Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics

Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu? Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu? Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu? Icon_minitimeC.tesi 28 Mart 2009, 18:08

Bunlar Duhan Suresinin ilgili ayetleri
10. Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle.
11. Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır.
12. (İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler).

(Bu duman hakkında başlıca iki farklı yorum yapılmıştır: 1. Duman, kıtlık ve kuraklıktır. Nitekim Arabistan’da büyük bir kıtlık olmuş, kaldırılması için Kureyş, Hz. Peygamber’e başvurmuştur. 2. Bu duman, kıyamet alâmetlerinden olan ve göğü kaplayacak bulunan dumandır. Peygamberimizden rivayet edildiğine göre, kıyamet alâmetlerinden biri de, doğu ile batı arasını kaplayacak olan duman olayıdır. )

13. Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti.
14. Sonra ondan yüz çevirdiler ve: Bu, öğretilmiş bir deli! dediler.
15. Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz.

(Hz. Peygamber’in duasıyla kıtlık kaldırıldıktan sonra, inkârlarına dönmüşlerdir. Başka bir yoruma göre de, kıyamet kopmadan önce etrafı kaplayan dumanı kâfirler görünce, Allah’a sığınıp dua edecekler, Allah kısa bir süre için dumanı kaldıracak, fakat onlar buna rağmen tekrar küfre döneceklerdir. )

16. Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız.

Evet önce yorumsuz olarak ayetleri ve tefsiri sadedinde geçenleri verdim.şimdi de işin acabasına gelelim.
acaba bu duman olayı sera etkisi ve bunun sonucu olan aşırı ısınma ve kuraklık olabilir mi? Zira açıklamalarda bu dumanın doğu ile batı arasını yani tüm dünyayı kapsayacağı; bununla birlikte dumanın kıtlık ve kuraklık şeklinde yorumlanabileceği yazılmış.
Doğrusunu Allah bilir ama geçmiş kavimlerin her birini helak eden büyük günahların hepsini birden biz işlerken ve onlara günahlarından vaz geçmeleri için önce küçük felaketler tattırılıp sonra da tümden helak edilmişlerken bizim hiç uyarılmamamız bana pek mümkün gözükmüyor.Allahu Alem

bunlar besairül kuran adlı eserden zannımı kuvvetlendiren alıntılar:
Arapça’da tütmek, duman çıkmak anlamına gelen “dahn” kökünden isim olan duhân kelimesi kitabımızın iki sûresinde geçmektedir. Bunlardan birisi Fussilet sûresinin 11. âyeti, diğeri de Duhân sûresidir ki onun adını teşkil etmektedir. İslâm literatüründe duhân kıyametin büyük alâmetlerinden birisidir. Resûl-i Ekrem efendimizin hadislerinde kıyametin zuhurundan hemen önce gerçekleşecek hadiseler arasında zikredilmektedir.
......................................................................................
[burada duhan olayının mekkede peygamberimiz zamanında gerçekleştiğine dair bir rivayeti kısaltma amacı ile çıkardım.e-mir]
Âlimlerimizden bazıları da bu duhânın kıyamet öncesi gerçekleşecek bir duman olduğunu iddia etmişlerdir. Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas gibi Kur’an konusunda söz söylemeye yetkisine sahip müfessirlerimiz bu görüştedirler. Rivâyetlere kıyamete yakın bir zamanda gökten bir duman inecek ve kırk gün kırk gece süreyle dünyanın doğunu ve batısını kuşatacak ve yeryüzü âdeta bacasız bir fırın halini alacak, içinde ateş yanmış bir oda gibi ısınacaktır. Mü’minler bu dumandan nezleye tutulmuş bir kimse gibi çok hafif etkilenirlerken, kâfirler ise şiddetle sarsılacaklar, âdeta sarhoşa döneceklerdir. Mekkeli müşrikler de böyle geldiler Rasulullah’tan bu kıtlığın kaldırılması için dua istediler ve dediler ki:

12. “İnsanlar: “Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır; doğrusu artık biz inananlarız” derler.”

bu da büyük kuran tefsiri isimli kitaptan alıntılar:
«Göğün getirdiği açık duman»dan maksat kıtlık ve açlıktır.
............................
El-Kutbî «Bu kıtlığa duman denilmesi yeryüzünün kupkuru olması, oradan duman gibi tozlar çıkmasındandır» demiştir.

bunlar da diyanet tefsirinden:
Allah Teâlâ peygamberlerini mucizelerle desteklemekte, böylece hem onların yüklerini hafifletmekte hem de insanların iman etmelerini kolaylaştırmaktadır. Bu mucizeler bazen ihtiyaçların karşılanması, bazen de âsilerin, zalimlerin, inkarcılıkta direnenlerin cezalandırılması şeklinde olmaktadır.

