Bir mümin için [caiz olan] Zikrullaha yönelmek, kendini değiştirmeye yönelmektir. Oturup İslam cephelerinden zafer haberleri bekleyen bir mümin şunu bilmelidir ki; kendisi de bu cephelerden bir cephedir. Kendisinde ne gibi gelişmeler varsa diğer cephelerde de benzer gelişmeler var demektir. Eğer kendisinde İslam adına hiçbir gelişme ve değişiklik yoksa, bütün cephelerde durum aynıdır. Kendisini gözetleyenlerin farkına varacağı bir şekilde şahsında islam adına değişiklikler olmayan, gelişmeler görülmeyen, İslamî vasıflarla vasıflanmayan, küfrün oluşturduğu cehennemî çevre ile tezat teşkil edecek bir yaşantıya girmeyen bir mümin kendini yok bilmelidir. Mümin kendisini böyle bir dünyada var edecek, diriltecek vasıflarla vasıflanmanın yollarına bir an evvel girmelidir.
Mehmed Göktaş, Cihad-Zikir Ayrılmazlığı, shf. 10, İstişare Yayınları
Ufak bir çevrede de olsa küfür adına herhangi bir fiil işlenirken, bu fiili işleyenler oradaki müslümanları hesaba katmıyorlarsa, sanki orada hiçbir müslüman yokmuş gibi davranıyorlarsa [ne yazık ki haklıdırlar. Zira] orada müslüman yoktur. a.ge.e. shf. 32
Ali Rıza Demircan da hacc ile ilgili bir ayetin tefsirinde "Eğer ABD ve Ab 'Müslümanlar bu sen haccda ne konuştular, ne kararlar aldılar?' diye endişelenmiyorlarsa, o hacc Allah'ın emrettiği ve Resulünün uyguladığı hacc değildir." demişti.
Bugün okuduğum bir kitapta da "İman artar ve eksilir, imanı artmayanın imanı eksilmektedir." yazıyordu.