Konu: Çorap Üzerine Mesh Etmek Ptsi 01 Haz. 2009, 09:19
Çorap üzerine meshetmek için çoraplar ne kadar kalın olmalı ?
ÇORAP ÜZERİNE MESHETMEK
Çorap, Arapça "cevreb"in Türkçe söylenişidir. Bu kelime Farsça "kevreb" kelimesinin Arapça'ya geçmiş şeklidir. Çoğulu "cevârib"dir. Müfredi, "ayak sargısı" anlamına gelir (Ibn Manzûr, Lisânü'l-Arab, Beyrut 1300, I, 263). Örfte sargı sözcüğü dikişsiz olana tahsis edilmiştir. Çorap, dikişli ve örgülü şeylerden olup, mest gibi ayağa giyilir. Acaba çorap, mest hükmünde midir? Onun üzerine meshetmek caiz midir?
Ayağa giyilen ve "mest" denilen veya mest hükmünde bulunan şeyler üzerine abdest alınırken mesh edilmesi caizdir. Bu, dinin gösterdiği bir kolaylıktır.
Hanefîlere göre ayağa giyilen bir şeyin mest sayılması için şu özellikleri taşıması gerekir:
1) Mestler, bağsız olarak ayakta durabilecek derecede kalın olmalıdır.
2) Ayağa giyilen bir mestle en az bir fersah, yani üç mil kadar yol yürümek mümkün olmalıdır.
3) Mestler dışarıdan aldığı suyu hemen içine çekerek, ayağa ulaştıracak incelikte olmamalıdır.
4) Ayakları topuklarıyla birlikte her taraftan örtmüş bulunmalıdır.
Peygamber'in abdest alırken deriden yapılmış mestler üzerine meshettiği sağlam Hadislerde nakledilmiştir. (Buhârî, Vudû, 35, 48, Salât, 7, Meğâzî, 81; Müslim, Tahâre, 72, 73, 75, 80; Ebû Dâvud, Tahâre, 12, 60, 61, 63, 66). Şîa ve Hâricîler dışında bütün fakihler bu konuda görüş birliği içindedirler. Arapça mest, "huffe" karşılığıdır. Huffe de yukarıda şartlarını belirttiğimiz "mest"i ifade eder. Ancak bunun dışında Allah Rasûlü'nün çorap üzerine meshettiği de olmuştur. Muğîre (r.a.) şöyle der: "Allah Rasûlü abdest aldı, iki çorabı ve iki pabucu üzerine meshetti." (Ebû Dâvud Tahâre, 61; Tirmizî, Tahâre, 74, 75; Ibn Mâce, Tahâre, 88; Ibn Hanbel, IV, 252).
Islâm bilginleri, abdest alınırken, üzerine deri kaplanmış veya altlarına pençe vurulmuş olan çoraplara meshetmenin cevazında görüş birliği içindedir. Ancak bu nitelikte olmayan âdi çoraplar üzerine meshetmenin hükmü konusunda görüş ayrılığı vardır. Ebû Hanife, Mâlikî ve Şafiîler bunun caiz olmadığını söylerler.
Ebû Hanife deri ile kaplanmamış veya altına pençe vurulmamış olan çoraba meshi caiz görmez. Çünkü çorap, mest anlamına gelmez. Onunla, altına pençe vurulmadıkça uzun yol yürümek mümkün olmaz. Çorap üzerine meshe cevaz veren hadis buna hamledilir. Ancak Ebû Hanife'nin ömrünün sonuna doğru aksi görüşte olan Ebû Yusuf ve Imam Muhammed'in ictihadına döndüğü nakledilir. O, hastalık günlerinde çorapları üzerine meshetmiş ve öğrencilerine şöyle demiştir: "Insanları menetmekte olduğum şeyi yaptım". Bu, onun önceki görüşünden döndüğüne delil sayılmıştır.
Ebû Yusuf ve İmam Muhammed’e göre, çoraplar kalın olur ve altını göstermezse, üzerlerine meshetmek caiz olur. Çünkü Nebi (s.a.s) çorapları üzerine meshetmiştir. Çorap kalın olunca, onunla yol yürümek de mümkün olur. Günümüzdeki kalın, keçeleşmiş yün çoraplar gibi. Buna göre, Hanefîlerde, kalın çorapla bir fersahtan (5,5 km.) fazla yol yürümek mümkün olduğu, kendi koncu üzerinde durabildiği, altını göstermediği, ya da altına suyu hemen geçirmediği için meshin cevazına fetvâ verilmiştir. Hanbelîlerin görüşü de böyledir. (el-Kâsânî Bedâyiu's-Sanâyî', I, 10; Ibnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, I, 108 vd.; Ibn Rüşd Bidâyetü'l-Müçtehid I,19; Ibn Kudâme, el-Muğnî, I, 295; Vehbe ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-Islâmî ve Edilletühü, I, 343, 344, 345; Seyyid Sâbık Fıkhu's-Sünne, Kahire 1365, I. 53; Ibn Abîdîn Tercümesi, Istanbul 1982, I, 428-430; Bilmen, Büyük Islâm Ilmihali, Istanbul 1985, s. 82, 83)
İbn-i Hazm -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
"Giyilmesi helâl olan, aşık kemiklerine ulaşan ve ayaklara giyilen her şeyin üzerini meshetmek, sünnettir. Ayaklara giyilen şey, ister deriden, ister yünden, ister ağaçtan, isterse halfa otundan yapılan mest (çarık) olsun veyahut da ister ketenden, ister yünden, ister pamuktan, ister deve yününden, isterse kıldan yapılan çorap olsun, -üzerinde deri olsun veya olmasın- ya da ister galoş olsun, ister ayakkabının üzerine başka bir ayakkabı giyilmiş olsun veyahut da çorabın üzerine başka bir çorap giyilmiş olsun farketmez..." (el-Muhallâ; c: 1, s: 321).
