte 8 tanrıya!” dedi Bunun üzerine Resûlullah sordu:
“Sana herhangi bir zarar dokunursa, hangisine yalvarıyorsun?”
“Göktekine!” dedi Husain Resûlullah yine;
“Malın helâk olursa, hangisine?” diye sordu
“Göktekine,” dedi O zaman Resûlullah,
“Senin isteklerine yalnız birisi icabet ettiğine göre, peki bu yerdekilere neden tapıyorsun?” buyurdu
Hüsain bir cevap veremedi, kendi kendine şöyle dedi: “Bugüne kadar onun gibi biriyle hiç konuşmadığımı anladım!” Ve bana döndü:
- “Hüsain! Müslüman ol, selamet bul!” buyurdu
Hüsain de Müslüman olup, orada şehadet getirince, biraz evvel kapıdan girdiğinde hiç kıpırdamayan oğlu koşup, babasının elini, hatta ayağını öptü
İşte bunu gören Resûlullah ağlamaya başladı, onunla beraber Ashab da ağlaştılar