Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45

Hariciler

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
Hariciler Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Hariciler Hariciler Icon_minitimeC.tesi 14 Mart 2009, 15:09

Ashab'tan Abdullah b. Habbab b. Eret, hamile hanımı bir merkebe binmiş giderlerken, Nehrevan yakınlarında bir grup haricîye rastlar. Kendisine kim olduğu sorulur ve "Ashâb-ı Rasûlullah'tan Hubâb'ın oğlu Abdullah" cevabını verir. "Korkma, bize babanın Rasulullahtan senin de babandan duyduğun şöyle fayda verecek bir hadîs rivayet et"derler. O da, şu rivayette bulunur: "Babam, bana bildirdi ki, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuş: "Bir fitne olacak; onda kişinin bedeni öldüğü gibi kalbi de ölecek. Kişi, mümin olarak akşamlayıp, kâfir olarak sabahlar ve kâfir olarak sabahlayıp mümin olarak akşamlar." Bunun üzerine, "Biz de zaten bu hadîsi rivayet etmen için sana sorduk; şimdi söyle bakalım: Ebû Bekir ve Ömer hakkındaki fikrin nedir?" derler. O da onları hayırla anınca, "Peki, Osman hakkında hilâfetinin öncesi ve sonrası için ne dersin? diye sorarlar ve 'önünde de, sonunda da doğrudan ayrılmadı" cevabını alırlar. Ali hakkında, hakem olayı öncesi ve sonrası için ne dersin?" diye sorduklarında. Hz. Abdullah: "Ali, Cenâb-ı Hakk'ı hepinizden iyi tanır. Dininde herkesten çok takva sahibidir ve herkesten daha basiretlidir" cevabını verir. Bunun üzerine, "sen hevâya uyuyorsun, isim ve şöhrete aldanarak taraftarlık ediyorsun, amellere bakmıyorsun; biz de, kimseye yapmadığımız şekilde seni öldürelim" diyerek, bu sahâbiyi hâmile hanımıyla birlikte bir hurma ağacının altına götürürler. Tam bu esnada ağaçtan bir hurma düşer ve içlerinden biri onu ağzına alır almaz, bir diğeri, "hurmayı sahibi helâl etmeden, ya da parasını vermeden aldın" diye çıkışır. Bunun üzerine diğeri, hurmayı hemen ağzından çıkarır. Bu sırada, zimmîlerden birinin domuzu o tarafa gelir ve haricîlerden biri o domuzu öldürür. Bir başkası, "bu senin yaptığın, yeryüzünde fesad çıkarmaktır" der ve bunun üzerine domuzu öldüren haricî, öldürdüğü domuzun sahibini bularak, onu râzı eder. Bütün bu olup bitenlere şâhid olan Abdullah bin Hubab (r.a), "bu gördüğüm hallerde sâdık iseniz, sizden bana bir zarar gelmez. Çünkü, ben müslüman ve herhangi bir günah da işlemiş değilim" der. Ama, kendisini yatırıp, koyun boğazlar gibi boğazlarlar ve karısının da karnını yardıkları gibi, Tay kabilesinden üç kadını da idam ederler.(Kıssanın bir kısmı ve bu haricilerin nasıl gebertildiği için bkz. el-Fark Beyne'l-Fırak, Terceme: E. Ruhi Fığlalı, s.56).
Fırsat bulursam onu da eklerim İnşaallah. e-mir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
Hariciler Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Geri: Hariciler Hariciler Icon_minitimeCuma 28 Ağus. 2009, 18:00

Bir taraftan ücretini ödemedikçe bir Hristiyandan hurma kabul etmezken, Abdullab b. Habbab gibi bir sahabiyi Osman ve Ali'yi hayırla yadettiği için öldürmeleri, bir taraftan taassub derecesine vardırdıkları takva ve ihlasa sımsıkı sarılırken, diğer taraftan en basit İslami kaidelerden inhirafları ve birçoğunu reddetmeleri, anlaşılması güç bir ruh hali içinde olduklarını göstermektedir. Ama çoğunluğunun bedevi Araplardan oluşması, aralarında şehirde yaşamış olanlarının yok denecek kadar az olması, onların nasıl bu kadar çelişkili fikirlerde birleştiklerine ışık tutmaktadır.