Halfa: Buğdaygillerden, lifleri ip, çuval ve kâğıt yapımında kullanılan bir bitkidir.Botanik bilimindeki adı: Stipa Tenacissima'dır. Galoş: Ayakkabının üzerine giyilen lastik.
Bazı ilim ehli, mestin (çarığın) üzerini meshetme konusunda ihtilaf etmişler, fakat delillerin gösterdiği doğru olan görüşe göre- yukarıda da zikredildiği gibi- câiz oluşudur.
Konu: Geri: Çorap Üzerine Mesh Etmek Paz 14 Şub. 2010, 20:32
Delik ve Yırtık Çoraplara Mesh Edilebilir
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Âlimlerin görüşlerinden sahih olanına göre; delinmiş mest (çarık) veya çorabın üzerini meshetmek câizdir.Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- mestin (çarığın) üzerini meshetmeye izin vermiş, fakat onun delinmemiş veya yırtılmamış olmasını şart koşmamıştır. Özellikle bazı sahâbenin çarıkları delinmiş veya yırtılmış olmaktan uzak değildi. Şayet mestin (çarığın) delinmiş veya yırtılmış olmasının, mesh olayına bir etkisi olsaydı,Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu genel bir şekilde açıklardı. Fıkıh usûlü kâidelerine göre, "Bir meselenin açıklamasını, ihtiyaç zamanından sonraya ertelemek, câiz değildir" hükmü sâbit olmuştur.
İmam Süfyân es-Sevrî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Ayağına giymiş olduğun her ne ise onun üzerini meshet.Muhâcirlerle Ensâr'ın giydikleri çarıkları delinmiş veya yarılmış veyahut da yamalı değil miydi?" (Abdurrezzak, Musannef'inde rivâyet etmiştir.c: 1, s: 194)
Şeyhul-İslâm İbn-i Teymiyye de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- mestlerin (çarıkların) üzerini meshetmeleri emrini verince,mestlerin(çarıkların) genel olarak nasıl olduğunu bilmesine rağmen delinmiş veya yırtılmış gibi kusurlardan uzak olmasını şart koşmayınca, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in emrini mutlak anlamda yorumlamak gerekir.Herhangi bir şer'î delil olmaksızın onun sözünü bir şarta bağlamak (sınırlandırmak) câiz değildir. Onun sözü şunu gerektirir: İnsanlar, giydikleri ve üzerinde yürüdükleri her mestin (çarığın), açılmış veya delinmiş bile olsa, belirli bir şartla sınırlandırmaksızın üzerini meshedebilirler. Çünkü bir şartla sınırlandırmak için şer'î bir delilin olması gerekir." (Mecmûu'l-Fetâvâ; c: 21, s: 194).
Bu, İshak, İbn-i Mübârek, İbn-i Uyeyne ve Ebu Sevr'in görüşüdür.
İmam Şâfiî ve İmam Ahmed'den -Allah ikisine de rahmet etsin- rivâyet olunan meşhur görüşe göre, mestin (çarığın) veya çorabın meshedilmesi farz olan yeri yırtılmış veya yarılmış olduğu sürece onun üzerini meshetmek câiz değildir, hükmüne varmışlardır.
İmam Ebu Hanife ve İmam Mâlik de -Allah ikisine de rahmet etsin- az delinmiş olan ile çok delinmiş olanın birbirinden ayırt edilmesi gerektiği hükmüne varmışlardır.
Doğru olan birinci görüştür. Buna göre; ayağa giyilen ve üzerinde yürüme imkânı olan her mestin (çarığın) veya çorabın üzerini meshetmek câizdir.
Aynı şekilde tenin rengini belli eden çorabın üzerini meshetmek de câizdir. Çünkü çorabın üzerini meshetme izni, mutlaktır. Onu herhangi bir şey sınırlandırmamıştır. Bu ise, şunu gerektirir: İnsanlar, giydikleri her çorabın üzerini meshedebilirler.Bu, üzerinde yürüme imkânı olan delinmiş mestin (çarığın) üzerini meshetmek câizdir, diyenlerin görüşünün bir gereğidir.
İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin- şunu zikretmiştir:
"Bir kimse camdan bir mest (çarık) giyer ve üzerinde yürüyebilirse, camın atından teni gözükse bile, üzerini meshetmesi câizdir..." (el-Mecmû'; c: 1, s: 5029.
Konu: Geri: Çorap Üzerine Mesh Etmek Paz 14 Şub. 2010, 20:36
Şeffaf Çoraba Mesh Etmek Hamd, yalnızca Allah'adır.
Bir kimsenin, örfî olarak deliği geniş sayılmadıkça, delinmiş çorapların üzerini veya çok şeffaf olduğu için ayaklar sanki çıplakmış gibi olmadıkça veya ayakların ten rengini -kızıllık veya siyahlık gibi- belli edecek bir durumda olmadıkça, abdestli olarak giydikten sonra (yeniden abdest alırken) şeffaf olan çorapların üzerini meshetmesi, câizdir.