Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Fatiha Suresi 7. Ayet, Mağdublar, Daliller Ve Yahudileşme Temayülü
  • » Euzu Besmele Tefsiri

  • Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri Icon_minitimeÇarş. 11 Şub. 2009, 21:00

    4. “Doğrusu sizin sa’yiniz, çalışmalarınız çeşitlidir.”
    ......................................
    Hâsılı sa’yiniz farklıdır sizin. Sa’y deyince elbette Hacer annemizi ve onun sa’yini hatırlamak zorundayız. Safa’yı, Merve’yi, Zemzem’i hatırlamak zorundayız. Öyleyse sizin sa’yleriniz farklıdır. Yani sizlerin Safa ve Merve’leriniz farklıdır. Sa’y farklı olunca elbette Safa ve Merve’ler de farklı olacaktır. Safa ve Merve’ler farklı olunca da bu say’lerin sonunda elde edilecek Zemzemler farklı olacaktır. Kim nerede sa’y ediyorsa, ne adına sa’y ediyorsa sonunda bulacağı zemzemi de o olur. Meselâ iki banka arasında sa’y eden kişinin veya eviyle banka arasında sa’y eden, yani evi Safa, bankayı da Merve bilen kişinin sonunda bulacağı Zemzem fâizdir, bellidir.

    Veya meselâ tekele sa’y eden kişinin sonunda bulacağı zemzem de bellidir, içkidir, şaraptır. Paris’ten Safa ve Merve edinen, oraya sa’y eden, gidip gelen kişinin sonunda bulacağı zemzemi de parfümdür, modadır, Madonna’dır, Maradona’dır. Veya carkını curkunu kurmuş, sadece eviyle dükkanı arasında sa’y eden ve bunun dışında hiçbir derdi, hiçbir hedefi olmayan bir kişinin de sonunda bulacağı zemzem paradır, puldur, Marktır, Dolardır, attır, arabadır, fiyattır.

    Safa’nız ve Merve’niz neresiyse, sa’yiniz neye ise elbette onun karşılığını göreceksiniz. Onun içindir ki sizin sa’yiniz çeşit çeşittir. Kim nereyi sevmişse, kim nerede sa’y ediyorsa, ne adına koşturuyorsa, kafasındaki hedefi neyse zemzemi oradan içecektir. Hani bir adamın oğlu babasını kandırıp camiye kadar götürmüş de, tam caminin kapısına geldiklerinde işin farkına varan adam oğluna öyle diyormuş: “Evlât ne olursun bu yaştan sonra bana bu işi yaptırma! Bu yaştan sonra beni camiye sokma!” Demek ki cami, adamın sa’yinin bittiği yermiş.

    Peki acaba bizim sa’yimiz neresi? Sizin sa’yiniz neresi? Ya da bu sa’ylerinizin Safa’sını Merve’sini kim belirliyor? Safa’nızı Merve’nizi kim belirliyor? Safa’larınızı Merve’lerinizi din mi belirliyor? Allah ve Resûlü mü belirliyor? Yoksa kendiniz mi belirliyorsunuz? Yani ne yapacağınızı, re alacağınızı, ne satacağınızı, hangi mesleği seçeceğinizi, nerelere gideceğinizi, nerelere geleceğinizi, nerelerde duracağınızı, nerelerde yürüyeceğinizi kim belirliyor? Yaptıklarınızın ve yapmadıklarınızın yaptırıcısı ve yaptırmayıcısı kim? Hayatınızı, niyetlerinizi, hedeflerinizi, programlarınızı belirleyen kim? Çünkü işte Allah buyuruyor ki, pek çok sa’y çeşidi vardır. Buna göre sizin sa’yleriniz, sizin gidip gelmeleriniz, koşturmalarınız hangisinden? Unutmayın ki yarın in-sanlar bu sa’ylerine göre değerlendirilmeye tabi tutulacaklardır. Bakın Tâ-Hâ sûresinde Rabbimiz o hususu şöyle anlatır:

    “Rablerine suçlu olarak gelen bilsin ki, cehennem onun içindir. Orada ne ölür, ne yaşar. Rablerine inanmış ve yararlı iş yaparak gelenlere, işte onlara, en üstün dereceler, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları Adn cennetleri vardır. Bu, arınanların mükafatıdır.” (Tâ-Hâ, 74,76)

    Yine bakın Câsiye sûresinde de şöyle buyurulur:

    “Yoksa, kötülük işleyen kimseler, ölümlerinde ve diriliklerinde kendilerini, inanıp yararlı iş işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!” (Câsiye 21)

    Seyyiate bulaşan, kötü yolda sa’y eden, durmadan kötülük işleyen kimseleri Allah’ın istediği biçimde îman eden ve bu îmanlarını yaşamanın kavgasını veren, Allah’ın istediği biçimde sa’y eden, Safa-sını Merve’sini Kitapla belirleyen, yani îmanlarını hayata aktarabilme adına salih ameller işleyen kimselerle bir mi tutacağız? Bunların hem hayatları, hem de ölümleri müsavi olacak öyle mi? Öyle mi hesap ediyorlar? Öyle mi zannediyor bu insanlar? Ne kadar da kötü hükmediyor bu insanlar?

