Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Bidatler Ve Bidat Ehli İle Uğraşmanın Lüzumluluğu

  • Mevlid Kandili Ve Bid'atler

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Mevlid Kandili Ve Bid'atler Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Mevlid Kandili Ve Bid'atler Mevlid Kandili Ve Bid'atler Icon_minitimePaz 08 Mart 2009, 22:13

    MEVLİD-İ NEBEVÎ'Yİ KUTLAMAK

    Muhammed Şahin

    Şüphesiz hamd, Allah’a mahsustur. O’na hamdeder, O’ndan bağışlanmayı dileriz. Nefislerimizin şerrinden, yaptıklarımızın kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah Teâlâ kime hidâyet ederse, onu saptıracak yoktur.Kimi de (hidâyetten) saptırırsa, onu hidâyete erdirecek yoktur. Şehâdet ederim ki Allah Teâlâ’dan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur, O, tekdir ve hiçbir ortağı yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah’ın kulu ve elçisidir.

    Birçok mevlid toplantıları münkerden, bid’atlardan ve İslâm’a aykırı olan şeylerden uzak değildir.Ne Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ne sahâbe, ne tabiîn, ne dört büyük imam, ne de İslâm'ın en iyi bilindiği ve en iyi yaşandığı dönemlerin hiçbirisinde insanlardan hiç kimse bunu yapmamıştır.Çünkü bunun şer’î hiçbir delili yoktur. Mevlidhanlar çoğu kez şirke düşecek sözler söylerler.
    Örneğin arada sırada:
    "Meded ya Rasûlellah!"
    "Bizlere imdat kıl!"
    "Ya Rasûlellah yalnız sanadır itimadımız!"
    "Ya Nebiyellah kaldır bizden sıkıntıyı!"

    gibi yalnız Allah’a duâ edip isteneceği şeyleri, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den isterler.
    Şayet Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu sözlere şâhit olsaydı, onlara büyük şirkle hükmederdi. Zira darlıkta olanın imdadına giden, sıkıntıları gideren, kendisine dayanılıp imdat istenilen, yalnız Allah Teâlâ'dır.

    Bu konudaki âyet ve hadislere gelince bunlar:

    "Yoksa, kendisine yakardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren; sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah'ın yanında başka bir ilah mı? Ne de kıt düşünüyorsunuz."
    Neml Sûresi: 62

    "De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne bir zarar verme, ne de fayda sağlama gücüne sahibim." Cin Sûresi: 21

    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurmuştur:
    "Bir şey istediğin zaman yalnızca Allah'tan iste. (Dünya ve âhiret işlerinde) yardım istediğin zaman yalnızca Allah’tan yardım iste!" Tirmizî; hadis hasendir.

    Bir çok mevlidlerde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in kendi hakkında söylenmesini yasakladığı aşırı övgüler yapılmaktadır.Oysa Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu gibi aşırı övgüleri şu sözü ile yasaklamıştır:

    "Hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı aşırı bir şekilde övdükleri gibi beni övmeyin.Ben ancak bir kulum ve (benim için) Allah’ın kulu ve elçisidir, deyin." Buhârî ve Müslim

    Düğün ve başka mevlidlerde Allah’ın; Muhammed’i kendi nurundan, bütün eşyayı da onun nurundan yarattığını zikretmektedir. Oysa ki, bunları şu âyetler yalanlamaktadır:

    "(Rasûlüm!) De ki: Ben ancak sizin gibi bir beşerim, bana vahyedildi ki, sizin ilahınız tek bir ilahtır.Her kim,(azabından korkmak ve sevabını ümit etmek sûretiyle) Rabbine kavuşmayı arzu ederse, sâlih amel işlesin ve ibâdette Rabbine hiç kimseyi ortak koşmasın." Kehf Sûresi:110

    Bilinen şu ki: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir ana-babadan yaratılmış olup Allah Teâlâ'nın vahyi ile şereflenmiş bir kuldur.
    Ayrıca mevlid kitaplarında bütün âlem Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hatırı için yaratıldığı zikredilmektedir. Oysa Kur’an bu iddiayı şu âyeti ile yalanlamaktadır:

    "Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım." Zâriyât Sûresi: 56

    Başka bir âyette şöyle buyurmuştur:

    "(Rasûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." Enbiyâ Sûresi: 107

    Bu Kur’anî haber, kâinatın, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- için değil, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in kâinat için yaratıldığını açıkça beyan etmektedir.

    Hrıstiyanlar, Mesih’in doğum gününü bayram olarak kutlarlar.Müslümanların da Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in veya bazı şahısların doğum günlerini kutlamaları, hrıstiyanlardan esinlenen bir bid’at’tır. Oysa Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    "Her kim, bir topluluğa (kavme) benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse, günah ve sevap bakımından) o da onlardandır." Ebu Davud ve Ahmed

    Çoğu kez mevlidlerde kadın-erkek karışık şekil bulunurlar ki, bu ayrıca İslâm'ın haram kıldığı bir davranıştır.
    Ayrıca mevlid günlerinde yüzbinlerce paralarla satın alınan rengarenk kağıtlar, kandiller biraz sonra yerlere atılarak ithal edildikleri kâfir ülkelere para kazandırmaktan başka hiç bir faydası yoktur. Oysa Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, boş yere malın harcanmasını yasaklamıştır.
    Böylesi merasimlerde süslenme, yemek hazırlama ile geçirilen vakitler çoğu zaman namazın terkine bile sebep olmaktadır.

