Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Muhaddisler Emirlere Yaranmak İçin Hadis Uydurdular İftirası Hakkında

  • Şehid Muhaddisler

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Şehid Muhaddisler Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Şehid Muhaddisler Şehid Muhaddisler Icon_minitimePaz 02 Ağus. 2009, 12:08

    Abbasi halifelerinden el-Vasık mutezile imamlarının teşviki ile ümmete Kur'an'ın mahluk olduğu inancını zorla kabul ettirme çalışmlarına yeniden başlamıştır. İlk Müsned müelliflerinden Nuaym ibn Hammad Kur'an'ın mahluk olduğunu kabul etmediği için hapsedilmiş ve hapiste vefat etmiştir. İmam Şafi'i'nin talebelerinden Ebu Yakub el-Buveyti de aynı sebepten hapsedilmiş ve hapiste ölmüştür. Şafi'i'nin ashabından Rabi İbn Süleyman, el-Büveyti'nin nasıl öldüğünü şöyle anlatmaktadır:

    Ebu Yakub el-Büveyti'yi bir hayvan üzerinde, ayak bileğinden ve boynundan bir ucunda 480 okka ağırlığında tuba bulunan bir zincire vurulmuş olarak gördüm.
    Şöyle diyordu: Allah, mahlukatı "Kun" (Ol) emri ile yaratmıştır. Eğer "Kun" emri mahluk (yaratılmış) ise mahlukatı bir mahluk yaratmış demektir. Allah'a kasem ederim ki, ben bu demirler altında öleceğim, ta ki benden sonra gelenler, bu uğurda demirler altında ölenlerin de bulunduğunu bilsinler.


    (Yani Allah'ın Kûn/ Ol! emri mahluk ise, önce bu emri yaratmak gerekecek ve bunun için de başka bir Kûn! emri gerekecektir. Bu suretle emirler birbirini takip edip gidecektir. Prof. Dr.Talat Koçyiğit, Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar, TDV Yayınları, shf. 187.)

    Vasık tarafından öldürülen muhaddislerden birisi de bu baskılara son vermek amacı ile halifeye ve tevşikçisi mutezile şeyhlerine bir darbe planına da adı karışan Ahmed ibn Nasr el-Huzai idi. Ehli sünnet akidesine şiddetli bağlılığı ile bilinen Ahmed, Kur'an'ın mahluk olduğunu kabule davet edilmiş, reddedince de bonu bir iple gerdirilerek bizzat halifenin bir kılıç darbesi ile başı gövdesinden ayrılmak sureti ile öldürülmüştür.

    Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, shf. 228

    Aynı eserin 245.sayfasında ise şu bilgiler yer almaktadır:

    Sünen sahibi en-Nesai hayatının mühim bir bölümünü Mısır'da sürdürmüş ölümünden bir sene önce Şam'a gelmişti. Şam'da bazı kişiler kendisinden Muaviye'yi (ra) öven bazı hadisler rivayet etmesini istemiş; fakat o, "Muaviye'nin faziletleri konusunda bir hadis bilmiyorum." deyince cemaat tarafından hayaları tekmelenerek mescidden dışarı atılmıştır. Bu olaydan kısa süre sonra en-Nesai vefat etmiştir. [Vefat ettiğinde yaşı 88 idi. e-mir.]

    [Şimdilerde bazı kişiler bu büyük muhaddisleri halka ya da halifelere yaranmak için hadis uydurmakla suçlamaktadırlar. Bırakın halifeye ya da halka yaranmayı canlarını kurtarmak için bile hadis uydurmanın kenarından bile geçmeyen bu insanlardan Allah razı olsun. Bizleri onların yolundan ayırmasın. Bir de şöyle bir ayrıntı var: Muaviye lehinde hadis rivayet etmediği için 88 yaşındaki bir adamı tekmeleyerek öldüren aşağılıklar, mutlaka Muaviye (ra) lehinde hadis uydurmuş ya da uydurulan hadisleri duymuş ve toplamışlardır. Fakat bugün sahih hadis kitaplarında bu konuda bir hadis var mı bilmiyorum. Ben Muaviye'nin (ra) kendisinden bile rivayet edilmiş bir iki hadis biliyorum ki onlar da kendisini öven hadisler olmadığı gibi sahihlerde yer alıp almadıklarını da hatırlamıyorum. Yani muhaddisler bu vb konularda hadis uydurmadıkları gibi uydurulanları da ayıklamışlar ve hadisleri bize duru bir şekilde ulaştırmışlardır. Allah onlardan bin kere razı olsun. e-mir.]

