Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics

14 Şubat Sevgililer Günü

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
14 Şubat Sevgililer Günü Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: 14 Şubat Sevgililer Günü 14 Şubat Sevgililer Günü Icon_minitimePerş. 12 Şub. 2009, 00:22

Sevgililer günü’yle ilgili birkaç bir şey yazmak istiyorum. Malum, Katoliklerde Valantine’s Day diye bilinen 14 Şubat günü
küreselleşmenin bir başka boyutu olsa gerek, Müslüman ülkelerde de ”Sevgililer Günü” olarak kutlanmaya başladı, gittikçe de yaygınlaşıyor.

14 Şubat günü Türkiye genelinde geçen sene 1,2 milyonun üzerinde kırmızı gül satıldığını duyduğumda yadırgamadım. Çiçekçilerin adına sevindim de. Ama bastıran kış şartlarının çiçekçileri olumsuz etkilediği için üzüldüm. Çünkü bir yıldır bugüne hazırlanıyorlardı.
Hayretimi mucip olan bir diğer husus da, aynı gün Ortodoks mezhebine mensup tanıdığım bir Hristiyana Valantine’s Day’da ne yaptığını sorduğumda,”14 Şubat bizim günümüz değil, Katoliklerin günüdür “diyerek14 şubat’ı kutlamadığını söylemesiydi. Hayretimi mucip olmuştu çünkü 14 Şubat’ı Hristiyan olduğu halde mezhep ayrılığından dolayı Ortodokslar bile kutlamazken, çok sayıda Müslüman o gün elinde kırmızı gülerle günün gereğini yerine getiriyordu!

Ben bugüne rağbet eden Müslümanların büyük çoğunluğunun, 14 Şubat’ın bir Hristiyan bayramı olduğunu bilmediklerini düşünüyorum. Medyadaki yayınların etkisinde kalarak sadece Sevgililer Günü olduğu için sevdiklerini hatırlama adına bir şeyler yaptıklarını tahmin ediyorum.

Dini bir gün olması ve kişinin inancını ilgilendirmesi sebebiyle “Ortodoks’ların bile kutlamadıkları bir gün hakkında bir
Müslüman olarak bizim de bir görülümüzün ve bakışımızın olması
gerekmez mi?”diye düşündüm ve biraz araştırdım.

Tarihçesine baktığımda, putperest Romalıların sürülerini kurtlardan
korumaları için tanrılarına kurbanlar kestikleri 15 Şubat Lupercalia
Bayramı’nın sonraları sevgililer bayramına dönüştüğünü gördüm.
Rivayete göre, İmparator 2. Claıdius savaşı olumsuz etkilemesin diye askerlere evlenmeyi yasaklar. Fakat Rahip Valantine bu yasağı uymaz ve sevgililer arasında gizliden gizliye nikâh kıyar. Tabii çok geçmeden yasağı deldiği ortaya çıkar ve idama mahkûm hapse atılır. İmparator bir putperesttir. Valantine ise tevhid inancı üzere bir
mümindir. İmparator, Aziz Valantine’e Hristiyanlığı bırakıp Roma’nın tanrılarına tapması karşılığında kendisini affedeceğini teklif eder. Valantine dininde kalmakta ısrar edince, miladi 270 yılında 14 Şubatı 15 Şubata bağlayan gece idam edilir.

Hristiyanlık yayılıp Avrupa’da kabul gördükten sonra 496 yılında Papa Gelasius,Aziz Valantine Günü ilan eder.Ancak Valantine gençleri günahtan kurtarmak için nikah kıyarak ilişkileri

meşrulaştırırken sonraları onun adına kutlanan günde ilişkilerin gayri meşru mecralara aktığı görülür hatta bir ara gençlerin ahlakını ifsad ettiği gerekçesiyle din adamlarının teklifiyle İtalya’da yasaklanır..

Fakat 14 Şubat, 1800 yıllardan sonra da “Sevgililer Günü “ olarak Batı’nın toplumsal bir olayı haline gelir. Sevgililer birbirlerine kırmızı güller hediye ederler ve kutlama kartları gönderirler.