Duhân (duman) mucizesi, olup bitmiş bir olay mıdır yoksa kıyamet yaklaştığında gerçekleşecek bir alâmet midir? Bu soruya iki farklı cevap verilmiştir. "Henüz olmadı" diyenlere göre duman olayı, kıyamet yaklaştığında vuku bulacak, bu uyarıya rağmen insanlar inkârdan vazgeçmeyecekler, arkasından kıyamet kopacak ve herkes ettiğini bulacaktır. "Duman olayı Hz. Peygamber hayatta iken gerçekleşti" diyenlere göre ise "duman"dan maksat, açlık yüzünden meydana gelen görme bozukluğudur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu? Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Geri: Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu? Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu? Icon_minitimeC.tesi 28 Mart 2009, 18:08

bu da el camiu li ahkamil kuran adlı eserden
"Duman: duhan" ile ilgili üç görüş vardır:

1- Bu duman kıyametin alametlerinden olup henüz gelmemiştir. O yeryüzünde kırk gün süre ile kalacak ve gök ile yer arasını dolduracaktır. Mümin bundan dolayı nezleli gibi olacak, kâfir ve günahkarların burunlarına girerek, onların kulaklarını delecek, nefeslerini daraltacaktır. Bu kıyamet gününde cehennemin bırakacağı etkilerdendir. Dumanın henüz ortaya çıkmadığını söyleyenler arasında Ali, İbn Abbas, İbn Ömer, Ebu Hureyre, Zeyd b. Ali, el-Hasen b. Ebi Müleyke ve başkaları da vardır.
Ebu Said el-Hudrî merfu olarak (yani Hz. Peygambere isnad ile) bu dumanın insanları kıyamet gününde etkileyeceğini, müminin bundan ötürü nezleli gibi olacağını rivayet etmiştir. Kâfirin de kulaklarından çıkıncaya kadar içine sızacaktır. Bunu da el-Maverdî zikretmiş bulunmaktadır.

Müslim'in, Sahih'inde yer alan rivayete göre Ebu't-Tufayl, Huzeyfe b. Es-id el-Ğıfarî'den şöyle dediğini nakletmektedir: Biz kendi aramızda konuşmakta iken Peygamber (sav) yanımıza çıkageldi ve: "Neden söz ediyorsunuz?'" diye sordu. Oradakiler: Kıyametten sözediyoruz, dediler. Şöyle buyurdu: "Kıyamet, öncesinde on alamet görmediğiniz sürece asla kopmayacaktır. -Aralarında şunları zikretti-: Duman, Deccal, Dabbetu'1-arz, güneşin batından doğması, Meryem oğlu İsa'nın inmesi, Ye'cuc ile Me'cuc'un çıkması ve biri doğuda, biri batıda, biri Arap yarımadasında olmak üzere üç büyük kara parçasının yerin dibine geçmesidir. Bunların sonuncusu ise Yemen'den çıkacak ve insanları mahşerlerine doğru kovalayacak bir ateştir." Huzeyfe'den gelen bir diğer rivayette de şöyle denilmektedir: "On tane alamet ortaya çıkmadıkça kıyamet kopmayacaktır: Doğuda bir kara parçasının yere geçmesi, batıda bir kara parçasının yere geçmesi, Arap yarımadasında bir kara parçasının yere geçmesi, duman, Deccal, Dabbetu'1-arz, Ye'cuc ve Me'cuc, güneşin batıdan doğması ve Aden'in iç taraflarından çıkıp insanları öne katıp yürüten bir ateş."


2- Duman, Peygamber (sav)'ın bedduası dolayısı ile Kureyş'in karşı karşıya kaldığı açlıktan ötürü başlarına gelen olaylardır.Öyle ki kişi gök ile yer arasında bir duman görecek hale gelmişti. Bu görüş İbn Mesud'un görüşüdür.

3- Kasıt, Mekke'nin fethedildiği gündür. Çünkü o gün yükselen bir toz, duman semayı örtmüştü. Bu da Abdurrahman el-Arec'in görüşüdür.