    Ayrıca bakınız: https://rahmet.yetkin-forum.com/hadis-f2/bu-din-bize-nasl-geldi-t166.htm

    Buhari'nin ölümü ile ilgili olarak da bakınız: https://rahmet.yetkin-forum.com/hadis-mudafaas-f37/muhaddisler-emirlere-yaranmak-cin-hadis-uydurdular-ftiras-hakknda-t542.htm#882


    En son e-mir tarafından C.tesi 22 Ağus. 2009, 19:37 tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Şehid Muhaddisler Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Şehid Muhaddisler Şehid Muhaddisler Icon_minitimePerş. 20 Ağus. 2009, 12:27

    Prof. Dr. İsmail L. Çakan'ın Ensar Neşriyat'tan çıkan Anahatlarıyla Hadis adlı eserinin 128. sayfasında ise Nesai'nin Şam'a gelince ora halkının Emevi etkisi ile Ali (Ra) hakkında olumsuz bazı düşüncelere sahip olduğunu gördüğü ve bunun üzerine Ali (Ra)'ın faziletleri hakkında bir eser kaleme alıp, bu eserini Şam Camisi'nde okuduğu için halk tarafından Şii sanılarak dövüldüğü ve bu dayak yüzünden Mekke yolunda ya da Mekke'ye vardıktan hemen sonra öldüğü yazmaktadır.
    [Ala külli hall hadis alimleri bırakın halkı memnun etmek için hadis uydurmayı, halkta gördükleri yanlışları düzeltmek için bildikleri hadisleri rivayet etmek uğruna ölümü dahi göze almışlardır. Tüm bu rivayetlerden anladıklarımız budur. e-mir.]
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Şehid Muhaddisler Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Şehid Muhaddisler Şehid Muhaddisler Icon_minitimeC.tesi 22 Ağus. 2009, 20:09

    Muhaddislerden Muhammed b. Nuh ile Ahmed b. Hanbel de Kur'an'ın mahluk (yaratılmış) olduğunu kabule zorlanmışlar, bunu kabul etmeyince de zincire vurularak bulundukları şehir Bağdad'tan Tarsus'taki Emevi sultanı El-Me'mun'un karargahına doğru yola çıkarılmışlardır.
    Halifenin vefat haberinin gelmesi üzerine tekrar Bağdad'a dönerken yolda bu eziyete dayanamayan Muhammed b. Nuh vefat etmiştir.

    Bağdad'ta Ahmed b. Hanbel tam 14 ay hapis kalmıştır. Daha sonrada ayaklarına dört zincir vurularak valinin evinde ev hapsine alınmış ve bu şekilde sürekli kendisine getirilen bidat ehli ile tartışmış ve hepsini de mağlub etmeyi başarmıştır.

    Daha sonra yeni halife el-Mu'tasım'ın bir elçisi gelerek "Halife seni hemen öldürmeyeceğine, karanlık bir zindanda döverek yavaş yavaş öldüreceğine yemin etti. Gel canını kurtarmak için Kur'an'ın mahluk olduğunu kabul et." demiştir.
    Ertesi gün saraya getirilen Ahmed b. Hanbel'in öldürüleceğini bile bile halife ve onun çevresindeki aşağılık adamları ile yaptığı muhteşem mücadeleyi Prof. Dr. Talat Koçyiğit'in TDV Yayınları'ndan çıkan Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar adlı kitabının 207-210. sayfalarından okuyabilirsiniz.


    Ben 209. sayfadan Ahmed b. Hanbel'i kuş beyinleriyle yenemeyen halife ve adamlarının 3.günün sonunda onu bayıltıncaya kadar kırbaçladıklarını ve halkın Ahmed b. Hanbel'in akıbetini öğrenmek için sarayın çevresinde toplanması ile halifenin korkarak onu serbest bırakmak zorunda kalışını nakledeyim sadece.

    Fakat bir sonraki halife el-Vasık, zamanının muhaddislerini tekrar toplayıp işkence etmeye başlamış ama belini bükemeyeceğini bildiği Ahmed b. Hanbel'e ise dokunmamıştır. Bununla beraber ona haber göndererek gözüne gözükmemesi tehdidinde bulunmuş, Ahmed b. Hanbel de o ölünceye kadar gizlenmiş ve ancak onun ölümünden sonra evine dönebilmiştir.

    İşin ilginç tarafı Ahmed b. Hanbel ve diğer bazı muhaddisler Emevi halifeleri tarafından Kur'an'ın yaratılmış olduğunu kabul etmeleri için yapılan her türlü işkenceye katlanırken ve hatta bu uğurda şehid olurken, diğer yandan da içinde "Kur'an mahluk değildir." şeklinde ifadeler yer alan uydurma hadislere ve bu hadisleri uyduranlara karşı mücadele etmişlerdir.

    Hadisçiler tüm bu işkenceler içinde Kur'an'ın Kelamullah olduğu ile ilgili bildikleri tüm hadisleri isnadlarıyla birlikte rivayet ederken, bu hadislerin herhangi birine "Kur'an mahluk değildir." şeklinde bir cümle sokmaya teşebbüs etmemişlerdir. Hatta böyle bir ifade taşıyan ve hadis olduğu iddia edeilen bir rivayet ile karşılaştıklarında, onun uydurma olduğunu ve yalancılar tarafından Rasulullah'a isnad edildiğini açıklamışlardır.
    Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar, TDV Yayınları, shf. 221-222

    [Tüm bunlara rağmen hala muhaddislerin zamanın halifelerine yaranmak vb şahsi çıkarları için hadis uydurduğunu iddia edenlere Allah hidayet versin. e-mir.]
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Şehid Muhaddisler

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Hadis :: Hadis Müdafaası -