    Yani şimdi biz Allah adına ve Allah’ın belirlediği yasalar istikametinde sa’y eden Müslümanları, sa’ylerini, hayat programlarını kendileri belirlemeye kalkışan kâfirlerle denk mi tutacağız? Müslümanları mücrimler gibi mi kabul edeceğiz? Mümkün mü bu? Deli misiniz siz? Aklınız ermez mi sizin? Allah’a, Allah’ın kitabına, Allah’ın peygamberine îman eden, Kitap ve Peygamberle birlikte olan, hayatını Kitap ve Peygamberle düzenleyen kimseyle Kitaba ve Peygambere sihir diyen, sihirbaz diyen birini denk tutacağız ha? Allah’ın kitabıyla yol bulan kimseyle kitabı reddedip kendi kendine yol bulmaya çalışan kimseyi bir tutacağız ha? Allah’a müracaat ederek yaşayan kimseyle Al-lah’ı reddedip nefsine, şeytanlara, hevâsına, toplumuna, tâğutlara, modaya, âdetlere ve tüm yeryüzü tanrılarına uymaya çalışan kişiyi bir kabul edeceğiz ha? Olacak şey mi bu? Ne kötü hükmediyor bu insanlar? Hayır hayır! Biz Müslüman’la kâfiri asla denk tutmayacağız. Müs-lümanın sa’yi ile kâfirin sa’yini asla bir kabul etmeyeceğiz. İkisinin sa’-yinin neticelerini asla bir yapmayacağız. Ne hayatında, ne de ölümün-de bu ikisi birbirine denk tutulmayacaktır.

    Müslüman olan, teslim olan, iradesini Allah’a teslim eden, oylamasını Allah’tan yana kullanan, Allah’ın seçimini kendisi için seçim kabul eden, Allah’ın kendisi adına yeryüzünde aldığı kulluk maddelerini uygulamaya çalışan kimse, sa’yini, hayat programını, Safa’sını Merve’sini Allah’ın belirlediği kişidir. Kâfir de sa’yini, hayat programını, Safa’sını, Merve’sini kendisi belirleyen ve Allah’ın hayat programını reddeden kimsedir. Şimdi böyle bir Müslüman’la suçlu olan, kötülük işleyen, kötülük peşinde koşan, reddeden, baş kaldıran, isyan eden, itiraz eden, kabule yanaşmayan birini kesinlikle bir tutmayacağız, diyor Rabbimiz.

    ........................................


    Ali Küçük, Besairü'l-Kur'an
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Geri: Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri Icon_minitimeÇarş. 11 Şub. 2009, 21:25

    Rasulullah dedi ki:"Sabah olunca insanlar iki türlü olarak yola koyulurlar. Kimisi kendi nefsini satın alır ve onu azad eder, kimisi nefsini satar ve onu helak eder."
    İbn Hibban, Sahih, X, 372, XII, 378; Hâkim, Müstedrek, IV, 468; Taberanî, Evsat, III, 140. IV, 378; Müsned, III, 321, 399.


    Müslim'in Sahih'lnde Ebu Hureyre'den şöyle dediği rivayet edilmiştir,- Rasûlullah (sav) buyurdu ki:

    "Kulların sabaha eriştiği ve iki meleğin inerek onlardan birisinin: "Allah'ım infak edene, infak ettiğinin yerini tutacak ihsanda bulun"; diğerinin: "Allah'ım eli sıkılık edenin de mal varlığını telef et", demedikleri hiçbir gün yoktur."Buhari, II, 522; Müslim, II, 700; Müsned, II, 305, 347, V, 197.

    Ebu'd-Derda tarafından rivayet edilen bir hadise göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

    "Güneşi batan herbir gün mutlaka güneşin her iki tarafına insanlarla cinler dışında Allah'ın bütün yarattıklarının işitecekleri şekilde yüksek sesle şöylece seslenen iki melek gönderilir: Allah'ım, infak eden kimseye infak ettiğinin yerini tutacak şeyler ihsan et, cimrilik edenin malını da telef et."
    İbn Hibban, Sahih, II, 462, VIII, 121; Hâkim, Müstedrek, II, 482; Müsned, V, 197, Tayalisî, Müsned, I, 131; Taberani, Evsat, III, 189.
    [/size]
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Leyl Suresi 4. Ayet Tefsiri

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Kur'an :: Tefsir -