Hülasa Sevgililer günü diye bilinen 14 Şubat Katolik dünyasının dini bayramlarından biridir.
“Allah katında hak din İslam’dır.(Al-i İmran.19)ve Allah katında İslam’dan başka hiçbir hak din makbul değildir(Al-i İmran,85) dolayısıyla hak din mensupları başka dinlere ait bayramları kutlayarak onlara dini konularda benzemekten kaçınmak durumundadır. Hz. Peygamber((S.A.V)) de dini inanç, örf, dini kisve, dini davranış, ibadet ve dini adetlerde başka din mensuplarına benzemekten bizleri sakındırmıştır.

Tevhid inancına sahip bir Müslüman’ın hak katında makbul olmayan inançlara simge olmuş her şeyden uzak durması, inancının duruluğunu koruması için gereklidir.

Tabii ki, benzemekten kaçınmak sadece dini konulardadır, yoksa hiçbir zaman ilim ve teknolojinin ve diğer çağdaş gelişmelerin reddi anlamında değildir.

Hristiyan olduğu halde bir Ortodoks dahi kendisine ait olmayan bir günü kutlamayarak duyarlılık gösterirken bir Müslüman neden aynı duyarlılığı göstermesin ki?

Ayrıca inancımıza göre kadın ile erkek arasındaki sevgi ve aşka dayalı ilişkiler nikâh varsa meşrudur. Sevgililer gününde daha ziyade nikâhsız ilişkiler öne çıkmaktadır.(İtalya’da bir zaman yasaklanmasının temelinde de nikâhsız ilişki yatmaktadır) Valantine’s Day’da hatırlanan sevgi eşler arasındaki meşru sevgi ise bu bir Katolik için gayet normaldir. Ama Müslüman çiftlerin birbirlerine gül veya hediye vermeleri için Katoliklerle ait
Valantine’s Day’i beklemeleri gerekmez ki! Hediyeleşmek için özel bir gün beklemek gerekmiyor.

RESUL TOSUN/YENİ ŞAFAK/ Şubat 2004
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
14 Şubat Sevgililer Günü Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Geri: 14 Şubat Sevgililer Günü 14 Şubat Sevgililer Günü Icon_minitimeCuma 13 Şub. 2009, 00:59

Hamd, yalnızca Allah'adır.Salât ve selâm, kendisinden sonra kıyâmete kadar hiçbir peygamber gelmeyecek olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in üzerine olsun.
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi, 5324 no ve 3.11.1420 hicrî tarihli saygıdeğer umum müftüsüne,ondan da Büyük Âlimler Heyeti Genel Sekreterliği Komitesi'ne havale edilen Abdullah Âl-i Rabîa tarafından sorulan sorunun metni şöyledir:
"Bazı insanlar, her yıl, 14 Şubat gününü Sevgililer Günü (Valentine Day) olarak kutlamaktadırlar.Bu insanlar,birbirlerine kırmızı güller hediye etmekte,kırmızı giysiler giymekte ve bu gün dolayısıyla birbirlerini tebrik etmektedirler. Bazı pastaneler bu gün dolayısıyla kırmızı renkte pasta ve şekerlemeler imal etmekte ve bunların üzerine de kalp resimleri yapmaktadırlar. Bazı işyerleri de bu gün için imal edilen mallarını (satmak için) ilanlar vermektedirler.

Buna göre şu konulardaki görüşünüz nedir?
Birincisi:
Bu günü (Sevgililer Günü'nü) kutlamanın hükmü nedir?
İkincisi:
Sevgililer Günü'nde bu işyerlerinden alış-veriş yapmanın hükmü nedir?
Üçüncüsü:
Sevgililer Günü'nü kutlamadıkları halde, bu gün için imal edilen hediyelik eşyalar satan işyeri sahiplerinin hükmü nedir?