.......................................
Katade dedi ki: Burada "azab" dumandır. Açlık olduğu da söylenmiştir ki bunu en-Nekkaş nakletmiştir.

Derim ki: İkisi arasında bir çelişki yoktur. Çünkü duman önceden de geçtiği gibi ancak onlara isabet eden açlık sebebiyle görülmüştü. Ayrıca açlık ve kıtlığa "duhan: duman" da denilebilir. Buna sebeb ise kıtlık yılında yerin kuru olması ve yağmurların azlığından ötürü tozun havalara yükselmesidir. Bundan dolayı da kurak seneye "elğabra: tozlu yıl" adı verilir.

Burada azabın kar olduğu da söylenmiştir. el-Maverdî dedi ki: Bunun uygun bir açıklaması olamaz. Çünkü bu ya ahirette ya da Mekkeliler hakkında sözkonusu olmuştur. Mekke'de kar yağmaz. Şu kadar var ki, bir görüş olarak ortaya atılmış olduğundan ötürü biz de onu naklettik.
[Allah alimlerimizden razı olsun.onlar kendi görüşlerine uysun uymasın tüm rivayetleri almış ve incelemişlerdir.kabul ettiklerini delilleriyle kabul etmiş reddettiklerini de yine delille reddetmişlerdir.ben bu rivayeti ilk defa duydum.duyar duymazda aklıma ne geldi tahmin edin bakalım?
sera etkisi ile havaların ısınıp buzulların erimesi ve eriyen buzulların atlantik okyanusuna karışarak gulf stream sıcak su akıntısını kesmesi bunun sonucunda dünyanın buzul devrine girmesi ve tüm Avrupanın donması.bütün bunları bilim adamları söylüyor.ben de diyorum ki bu buzul devri sırasında Arabisana neden kar yağmasın?
bunun da olabileceğini peygamberimizden okumuştum.bir hadiste diyor ki Rasulullah: Ahir zamanda şimdiki çöller yeşerecek,yeşillikler de çölleşecek.En doğrusunu Allah bilir.e-mir ]

[bu da mefatihül gayb adlı tefsirden. dikkatli okursanız ayetteki dumanın asrı saadette mekkeyi yakalayan kıtlık olmadığının isbatlanmaya çalışıldığını ve kısmen başarıldığını görürsünüz.e-mir]
Kıyamet Alâmeti Duman


İkinci Görüş: Bu, alemde meydana gelen bir duman olup, Kıyamet alâmetlerinden biridir. Bu görüşte olanlar şöyle demişlerdir: İşte bu durum meydana geldiğinde, mü'minlerde, nezleye benzeyen bir hal; kâfirlerde de, kendisinden dolayı başlarının pişmiş gibi olacağı bir hal meydana gelir. Bu görüş, Ali ibn Ebî Tallb (r.a)'den nakledilmiş bir görüş olup, bu aynı zamanda ibn Abbas'a ait meşhur görüştür. Bu görüşü savunanlar şunlarla istidlal etmişlerdir:

a) Ayetteki, [ğöğün] ifadesi, semânın getirdiği bir duhân'ın, (dumanın) bulunmasını iktiza etmektedir[gerektirmektedir] . Halbuki, açlığın şiddetinden dolayı, gözlerde meydana gelecek karartı hakkında ileri sürdüğümüz şey ise, semânın getirdiği bir duhân değildir. Binâenaleyh, ayeti bu manaya almak, ayrı bir delil bulunmaksızın, onun zahirinin ifade ettiği manadan dönmek, udûl etmek olur ki, bu caiz değildir.

b)Cenâb-ı Hak, bu dumanı, "apaşikâr" olmakla tavsif etmiştir. Halbuki sizin ileri sürdüğünüz durum böyle değildir. Çünkü bu, bazı insanların beyinlerinde meydana gelen [onların gördüğü ama başkalarının görmediği dolayısı ile aşikar olmayan] arızî bir durumdur. Bu gibi şeyler, "apaçık bir duman" olmakla nitelenemezler.

c) Cenâb-ı Hak bu dumanı, "insanları bürüyen" olmakla tavsif etmiştir. Bu ifade ancak, o duman onlara gelip, onlara bitişerek onları sardığında söylenebilecek olan bir ifadedir. Halbuki, sizin ileri sürdüğünüz ha! ise, "insanları sarmakla" ancak mecazî anlamda vasfedilebilir. Biz, hakiki anlamdan mecazî manaya geçmenin, ancak ayrı ber delil bulunması halinde caiz olacağını söylüyoruz.