    Mevlidin sonunda Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in huzura geldiği inancıyla ayağa kalkarlar ki, bu da uydurulmuş yalandan başka bir şey değildir. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

    "Belki yapmadan bıraktığımı tamamlar ve salih amel işlerim. Hayır, bu söylediği, sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında onları geriye dönmekten alıkoyan bir berzah (dünya ile âhiret arasındaki engel) vardır." Mü'minûn Sûresi: 100

    Enes b. Mâlik'ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
    "Sahâbenin yanında Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den daha sevimli hiç kim kimse yoktu. Buna rağmen sahâbe, onu gördükleri zaman hoşlanmayacağını bildikleri için Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e kıyam etmezlerdi." Ahmed ve Tirmizî, hadis sahihtir.

    Bazı kimseler şöyle diyebilirler:
    "Bizler, Mevlidde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hayatını okuyoruz. Bu suç mudur?"
    Gerçek şu ki, onlar Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hayatına ters düşen yalan ve iftiralar kabilinden şeyler okumaktadırlar.
    Hem onun hayatı, senede bir defa değil de, her zaman okunmalıdır.Ayrıca Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğduğu Rabiül-Evvel ayı, aynı zamanda onun vefât ettiği aydır.Dolayısıyla sevinç ayı olmaktan çok, üzüntü ayı olmalıdır. Fakat gerçek şu ki, İslâm'da bir kimsenin doğumunu kutlama veya ölümü için mâtem töreni düzenleme diye bir şey yoktur.Bu ancak, Hristiyanların geleneklerindendir.

    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gecesini kutlayanlar çoğu kez gece yarısına kadar uykusuz kalmakta, ya sabah namazını terk etmekteler, ya da en azından sabah namazını cemaatla kılmayı kaçırmaktadırlar.

    İnsanların çoğunun mevlid merasimine önem vermesi, onun meşrû olduğu anlamını ifâde etmez. Çünkü İslâm bir demokrasi dîni değil ki, çoğunluk neredeyse, hak da orada olsun.Bütün insanlar hakka karşı çıkmış olsa, onu benimseyen tek bir kimse bulunmasa bile hak yine haktır ve gerçek olan odur.

    Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

    "Eğer sen, yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar.Onlar, ancak zanna uyarlar ve yalnız yalan söyleyip dururlar." En'am Sûresi: 116

    Huzeyfe -Allah ondan râzı olsun- der ki:
    "İnsanlar onu güzel görse de, bütün bid’atlar sapıklıktır."


    Hasan el Basrî -Allah ona rahmet etsın- der ki:
    "Daha öncekiler arasında sünnet ehli azınlıkta idi, gelecekte de azınlıkta kalacaktır. Zira onlar nimet bolluğu zenginlik içinde şımarmış olanların arasına katılmadılar.Dîn adına ibâdet uyduran bid’atçıların, bid’atlarına iştirak etmediler. Rableriyle karşılaşıncaya kadar İslâm sünnetleri üzerinde hayatlarına devam etmeye sabrettiler.Ey müslümanlar sizler de öyle olun."
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Mevlid Kandili Ve Bid'atler Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Mevlid Kandili Ve Bid'atler Mevlid Kandili Ve Bid'atler Icon_minitimePaz 08 Mart 2009, 22:38

    Alıntı :
    Ayrıca Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğduğu Rabiül-Evvel ayı, aynı zamanda onun vefât ettiği aydır.Dolayısıyla sevinç ayı olmaktan çok, üzüntü ayı olmalıdır.

    Rasulullah'ın doğumu ile ölümü aynı ay olmasına rağmen doğumunun kutlanılıp ölümünün zikredilmemesi bile, onun doğumunu coşkuyla kutlayanların durumundan şübhe etmemiz için yeterlidir. Zira madem ki Rasulullah'ı çok seviyorsunuz, doğumunu da o yüzden kutluyorsunuz, peki ölümünü neden es geçiyorsunuz?
    Cevabı basit.
    İnsanlara mutlu günlerinde birşeyler satabilirsiniz, onları mutlu bir günü kutlama bahanesi ile soyabilir ve kandırabilirsiniz; ama onları üzerseniz o kadar kolay soyamayabilirsiniz.
    Üstelik sevinen insandan zarar gelmez. Ama bir müslümanı Rasulullah'ın ölümünü anlatarak ve hatırlatarak üzerseniz olaki takvası, imanı ve ameli artıverir. Bu da müstekbirlerin işine gelmez.
    Üstelik Rasulullah'ın ölümünde Yahudi parmağı vardır. Onlar da bunun hatırlatılmasına izin vermezler.
    Üstelik Rasulullah'ın doğumundaki mucizeleri anlatmanızın çağdaş firavunlara bir zararı yoktur. Ama onun ölümü ile dünyanın neler kaybettiğini ve her Müslümanın bu kaybı en aza indirmesi gerektiğini anlatırsanız firavunlar bundan rahatsız olurlar.
    Üstelik Rasulullah'ın doğumundaki mucizeleri anlatarak onu erişilmez bir put haline getirip müslümanların onu örnek almasını da engelleyebirsiniz. Ama onun ölümünü anlatırsanız onun da bir insan olduğu gerçeğini itiraf etmek zorunda kalırsınız ki bu takdirde uyanan bazı müslümanlardan "Rasulullah da bir insanmış. Siz kim oluyorsunuz ki kendinize onun halifesi sıfatı ile şu şu payeleri biçiyorsunuz?" suali ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
    Allahu Alem.
    Liste daha da uzatılabilir. Aklıma şimdilik sadece bunlar geldi.e-mir.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Mevlid Kandili Ve Bid'atler

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Bid'at ve Hurafeler -