Allah Teâlâ en güzel şekilde mükâfatınızı versin.
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi, fetvâ vermek için araştırmalarını yaptıktan sonra bu sorulara şöyle cevap vermiştir:
Kitap ve Sünnet'ten gelen açık deliller, -İslâm ümmetinin ilk âlimleri bunun üzerinde ittifak etmişlerdir-İslâm'da bayramların iki tane olduğuna, bunların da Ramazan bayramı ile Kurban bayramı olduğuna delâlet etmiştir. Bu bayramların dışında, ister herhangi bir şahıs ile ilgili olsun, ister bir cemaat (topluluk) ile ilgili olsun, ister bir olay ile ilgili olsun veyahut da isterse herhangi bir anlam ifâde eden bir bayram olsun, bütün bunlar, dînde sonradan çıkarılan bayramlardır. Müslümanın bu bayramları kutlaması, onları kabul etmesi, bu bayramlarla sevinç duyması, bu bayramların kutlanmasına herhangi bir yolla yardımcı olması, asla câiz değildir. Çünkü bu davranış, Allah Teâlâ'nın çizdiği sınırları aşmaktır. Kim de Allah Teâlâ'nın çizdiği sınırları aşarsa, nefsine zulmetmiş olur. Eğer kâfirlerin bayramlarından olması sebebiyle sonradan çıkarılan bir bayrama iştirak ederse (katılırsa), günah üstüne günah kazanmış olur.Çünkü bu davranışta onlara benzeme, onlara sevgi ve dostluk besleme sözkonusudur. Oysa Allah Teâlâ, azîz kitabı Kur'an-ı Kerîm'de mü'minleri, kâfirlere benzemekten, onlara sevgi ve dostluk beslemekten şiddetle yasaklamıştır.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den de sâbit olduğuna göre o şöyle buyurmuştur:
"Her kim, bir topluluğa (kavme) benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse, günah ve sevap bakımından) o da onlardandır."Ebu Dâvud ve Ahmed.


Sevgililer Günü, yukarıda zikredilen cinstendir. Çünkü bu bayram, putperest hristiyanlığın bayramlarından birisidir. Bu sebeple Allah Teâlâ'ya ve âhiret gününe îmân eden bir müslümanın, Sevgililer Günü'nü kutlaması veya onu kabul etmesi veyahut da bu gün vesilesiyle birisini tebrik etmesi kendisine helâl olmaz. Aksine müslümanın, Allah Teâlâ ve Elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in emirlerine icâbet ederek bu günü kutlamayı bırakması, Allah Teâlâ'nın gazabını ve cehennem azabını gerektiren sebeplerden uzak durması gerekir.
Aynı şekilde müslümanın, bu gün için yiyecek ve içecek hazırlaması, alış-veriş yapması, bir şey üretmesi, hediye vermesi, mesaj veya mektup yollaması veyahut da ilan vermesi gibi şeylerle bu veya buna benzer, dînen haram kılınmış olan bayramların kutlanmasına yardımcı olması kendisine haramdır. Çünkü bütün bunlar, günah, düşmanlık, Allah -azze ve celle- ve Elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e isyan üzerinde yardımlaşmak ve işbirliği yapmak demektir.
Oysa Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
"(Ey mü'minler! Aranızda) iyilik ve takva üzerinde yardımlaşın. (İçerisinde) günah ve (Allah'ın sınırlarını aşmak olan) düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah'(ın emrine aykırı davranmak)tan sakının. Zirâ Allah'ın azabı çetindir." Mâide Sûresi: 2.
Müslümanın, her durum ve şartlarda, özellikle de fitne ve fesadın çok olduğu zamanlarda, Allah Teâlâ'nın Kitabı'na ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetine sıkı sıkıya bağlanması gerekir.
Yine, müslümanın, kendilerine gazap olunan Yahudilerin, sapıklığa uğramış hristiyanların, Allah Teâlâ'nın azamet ve gücünden korkmayan ve İslâm ile gurur duymayan fâsıkların sapıklıklarına düşmemek için zeki ve dikkatli olması gerekir.
Yine, müslümanın, hidâyet talep etmesi ve bu hidâyet üzerinde sâbit kılması için Allah Teâlâ'ya sığınması gerekir.Zirâ Allah Teâlâ'dan başka hidâyete erdirecek ve O'ndan başka hidâyet üzerinde sâbit kılacak hiç kimse yoktur.
Başarı, Allah Teâlâ'dandır.
Allah Teâlâ, Peygamberimiz Muhammed'e, âile halkına ve ashâbına salât ve selâm eylesin.
Alıntıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
14 Şubat Sevgililer Günü Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Geri: 14 Şubat Sevgililer Günü 14 Şubat Sevgililer Günü Icon_minitimeCuma 13 Şub. 2009, 01:02

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Şu sebeplerden dolayı Sevgililer Günü'nü kutlamak, câiz değildir:

Birincisi: Sevgililer Günü (Valentine Day), İslâm şeriatında temeli (kaynağı) olmayan bid'at bir bayramdır.

