“Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.” (Nisâ, 112)
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“En büyük iftiralar, bir kimsenin babasından başkasına neseb iddiasında bulunması, görmediği rüyayı gördüğünü iddia etmesi ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in söylemediği bir sözü ona nisbet etmesidir.” (Buhârî, Menâkıb, Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 118 )
Ömer (radıyallahu anh):
“Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız. Konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emânet edildiğinde emânete riâyet ediyor mu, dünyaya meylettiği zaman helâl, haram gözetiyor mu, ona bakınız.” (Beyhakî, Sünenü’l kübrâ, VI, 288; Şuab, IV, 230, 326)
“Kim bir mü’mini bir münâfığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, Allah da onun için, kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de kötülenmesini dileyerek müslümana bir iftira atarsa, Allah onu, kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından) kurtuluncaya kadar hapseder.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 36/4883)