Konu: Kayıp Cenneti Ararken Çarş. 13 Ekim 2010, 19:53
Hep ulaşamadığımız, tam tuttuğumuzu zannettiğimiz anda yakalayamadığımız, kavuştuğumuzu zannettiğimizde yeni bir ufukta hayalini gördüğümüz umutlarımız, hayallerimiz, arzularımız, isteklerimiz var Kayıp Cenneti Ararken Bunlar hiçbir zaman tamamlanmadan bizim ömrümüz tamamlanıp gidiyor Şöyle hayatınızı düşünüverin Gencecik bir delikanlı iken, "bir evlensem" diyor Evleniyor sonra "küçücük bir evi olsun" istiyor O eve sahip oluyor, "iki odalı bir salonlu olsa" diyor Ona da sahip oluyor, "daha genişi olsa" istiyor "Havuzlusu, bahçelisi olsa" diyor Bunlara da sahip oluyor, " deniz kenarında yazlığım, villam olsa" diyor
Bir gün bütün bunlara sahip olanlarımız var, fakat tam ona sahip olduğunda bazı ağrılar beliriyor, doktora gidiyor, doktor diyor ki; "tatlı yemiyeceksin şekerin yükselir Yağlı yemiyeceksin kollestrolun yükselir Evin balkonuna çıkmayacaksın, cereyandan kendini sakınacaksın Buz dolabından soğuk su içmeyeceksin" Yani tam yaşayacağım! diyorsunuz!
İnsanoğlu en değerli zamanlarını kazanmak için geçiriyor, tam "kazandım artık yiyeceğim" diyor, tatlıyı tuzluyu, yağlıyı ve serin havayı ve buz gibi suyu içemez hale geliveriyor Velhasıl bu dünyadan zevk alamadan gidiyor Halbuki zevk alacağını zannediyordu Elde ettiğiniz herşey değer kaybediyor Elde edemediğinizi kazanma yolunda bütün gücümüzü sarfediyoruz
Aslında her insan iç dünyasında kaybettiği cenneti arıyor 6 milyar insan şu anda cenneti arıyor Bunun delili nedir? Herkes kendi sahasında en güzel eserini vermeye gayret ediyor Ressam en güzel eserini yapıyor, herkes onu ayakta alkışlarken o yaptığı resmi beğenmiyor Daha iyi renklerin peşinde koşturuyor Zaten böyle olmazsa ressam sayılmaz O Şair en güze) şiirini yazıyor, herkes onu alkışlarken, ona ödül verirken, o yeni seslerin peşinde koşuyor İç dünyasından yeni gümbürtüler geliyor
Bir ömür boyu verdiği gayreti, çalışmayı ve içdünyasını dinlemek için ayırdığı zamanı, o aradığını bulamadığını ortaya koyuyor Ve "aradığımı bulamadan gidiyorum" diyor
Aslında herkesin aradığı cennettir Mü'minin de kafirin de aradığı cennettir Çünkü Hz Adem (as)'la beraber güzeli sevme, güzeli arama meyli verilmiştir bize Hz Adem'in cennette kalması sebebiyle her insan güzele göre ayarlanmıştır Yer yüzüne' gelince bunu arama hareketi başlamıştır
Mü'inin bunu doğru yolda aramaktadır, kafir ise eğri yolda aramaktadır Kafir kendi kendini kandırmaktadır, aldatmaktadır, kendini avutmaktadır Şeytanında yardımıyla, kötü olanları güzel gösterme, çirkinleri süsleme ve bütün pisliği insanların gözünde temiz gösterme gayretine girmiştir
İşte Allah (cc) buna bizim dikkatimizi çekmek üzere "İnfitar Sûresinde" gözlerimizi gök yüzüne çeviriyor Gerçekten akşamlan gözümüzü gökyüzüne bir çevirdiğimizde gökyüzünün papatya tarlası gibi olduğunu görürüz Masmavi bir gökte pırıl pırıl yıldızlar Hz Adem'e gülüyordu bu yıldızlar, şimdi bize gülüyor Fakat Allah (cc) diyor ki; bir gün gelir bu gökyüzü parçalanır, bu yıldızlar dökülür Nasıl ki evlerimizi süslüyoruz, en güzel boyacılara, badanacılara, en güzel ressamlara,- en güzel desinatörlere evlerimize şekil verdiriyoruz
Bir gün geliyor evimizin o güzel badanası, güzel resimleri dökülmeye başlıyor, eskiyor, parçalanıyor, herşeyin bir ecelinin olduğunu görüyoruz
Gökyüzünün de ecelinin olduğunu, yaldızların da ecelinin olduğunu, denizlerin de bir ecelinin olduğunu Allah (cc) bu İnfitar Suresinin ilk üç ayeti kerimesinde bize hatırlatıyor Bu sure Mekke'de nazil olmuş, on-dokuz ayettir