Hak Teâlâ daha sonra, "Hakikat onlar alabildiklerine hileler düzerler" buyurmuştur. Bu hileler şu şekillerde düşünülebilir:
1) Bir takım şüpheler ortaya atma şeklinde... Nitekim "Hayat, sadece dünya hayatımızdan ibarettir" (En´âm, 6/29), "Bu çürümüş kemikleri kim yeniden diriltecek" (Yasin, 36/78 ), "O (Peygamber), bir kaç ilahı, bir tek ilaha mı indiriyor" (Sâd, 38/5), "Bu Kur´ân, iki beldenin en büyük bir adamına indirilmeli değil miydi?" (Zunrûf, 43/31) ve "O (Kur´ân) sabah akşam ona yazdırılıyor" (Furkan, 25/5) gibi şüpheler ortaya atmışlardır.
2) Hz. Peygamber (s.a.s)´in, sâhir (sihirbaz), şâir ve mecnûn (deli) olduğunu ileri sürerek, Kur´ân´ı tenkid etme (eleştirme)...
3) "Kafirler seni yakalamak, öldürmek, yahut da memleketinden sürüp çıkarmak için, sana tuzak kuruyorlardı" (Enfal,.8/30) ayetinde de belirtildiği üzere, Hz. Peygamber (s.a.s)´i öldürmeye yönelik hileler...[44]