İkincisi: Sevgililer Günü, aşka, sevgiye, tutkuya ve şehvete çağırmaktadır.

Üçüncüsü: Sevgililer Günü, kalbi, boş ve faydasız işlerle meşgul etmeye ve selef-i sâlih'in (ümmetin ilk müslümanlarının) -Allah onlardan râzı olsun- izlemiş oldukları yola aykırı hareket etmeye çağırmaktadır.

Bu sebeple, Sevgililer Günü'nde, bayramın şiârından olan yiyecek ve içecek hazırlamak, bu güne özel elbise giymek veya bu günde karşılıklı hediye alıp-vermek gibi davranışların vuku bulması, helâl değildir.
Müslümanın,dîni ile gurur duyması ve karga gibi öten her insana dalkavukluk ve uşaklık yapmaması gerekir.
Allah Teâlâ'dan, müslümanları, görünen (âşikâr) ve görünmeyen (gizli) her türlü fitnelerden korumasını, yardım ve tevfiki ile bize yardım etmesini dilerim.
Yazan
Muhammed b. Salih el-Useymîn
5.11.1420 h.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
14 Şubat Sevgililer Günü Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Geri: 14 Şubat Sevgililer Günü 14 Şubat Sevgililer Günü Icon_minitimeC.tesi 14 Şub. 2009, 16:59

Hamd, Allah'adır.
Birincisi:
Sevgililer Günü, câhilî Romalıların bir bayramıdır ve Romalılar hristiyanlığa girinceye kadar bu bayramı kutlamaya devam etmişlerdir.
Sevgililer Günü, 14 Şubat 270 yılında idam edilen ve Valentine adıyla bilinen rahip (papaz) ile ilgilidir.
Günümüzde kâfirler bu bayramı kutlamaya ve bu bayramda her türlü fuhuş ve çirkinlikleri yaymaya devam etmektedirler.

İkincisi:
Müslümanın, kâfirlerin bayramlarından bir şeyi kutlaması asla câiz değildir. Çünkü bayram, kendisinde, nassa (Kur'an ve sünnete) bağlı kalınması gereken şeriat kabilindendir.

Şeyhu'l-İslâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:"Bayramlar, şeriat ve yol kabilindendir.Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Sizden her biriniz için (ona göre hareket edilmesi gereken apaçık) bir şeriat ve yol kıldık."
Mâide Sûresi: 48
"(Geçmişte) her ümmete, ona göre hareket ederek yerine getirmeleri gereken şeriat (ve ibadetler) koyduk." Hac Sûresi: 67
Örneğin kıble, namaz ve oruç gibi...

Bu sebeple onların bayramlarına iştirak etmekle onların izlemiş oldukları diğer yollara iştirak etmek arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü bayramın hepsini kabul etmek, onların küfrünü kabul etmek demektir. Onların bayramlarından bir kısmını kabul etmek, onların küfürlerinden bir kısmını kabul etmek demektir. Hatta bayramlar, şeriatleri (dînleri) birbirinden ayıran en belirgin bir özelliklerinden ve en açık sembollerinden birisidir. Bayramı kabul etmek, küfrün en belirgin özelliğini ve onun en açık sembolünü kabul etmek demektir.Bunu kabul etmenin küfürle son bulan bir davranış olduğunda da şüphe yoktur.
Kâfirlerin bayramlara iştirak etmenin en hafif derecesi, ma'siyettir (günahtır).

Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu özelliğe işâret ederek şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz her toplumun bir bayramı vardır. Bu da (bugün de) bizim bayramımızdır." Buhârî ve Müslim

Kâfirlerin bayramlarına iştirak etmek, onların alâmetlerinden olan Zünnâr ve benzeri bir giysiyi giymekten daha çirkin ve iğrençtir. Çünkü bu alâmet (zünnâr), dînden olmayıp beşer tarafından uydurulan şeydir. Bu alâmetin hedef ve amacı; müslümanı kâfirden ayırt etmektir. Bu bayram ve onunla ilgili olan şeylere gelince, bunlar, mensupları lânetlenmiş dîndendir.Dolayısıyla bu bayramı kabul edip kutlamak, Allah Teâlâ'nın gazabına sebep olan şeyleri kabul etmek demektir."