.................................

Aralarında onlara Kitap ve Sünneti doğru olarak öğretecek bir kimsenin bulunmaması, onları okudukları ve duydukları ayet ve hadisleri kendilerince anlayabildikleri kadar izah etmeye sevk ediyordu. Belki de ayetlerin nüzul ve hadislerin de vürud sebeblerinin olduğunu ve bu sebebleri bilmeleri gerektiğini dahi bilmiyorlardı.


Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar, TDV Yayınları, shf. 37,38.

39. sayfada ise Ali'nin (ra) bu kişilerle Rasulullah'ın sünnetini delil getirerek konuşmasını okuyabilirsiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
Hariciler Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Geri: Hariciler Hariciler Icon_minitimeC.tesi 29 Ağus. 2009, 12:55

Ebu Davud - Taharet

104. Hayızlı Kadının Namazını Kaza Etmez Babı


262....Muâze (r.anhâ) demiştir ki; Bir kadın Âişe (r.anhâ)ya; "hayızlı kadın (namazını) kaza eder mi?" diye sordu. Âişe:

"Yoksa sen Harûrî misin?
Bilesin ki, biz Rasûlullah (s.a.) yanında (zamanında) hayız olur, (hayız günlerindeki namazları) kaza et­mez ve kaza etmekle de emrolunmazdık" karşılığını verdi.

Harûrâ: Kûfe'ye iki mil uzaklıktaki bir köyün adıdır- Haricîlerin toplandıkları ilk yer­dir. Bu yüzden Haricîlere bu köye nisbetle Harûrî de denilir. Haricîler Sıffîn Savaşından sonraki hakem olayında önce Ali'yi hakem tayinine zorladıkları halde daha sonra hakem işine razı olup Ebû Mûsâ el-Eş'arî'yi hakem tayin ettiği için karşı çıkmışlar, hatta onu küfürle İtham etmişlerdir. Bunun için Hâriciler diye meşhur olmuşlardır. Sayılan 8 bin (veya 12 bin) kadardır. Başlarında Abdullah b. el-Kevvâ adında birisi vardı. Ali bunlara Abdullah b. Abbâs'ı göndermiş, Abdullah'ın konuşmaları sonucu iki bini geri dönmüş, gerisi fikirlerinde ısrar etmişlerdir. Bunun üzerine Ali bunlara harp açmıştır.

Haricîler görüşlerini müdafaa bakımından İslâm mezheplerinin en katı, kızıp şid­detlenme bakımından en şiddetli olanıdır. "El-hukmü lillah Hüküm ancak Allah'ın­dır." sözünü kendilerine düstur edinmişlerdir.

Haricîler Ezârıka, Necedât, Sufriye, Acâride, İbâdiye, Yezîdiye, Meymûniyye vs. adındaki fırkalara ayrılmışlardır. Bunlardan son ikisi İslâm dini çerçevesinin dışında mü­talaa edilir.
Haricî fırkalarının bazı müşterek görüşleri şunlardır:

1. Halife, herhangi bir fırka veya gurup tarafından değil, bütün müslümanlarm işti­rak edeceği bir seçimle seçilebilir.

2. Arap ailelerinden hiç biri halife kendi ailesinden olduğu için bir imtiyaz kazanamaz.

3. Necedat fırkasına göre, insanlar kendi aralarında birlik ve beraberliği kurabilirlerse, halifeye muhtaç değildirler.

4. Günahlar arasında hiçbir fark gözetmezler. Günah İşleyen bir kimsenin dinden çıkıp kâfir olduğuna hükmedilir.

5. Kur'ân'da bulunan emirleri kabul ederler; Hadiste bulunup Kur'ânda bulunma­yan emirleri reddederler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hariciler

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Sahabeler -