d) Hz. Peygamber (s.a.s)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: ''Kıyamet alâmetlerinin ilki, dumandır. Meryem oğlu îsâ'ntn inişidir ve insanları mahşer yerine süren Aden çukurlarından çıkacak olan bir ateştir. "Bunun üzerine Huzeyfe, "Ey Allah'ın Resulü, "duhân - duman" da nedir?" deyince, Hz. Peygamber (s.a.s) bu ayeti okuyarak, "Bu, doğu ile batı arasını dolduran bir dumandır. Kırk gün ve kırk gece kalır., Mü'mine gelince, bu ona işaret ettiğinde, onu nezleye tutulmuş kimse gibi yapar. Kâfire gelince de, kâfir sarhoş gibi olur ve bu duman, onun burun deliklerinden, kulaklarından ve dübüründen (girer ve) çıkar.," Bunu, Keşşaf sahibi rivayet etmiştir.

Kadî. Hasan el-Basrî'den Hz. Peygamber (s.a.s)'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Şu altı şey gelmeden Önce hayırlı işlerinizi vakti vaktine yapmaya bakın. Bunlardan, güneşin batıdan doğmasını, Deccâl'i, duhânı ve Dâbbetu'1-arzı zikretmiştir'

Birinci görüşü savunanlara gelince, bu görüşün, ayetin lafzını, hakiki manasından alıp mecazî manaya taşımayı gerektirdiğinde şüphe yoktur. Bu ise ancak, bunu hakiki manasına almanın imkânsız olduğuna delâlet eden bir delilin bulunması halinde mümkün olur. Halbuki bu görüşte olanlar, bu görüşü zikretmemişlerdir. Binâenaleyh, onların ileri sürdüğü şeyi benimsemek cidden zordur.

ilmin ışığında asrın kuran tefsiri başlığı altında ise yukardaki bilgiler şu kelimeler ile ifade olunmuş:
1- Duhân olayı, kıyametin alâmetlerinden biridir ki, henüz ortaya çıkmamıştır.[3 görüşten birincisi]

Bu dumanın yeryüzünde kırk gün süreceği, yerle gök arasını kaplayacağı; mü'minlerin böyle bir havada nezle olacağı, kâfirlerin ise göğüsleri daralıp zor nefes alabilecekleri; kulak ve burunlarını tıkar gibi bir rahatsızlık doğuracağı, Hz. Ali, İbn Abbas, İbn Ömer, Ebû Hüreyre ve Zeyd b. Ali'den (Allah hepsinden razı olsun) rivayet edilmiştir.

[eğer dumanı kar diye niteleyen görüşü esas alır ve benim buzul devrine işaret olabileceği şeklindeki açıklamamı da eklersek burdan şunu anlayabilir miyiz:Buzul devri daha önce de yazdığım gibi halkın ekserisi kefere olan kuey Avrupada hakim olacak.havaların soğuğundan o bölge insanları şiddetli nefes darlığı hastalıklarına yaklanacaklar ve çoğu ölecek.müslümanların çoğunlukta olduğu güney ülkelerinde ise soğuk pek şiddetli olmadığından hafifi nezleli imiş gibi atlatacaklar.
bir de şu ihtimal var ki sera etkisinin getirdiği şiddetli kuraklık sonucu kışın karın az yağması havadaki ve topraktaki mikropların kırılmasını engellemiş, yağmurun az yağması da bu mikrop dolu toprak tabakasının havalanmasına ve bu da boğaz enfeksiyonlarına sebep olmuştur.şahsen ben son üç kıştır çok hasta oluyor ve bir türlü kurtulamıyorum.Allahu Alem. E-mir.]

