Sürekli olarak hulul ve vahdet-i vücut akidesinin propagandasını yapıyor, herkese açıkça ve çekinmeden anlatıyor, rububiyet iddiasında bulunuyor, tevhidden bahsedenleri şirkle itham ediyor, Firavun ve şeytanı savunacak kadar ileri gidiyordu. Ayrıca hile ve kurnazlığıyla da meşhur olmuştu. Müridlerine falanca mıntıkaya doğru yürüyüşe çıkalım derdi. Yürüyüşe çıkacakları mıntıkanın belirli bir yerinde yemek ve meyve saklardı. Meyvelerin bulunduğu noktaya gelindiğinde, saklama işinden haberi olan bazı müridler saklanılan meyvelerin isimlerini sayarak bu meyvelerden isteriz derler. O zaman Hallac meyvenin saklandığı noktaya çekilip iki rekat namaz kılar ve istedikleri meyveleri de sakladığı yerden çıkarıp onlara verirdi.
Ebu Bekir bin Memşed el-Deynuri şöyle diyor: Deynura bize misafir olarak bir adam gelir.Bizde misafir kaldığı süre içerisinde çantasını gece gündüz elinden bırakmadı. Buna dayanamayan Deynurlular'ın bir kısmı çantayı aradılar. Çantada bir mektup bulundu.Mektubun Hallac'a ait olduğu ve birine yazılmış olduğu anlaşıldı. Mektubun başlığı şöyle: "Rahman ve Rahim olandan falan oğlu falana." Mektubu alıp Bağdat'a götürerek Hallac'a gösterdiler. Hallac mektubu görünce: "Evet bu yazı benim. Bu mektubu ben yazdım" dedi. Ona mektubu gösterenler "Önce peygamberlik iddiasındaydın,şimdi de ilahlık mı iddia ediyorsun" dediler. Telbisi İblis (171) Hallac: "Hayır ilahlık iddia etmiyorum. Bu bizim akidemizdir. Bu yazıyı yazan Allahtır.Benim elimi yazı yazmada alet olarak kulannmıştır." diye cevap verdi. Bu mektubu kendisine gösterenlere verdiği cevaptan dolayı idam edildiği söyleniyor.
Hallac bir çok sözünde zındıklığını açıklamaktan çekinmemiş ve Kur'ân okuyan birine "İstersem ben de onun gibisini yazabilirim" deme cesaretini göstermiştir. el-Riseletü'l-Kuşeyriyye (151), el-Muntazım (162/6), Tarih Bağdad (121/8 )
Hallac müridlerinden birine gönderdiği mektupta şöyle diyor: "Allah seni şeriatın zahirinden korusun ve küfür hakikatını sana açıklasın. Çünkü şeriatın zahiri, gizli bir küfür; küfrün hakikati ise açık bir marifettir." Ahbarı Hallac (35)
Hacca gitmek isteyip de gidemeyenlere Hallac şu fetvayı vermiştir: "Evinin bir odasını iyice temizlesin, odaya güzel kokular sürsün ve içinde tavaf etsin. Bu tavaftan sonra haccetmiş gibi olur."
İbni Kesir bu rivayetin ardından Hallac'ın müridlerine şu sözü söylediğini naklediyor: "Kim üç gün üst üste oruç tutar da orucunu dördüncü gün orucunu yapraklarla açarsa; Allah, Ramazan orucunun geri kalan günlerini ondan kaldırır."el-Bideyetü ve'n-Nihaye (140/11), et-Tabakat el-Kübra (16-17/1)
Hallac'ın kendilerinden üstadım ve arkadaşım diye bahsettiği şeytan ve Firavun'u överken şöyle der: "Üstadlarım ve arkadaşlarım İblis ve Firavun... Göklerde vahdaniyete İblis gibi inanan yoktu... İblis cehennem ateşiyle tehdit edildi ama davasından vaz geçmedi. Firavun da denizde boğuldu ama yine davasından vazgeçip taviz vermedi. el-Tavvasiyn. Yazarı Hallac'ın kendisidir. (24-51-52)