Mü’minlerin annesi Safiyye’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet elunan hadîste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Hiç şüphe yok ki, kanın insanın damarlarında dolaştığı gibi şeytanın vesvese ve hîlesi de insanın damarlarında (öylece) dolaşır.” Buhârî ve Müslim
Osman b. Ebîl-Âs -Allah ondan râzı olsun-, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e şöyle şikâyet etmiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Şeytan, kılmakta olduğum namazımda ve okuduğum Kur’an’da bana eziyet veriyor ve bundan haz duymama engel oluyor ve beni bunlarda şüpheye düşürüyor. (Bu durumda ne yapayım diye sordu). Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: “O, Hanzeb adındaki şeytandır. Bunu hissettiğin zaman onun şerrinden Allah’a sığın ve sol tarafına hafifçe üç defa tükür” buyurdu. Osman b. Ebîl-Âs -Allah ondan râzı olsun- şöyle dedi: “Bunu yapınca, Allah -azze ve celle- onu (sıkıntıyı) benden giderdi.” Müslim
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den rivâyet olunan sahîh hadislerde sâbit olduğu üzere, her insanla bir melek ve bir şeytan beraber olur. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bile böyledir. Fakat Allah Teâlâ ona yardım etmiş, onunla beraber olan şeytan müslüman olmuş ve Peygamber - sallallahu aleyhi ve sellem-’e hayırdan başka bir şey emretmemiştir.
Cinin, insanın bedenine girebileceğine ve onu baygın hâle getirip yere serebileceğine Allah -azze ve celle-'nin kitabı [Bakınız 2-Bakara Kıssası Suresi 275. Ayet], Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünneti ve ümmetin oybirliği delâlet ettiğine göre, ilim ehli olan birisi nasıl olur da böyle bir durumu ilimden ve hidâyetten yoksun bir şekilde inkâr edebilir? Aksine bu durum, ehli sünnet vel-cemaate aykırı hareket eden bazı bid’atçıları körü körüne taklit etmektir. Bu durumu Allah Teâlâ'ya havâle ederiz.
“Fâiz yiyenler, (kıyâmet günü kabirlerinden) şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar.”2-Bakara Kıssası Suresi-275.ayet
İmâm Kurtubî de yukarıdaki âyetin tefsîrinde şöyle der: “Bu âyet, cinin insanı sar’aya tutabileceğini inkâr eden, bu fiilin insanın tabiatından olduğunu, şeytanın insanın içerisine giremeyeceğini ve insanı çarpamayacağını iddiâ edenin sözünün geçersiz olduğunu gösterir.”
İmam Ahmed’in oğlu Abdullah der ki: “Babama, bazı insanlar, cinin insanın bedenine giremeyeceğini iddiâ ediyorlar, dedim.” Bana: “Oğulcuğum! Onlar yalan söylüyorlar, kendi diliyle konuşan cinin tâ kendisidir, dedi.” ["Onlara bunu söyleten cinin ta kendisidir." şeklinde anladım. Allahu Alem. e-mir.]