şu seyyid kutubdan dumanın kıyamet öncesinde olacağına dair bir rivayet:
Ibn-i Cerir söyle der: Bana Muhammed b. Avf anlatti, ona da Muhammed b. Ismail b. Ayyas babasinin söyle dedigini anlatmis: Bana Damdam b. Zer'e anlatti, o da Sureyh b. Ubeyd'den duymus, ona da Ebu Malik el Es'arî anlatmis: Resulullah söyle buyurdu: Rabbiniz üç seye karsi sizi uyardi: Mü'mini nezleye yakalanmis gibi tutan, kafiri de vücudundaki her delikten disari tasana kadar sisiren duman. Ikincisi yerden çikan hayvan, üçüncüsü deccal. Taberanî bu hadisi ayni ifadelerle Hasim b. Zeyd'den, o da Muhammed b. Ismail b. Ayyas'tan rivayet etmistir. (Ibn-i Kesir, tefsirinde bu hadisi aktaranlarin saglam oldugunu söyler.)

şu da yine ondan dumanın kuyruklu yıldızların güneşe yaklaşmasıyla arkalarında oluşan gaz ve buhar tabakasının ibn Abbas (ra) tarafından duman diye yorumlandığı şeklinde anladığım bir rivayet:
Yine Ibn-i Cerir söyle der: Bana Yakub anlatti. Ona da Ibn-i Aliye anlatmis, o da Ibn-i Cüreyc'den Abdullah b. Ebu Melike'nin söyle dedigini duymus: Bir gün erkenden Abdullah Ibn-i Abbas'in -Allah ondan razi olsun- yanina gittim. Bana söyle dedi: Bu gece sabaha kadar uyumadim. "Niçin?" dedim. "Kuyruklu yildiz dogdu, dediler, ben de dumanin her tarafi kaplamasindan korktum. Bu yüzden sabaha kadar uyuyamadim" dedi. Ibn-i Ebu Hatem de babasindan o da Ibn-i Ömer'den, o da Süfyan'dan, o da Abdullah b. Ebu Yezid'den, o da Abdullah b. Ebu Melike'den, o da Ibn-i Abbas'tan rivayet etmistir.
seyyid kutub ibni kesirden naklen bu dumanın kıyamet öncesinde vuku bulacak olduğu ile ilgili şu alıntıyı yapmış:
Ibn-i Kesir tefsirinde derki: "Ümmetin alimi, Kur'an'in tercümani Ibn-i Abbas'a kadar uzanan bu aktarici siralamasi dogrudur. Ibn-i Abbas'in görüsünü paylasan sahabe ve onlardan sonraki kusaga mensup müslüman alimlerden de benzeri sözler duyulmustur. Bunlarin yanisira sahih ve hasen hadislere yer veren kitaplarda bu konuda merfu hadisler rivayet edilmistir. Bunlar da gösteriyor ki duman ileride gerçeklesmesi gözetlenen bir önbelirtidir. Nitekim Kur'an-i Kerim'in ifadesi de bu görüsü desteklemektedir: "Gögün gözle görülür bir duman getirecegi günü gözetle." Yani bu duman herkesin görebilecegi sekilde açik seçik olacaktir. Ibn-i Mes'ud'un yorumuna göre de, sözkonusu duman açligin ve bitkinligin siddetinden gözlerin gördügü bir hayaldîr. Yüce Allah'in "Duman, insanlari bürüyecektir" sözü de dumanin açik seçik olacagini, onlari bürüyüp görüs alanlarini sinirlayacagini, yok edecegini ifade ediyor. Sayet bu olay sirf Mekkeli müsrikleri ilgilendiren hayali bir durum olsaydi söyle bir ifade kullanilmazdi: "Duman insanlari bürüyecektir."

evet arkadaşlar benim kaynaklarım bu kadar.inşaallah sizi sıkmamışımdır.
bu konunun üzerine bu kadar düşmemin sebebi eğer bu zannlarımda haklı isem Kur'an'ın bir mucizesine daha şahid oluyoruz demektir.zira nüzulünden 1400 küsur sene sonra olacak bir olayı şimdiden haber veriyor.bu hem Kuranın bir mucizeis hem de onun rasululahın uydurması olmadığını ispatlar.
eğer ben bu zannlarımda haklı isem ve bunu isnsanlara duyurabilirsek iman edenlerin imanını arttırmalarına keferelerden bazılarının da iman etmesine vesile olabiliriz.
hiç değilse Allahın kitabında gizli kalmış bir sırrın ortaya çıkarılmasının sevabını almış oluruz.
lütfen çevrenizdeki ilim sahibi zatlarla bu konuyu müzakere edip haklı isem bu konuyu her şekilde yayınız.
Şimdiden Allah razı olsun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sera Etkisi Kur'an'da Yazıyor Mu?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Kur'an :: Kur'an Okumalarım -