Kur'an Ve Sünnete Aykırı Fetva Vermek Kişiyi Cehenneme Sevk Eder
Yazar
Mesaj
Yaş :
Konu: Kur'an Ve Sünnete Aykırı Fetva Vermek Kişiyi Cehenneme Sevk Eder Paz 08 Şub. 2009, 17:22
"Allah ve Rasulü bir iş hakkında hüküm verdikten sonra mümin erkeğe ve mümin kadına işlerinde artık tercih hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Rasulüne karşı gelirse şüphesiz apaçık bir sapıklığa sapmış olur." (Ahzab36)
Osman Bin Ömer der ki; "Birisi İmam Malik radıyallahu anh'e gelip bir mesele sordu. Malik ona; “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu” diye cevap verdi. Soruyu soran; “Peki siz ne diyorsunuz?” deyince; İmam Malik şu ayeti okudu; "Onun emrine aykırı davrananlar başlarına bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azab isabet etmesinden sakınsınlar." (Nur 63)" Beyhaki Medhal(s.201) Ebu Nuaym Hilye(6/326) İbni Hazm İhkam(6/790) Hatib el-Fakih vel-Mütefakkih(1/146) Suyuti Miftahul Cenne(s.140) Şerhus Sünne(1/191)
Yaş :
Konu: Geri: Kur'an Ve Sünnete Aykırı Fetva Vermek Kişiyi Cehenneme Sevk Eder Salı 24 Şub. 2009, 21:20
........................................................ İnanır mısınız bir gençle çokça tartıştım. O Arapça bilmiyor, belagat usulünü bilmiyor, ayetlerin iniş sebeplerini bilmiyor, nasih-mensuh meselesinden haberi yok ve bana dedi ki:
- "Ben fetva verebilirim!"
Ben de dedim ki:
- "Be muhterem, sen bu meseleyi bilmiyorsun." O da dedi ki:
- "Bilmem zorunlu değildir."
Kesinlikle biliyorum ki bu genç gramerde tümleci, hâl ve cümle açıklamalarından ayırd edemeyecek durumda. Tahsili ne? Liseye bile ulaşamamış. Onun için mühim olan "biz de insanız, müctehidler de insandır" sloganıdır. İstediğin meselede fetva vermeye hazır. Dur, sus nedir bilmiyor. Bunlar hakkında bir zat şöyle söylemiştir: "Öyle meseleler hakkında fetva verirler ki bunun daha basiti bile Hz. Ömer'e arz edilseydi Bedir ehlini onun cevabı için bir araya toplardı. Evet, sahabeler böyleydi. İçlerinden biri fetva vermeye kalkıştığında yüzü sararıyor, yer yer kıpkırmızı kesiliyordu.
İmam Malik bir mesele hakkında fetva verdiğinde veya kendilerine bir meselenin hükmü sorulduğunda sanki Cennet ile Cehennem karşısına dikilmişçesine yüzü sararıp solardı. Bu sebepledir ki Kuzey Afrika halkı İmam Malik'e birkaç ay yürüyerek ulaşan birini kırk meselenin fetvasını öğrenmek için göndermişlerdir. Kişi İmam Malik'e vardığında o sadece dördüne cevap vermiş, otuz altısı için "bilmiyorum" demiştir. Aylarca yol kat edip gelen adam "peki ben arkamda olanlara ne diyeceğim?" deyince İmam Malik ona; "onlara de ki; İmam Malik "bilmiyorum" dedi. "İşte bu nedenledir ki ilim üçtür. Bir: Muhkem ayetler, İki: Devam eden Sünnet, Üç: "Bilmiyorum" sözüdür, demişlerdir. Fakat sen "her şeyin cevabı sende mevcut, fetva hazır, kendin mutlak müçtehidsin" şeklinde davranırsan şunu bil ki İslâmî bir devlette olsan vali seni hapseder. Çünkü vali cahil müftülere, çılgın müftülere, bilgisiz doktorlara, iflas eden tüccarlara kısıtlılık kurallarını uygular ve bunları gerekirse hapseder.
İşin garip tarafı dünya ile ilgili ilimlerde sahtekârlık yapanlar hemen cezalandırılıyor. Fakat ALLAH'ın dini ile oynayanlar elini kolunu sallayarak serbest geziyor. Mesela tıp tahsili yapmayan bir kişi klinik açsa kapısına klinik olduğunu yazsa bu kişi hapsedilir. Niçin? Çünkü diploması yoktur, muayene etme ruhsatı yoktur, tabipler odasından icazeti yoktur vs. Hatta yedi sene tahsil yapmadan steteskopu bile kulağına takamaz.
Peki, insanlara Rablerinin emrettiği hükümleri aktaracak olan insanın nasıl olması gerekir. Nasıl çıkıp da "bu Cennetin yoludur, bu da Cehennemin yoludur" diyecektir. Yoksa bize göre din ve maneviyat insanın vücudundan daha mı ucuzdur? Bir sene bile ilahiyat fakültesinde okumadan çıkıp insanlara fetva veriyoruz. ...............................................
Şimdi ise bizlere birçok fıkhi meseleler sorulsa çayı içerken veya sütlü kahveyi yudumlarken ayak ayak üstünde düşünmeden fetva veririz(!)
İmam Ahmed bin Hanbel birçok fıkhi meseleler hakkında kaçınır ve fetva vermezdi. Bugün sizler İmam Ahmed bin Hanbel'in fıkıh kitaplarını okuduğunuzda bir mesele hakkında iki veya üç görüş olduğunu görürsünüz. Bunun sebebi İmam Ahmed'in fetva vermekte ihtiyatlı davranması ve bütün ihtimalleri göz önünde bulundurarak ona göre cevap vermesidir.
Alıntıdır.
Kur'an Ve Sünnete Aykırı Fetva Vermek Kişiyi Cehenneme Sevk Eder