Yine, Şeyhu'l-İslâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
"Müslümanların, yemek, giysi, yıkanma, ateş yakma ve bir yaşam geleneğini veya ibâdeti ortadan kaldırmak gibi, bayramlarına âit olan bir şeyde, kâfirlere benzemesi kendisine helâl olmaz.
Yine, yemek ziyâfeti vermek, hediyeleşmek, bu konularda (maddî açıdan) yardımcı olması (kalkınması) için kâfirden alış-veriş yapmak ve çocukların bu bayramlarda oynamalarına ve zînetlerini göstermelerine imkân tanımak da kendisine helâl olmaz.
Kısaca söylemek gerekirse; kâfirlerin, bayramlarını, kendi sembollerinden olan bir şeyle tahsis etme hakları yoktur. Aksine onların, müslümanların yanında kutlayacakları bayram günleri, diğer normal günler gibi olmalıdır. Müslümanlar da kâfirleri kendilerine âit hasletlerden herhangi bir şeyle tahsis etmemeleri gerekir."

Hâfız Zehebî -Allah ona rahmet etsin- de bu konuda şöyle demiştir:"Hristiyanların bir bayramı, yahudîlerin bir bayramı var olduğuna ve bu bayram da onlara âit olduğuna göre, müslüman, onlara iştirak edemez. Aynı şekilde onların yollarına (şeriatlerine) ve kıblelerine de iştirak edemez."

Şeyhu'l-İslâm İbn-i Teymiyye'nin -Allah ona rahmet etsin- işâret ettiği hadisi, Buhârî ve Müslim rivâyet etmiştir.
Âişe'den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
"(Bir gün babam) Ebu Bekir -Allah ondan râzı olsun- yanıma girdi. Ensardan iki kız, yanımda Buâs gününde (savaşında) Ensar'ın söyledigi mersiyelerden söylüyorlardı.
Âişe -Allah ondan râzı olsun- dedi ki:
- Fakat bu iki kız, şarkıcı değillerdi.
Bunun üzerine Ebu Bekir -Allah ondan râzı olsun-:
- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in evinde şeytan çalgısını mı çalıyorsunuz? diye çıkıştı. O gün, bayram günüydü.
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
- Ey Ebu Bekir! Her kavmin (topluluğun) bir bayramı vardır. Bu da (bu gün de) bizim bayramımızdır."
Buhârî; hadis no: 852. Müslim; hadis no: 892.


Enes'ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine'ye geldiğinde, Medine halkının eğlenip oynadıkları iki günleri vardı.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:
- Bu iki gün nedir? diye sordu.
Onlar (sahâbe):
-Biz, câhiliye döneminden beri bu iki günde oynuyoruz, dediler.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:
- Şüphesiz Allah o iki günü, sizin için daha hayırlısıyla değiştirdi. Kurban bayramı ve Ramazan bayramıdır."
Ebu Davud; hadis no: 1134. Elbânî, Sahih-i Ebî Davud'da hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.

Bu iki hadis, bayramın, her milletleri birbirinden ayıran en belirgin özelliklerinden birisi olduğuna ve câhilî toplumlar ile müşriklerin bayramlarını kutlamanın câiz olmadığına delâlet etmiştir.
Nitekim ilim ehli (âlimler) de Sevgililer Günü'nü kutlamanın haram olduğu konusunda fetvâ vermişlerdir.

Değerli âlim Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn'e şöyle sorulmuştur:
"Genç erkeklerle kızlar arasında Sevgililer Günü (Valentine Day) olarak adlandırılan günü kutlama geleneği yaygınlaşmaya başladı. Valentine, Hristiyanların tazim duydukları rahibin (azizin) adıdır.Her yıl 14 Şubat günü bu günü kutlamakta, bu günde birbirlerine hediyeler ve kırmızı güller vermekte ve kırmızı renkli elbiseler giymektedirler.
Sevgililer Günü'nü kutlamanın, bu günde karşılıklı hediyeler vermenin ve bu günü bir bayram olarak görmenin hükmü nedir?"

