Konu: Bir İcaz Daha ve Firavn Kelimesi Hakkında C.tesi 23 Ekim 2010, 00:55
Eski Mısır tarihi boyunca bu ülkede yaşamış olan tek peygamber Hz. Musa değildir. Hz. Yusuf da Hz. Musa'dan çok daha önce Mısır'da yaşamış bir peygamberdir.
Kuran'da Hz. Musa ile Hz. Yusuf kıssalarını okurken göze çarpan bir ayrıntı vardır. Hz. Yusuf zamanında yaşayan Mısır hükümdarını tanımlamak için Kuran'da "melik" kelimesi geçer:
Hükümdar (melik) dedi ki: "Onu (Yusuf'u) bana getirin, onu kendime bağlı kılayım." Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici)sin." (Yusuf Suresi, 54)
Buna karşılık, Hz. Musa zamanında yaşayan hükümdar için Kuran'da "Firavun" kelimesi kullanılmaktadır:
Andolsun, Biz Musa'ya apaçık dokuz ayet (mucize) vermiştik; işte İsrailoğullar'ına sor; onlarageldiği zaman Firavun ona: "Gerçekten ben seni büyülenmiş sanıyorum" demişti. (İsra Suresi, 101)
Mısır'ın bu iki yöneticisinin farklı isimlendirilmesinin nedenini tarihi kayıtlar bize açıklamaktadır. Firavun kelimesi aslında eski Mısır'daki kraliyet sarayına verilen isimdi. Eski krallık döneminde hükümdarlar bu ismi kullanmıyorlardı. Firavun kelimesinin ülkenin başındaki kişinin ismi haline gelmesi, Mısır tarihinin "Yeni Krallık Dönemi"nde olmuştur. Bu dönem 18. hanedan ile başlamış (M.Ö. 1539-1292) ve 20'inci hanedanlığa gelindiğinde (M.Ö. 945-730) "firavun" kelimesi saygı amacıyla kullanılan bir söz halini almıştır.
İşte Kuran'daki mucizevi üslup burada bir kez daha ortaya çıkmaktadır: Hz. Yusuf'un hayatı Eski Krallık dönemine denk gelmektedir ve bu nedenle Mısır hükümdarı için "firavun" değil "melik" kelimesi kullanılmıştır. Mz. Musa'nın hayatı ise Yeni Krallık dönemine denk geldiği için Mısır hükümdarı Kuran'da "firavun" olarak tanımlanmıştır.
Elbette böyle bir ayrım yapabilmek için, Mısır tarihini bilmek gerekir. Oysa başta da belirttiğimiz gibi Eski Mısır'ın tarihi, Mısır alfabesinin okunamaması nedeniyle, 4. yüzyılda tamamen unutulmuş ve ancak 19. yüzyılda yeniden çözülmüştür. Dolayısıyla Kuran'ın vahyedildiği dönemde hiç kimsenin Eski Mısır tarihi hakkında detaylı bir bilgisi yoktur. Bu husus, Kuran'ın Allah sözü olduğunu ispat eden sayısız delilden biridir.
[peranın eski adı peran bağları imiş.firavn kelimesi ile aradaki benzerlik iyice arttı benzer bir değişim de firdevs kelimesi ile paradise kelimesi arasında olmuş tarihte.her iki kelime de bulundukları dilde cennet demektir.e-mir] FİRAVUN, İlk Çağda Mısır’da, Mısır hükümdarlarına verilen unvan. Mısır Devleti tarihin en eski devirlerinden beri merkezî bir devlet oldu. Tüm yönetim krallık sarayında toplanmıştı. Bu saraya “Büyük Ev” anlamında Pera-a ya da Pero denilirdi. Devlet başkanı durumunda olan kimse, ailesi ve büyük memurlarıyla bu sarayda yaşardı. Firavun sözcüğünün Pera-a ya da Pero’dan türetildiği sanılmaktadır.
[acaba yaşlı,büyük,önder anlamlarındaki pir kelimesi de perodan mı gelmiş.Allahu Alem.e-mir]