Değerli âlim Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn'e bu soruya şöyle cevap vermiştir:
Birincisi:
Bu gibi sonradan çıkarılan bayramları kutlamak, câiz değildir. Çünkü bu bayram, İslâm şeriatında aslı olmayan ve sonradan çıkarılan bir bid'attır.Bu sebeple bu bayram, Âişe'den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunan hadisin hükmüne girer. Bu hadiste Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
"Her kim,bu işimizde (dînimizde) onda olmayan bir şeyi ona ihdâs eder (açık veya gizli Kur'an ve sünnette aslı olmayan bir şey getirir)se, o ihdâs ettiği şey, kendisine reddolunmuştur (bâtıldır)."
Buhârî ve Müslim

İkincisi:
Bu bayramda kâfirlere benzeme, yüceltmiş oldukları şeyleri yüceltme konusunda onları taklit etme, onların bayramlarına ve törenlerine saygı gösterme ve onların dînlerinden olan şeylerde onlara benzeme sözkonusudur.Oysa Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Her kim, bir topluluğa (kavme) benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse, günah ve sevap bakımından) o da onlardandır."
Ebu Dâvud ve Ahmed.

Üçüncüsü:
Oyun, eğlence, türkü-şarkı, (ud ve ney gibi müzik âletlerine) üfleme, nimete nankörlük, kadınların açılıp saçılması, erkeklerin kadınlarla biraraya gelip birbirlerine karışması veya kadınların, mahremleri olmayan erkeklerin önüne çıkması gibi, dînen haram sayılan birtakım kötü sonuçlara ve sakıncalı durumlara yol açmakta veya bu durum, zinâya veya zinânın başlangıcı olan şeylere vesile olmaktadır. Bunun teselli ve eğlence olduğunu gerekçe göstermek, onu helâl kılmaz. Bazı kimselerin, bu kutlamada haram ve helâle dikkat ettiklerini iddiâ etmelerine gelince, bu iddiâ doğru değildir. Bu sebeple kendisine nasihat eden kimsenin günahlardan ve gübahlara vesile olan şeylerden uzak durması gerekir."

Değerli âlim Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn'e yine şöyle demiştir:
"Buna göre, işyeri sahibinin, alıcının (Sevgililer Günü gibi) bayramları kutladığını bilir veya anlarsa, bu hediye ve gülleri ona satması veya ona hediye etmesi ve bu hediye ve güllerle bu günlere saygı duyması ve onları yüceltmesi, câiz değildir. Yoksa satıcı da bu bid'atı işleyenin günahına ortak olur.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Muhammed b. Salih el-Muneccid
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
14 Şubat Sevgililer Günü Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Konuyla İlgili Sayılabilecek Bir Not 14 Şubat Sevgililer Günü Icon_minitimeC.tesi 14 Şub. 2009, 19:55

Müslim'in, Ebu Said'e -Allah ondan razı olsun- da­yandırarak yer verdiği bir hadise göre Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:

"Dünya tatlı ve alımlı renklidir. Allah sizi burada hakim ederek nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dün­yadan sakınınız, kadınlardan sakınınız. Çünkü İsrailoğullarını ilk baştan çıkaran fitne kadınlar olmuştur."
Sahihi Müslim Kitab Er-Rikak Cennetliklerin çoğunun fakirler, Cehennemliklerin çoğunun kadınlar olduğunu ve kadınların fitnelerini açıklama babı, H. No:2742, c. 4, s. 2098.

Görülüdüğü gibi, Rasulullah; Müslümanları, kadınların fitnesi karşı­sında uyanık olmaya çağırmakta ve bunun sebebi ola­rak da İsrailoğullarını ayartan ilk fitnenin kadınlar olduğu­nu haber vermektedir. Bu hadisin bir benzeri de Muaviye -Allah ondan razı olsun- tarafından rivayet edilen aşağıda­ki hadistir. Buna göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:

"İsrailoğulları, ne zaman kadınlarının saç örgülerini avuçladılarsa o zaman mahvolmuşlardır."
Sahihi Müslim, Kitab el-Libas ve el-Zine takma saç (peruka) kul­lanmanın haram olması babı, H. No: 2127, c. 3, s. 1679.

Yeri gelmişken hemen belirtelim ki, kitab ehlinin bayram törenleri ve diğer adetleri konusunda müslümanlar arasın­da meydana gelen çoğu benzerliklerin asıl aşılayıcıları ka­dınlar olmaktadır.

İbni Teymiyye, Sırat-ı Mustakim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

14 Şubat Sevgililer Günü

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Serbest Kürsü -