Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics

Gazzali'nin Bidattan Sakındırması

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
e-mir
Admin
Admin
e-mir
Yaş :
Kayıt tarihi : 02/02/09
Mesaj Sayısı : 1596
Nerden :
Gazzali'nin Bidattan Sakındırması Vide
http://www.rahmet.yetkin-forum.com
MesajKonu: Gazzali'nin Bidattan Sakındırması Gazzali'nin Bidattan Sakındırması Icon_minitimeC.tesi 06 Şub. 2010, 01:35

İbn Mes'ud'dan mevkuf ve müsned olarak şu hadîs-i şerif rivayet edilmiştir:
İki şey vardır ki biri kelâm, diğeri ise hidayettir. Kelâmın en güzeli, Allah'ın kelâmıdır. Hidayetin (yolun) en güzeli de Allah Rasûlü'nün hidayetidir. Sonradan ortaya çıkan bid'atlardan sakınınız. Zira işlerin en kötüsü, sonradan ortaya çıkan bidatlardır. Muhakkak ki her sonradan ortaya çıkan bid'attır ve muhakkak ki her bidat dalâlettir. Zaman ve hedef size uzak görünmesin. Çünkü bu takdirde kalbiniz katılaşır. İyi bilin ki her gelecek olan yakındır. Yine iyi bilin ki uzak, ancak gelmeyecek olandır.
(İbn Mâce)

...

İbn Mes'ud (r.a) şöyle buyurmuştur: 'Âhir zamanda güzel hidayet çok amelden daha hayırlıdır. Siz öyle bir zamandasınız ki, en hayırlınız emirleri aceleyle yapanınızdır. Fakat sizden sonra bir zaman gelecektir ki, o zamandaki insanların en hayırlısı şüphelilerin çokluğundan ötürü teenni ile adım atanlardır'.

İbn Mes'ud çok doğru söylemiştir. Şu zamanda teenni ile adım atmayan ve halkın yaptığı işlerde onlara uyan ve onların daldığı gibi dalan bir kimse, halkın felâkete gittiği gibi felâkettedir.


Huzeyfe b. Yeman (r.a) herhangi bir şeye işaret ederek: 'Bundan daha garibi, sizin bugünkü iyiliklerinizin, geçmiş zamanda kötülük sayılmasıdır ve sizin bugün kötü telâkki ettikleriniz de gelecek bir zamanın iyiliği olacaktır. Siz hakkı tanıdıkça hayırlı kimselersiniz. Siz içinizde bulunan âlime önem verir, ihtimam gösterirsiniz' buyurdu.

O da doğru söylemiştir. Şu yaşadığımız asrın iyiliklerinin çoğu sahabe-i kiram zamanında kötülük kabul ediliyordu. Çünkü zamanımızın iyiliklerinin başında gelen ve hatta en büyüklerinden sayılan şey; camileri süslemek, çeşitli boyalarla boyatmak, büyük servetleri camilerin ince tâmiratına sarfetmek, yüksek kıymetli halıları camilere sermektir. Halbuki daha evvel camilerde hasırların serilmesi dahi bid'at sayılıyordu. Hattâ 'Hasırların serilmesi Haccac-ı Zâlim'in yaptığı bid'atlerdendir' denilmekteydi. Çünkü sahebe ve tâbiîn-i kiram, alınlarıyla toprak arasında perde olacak herhangi bir maddeyi pek nadir seriyorlardı.

Böylece cedel ve münazara ilimlerinin incelikleriyle meşgul olmak, bid'atların revaçda olduğu şu zamanımızda en büyük ilimlerden sayılıyor ve cedel ilminin incelikleriyle meşgul olanlar da Allah'ın rahmetine yaklaştırıcı amellerin en değerlisini yaptıklarını iddia ediyorlar. Halbuki onların bu yaptıkları, sahabe-i kiram ve tâbiîn zamanında kötü sayılıyordu. Zamanımızda esasında münker olup iyi sayılan hareketlerden birisi de; Kur'an ve ezan okumakta lâhin yapmaktır (Yani kısaltılması gereken kelimeleri uzatmak, uzatılması gereken kelimeleri kısaltmak, izharda ihfa, ihfada izhar yapmaktır).

İyilik sayılan münkerlerden birisi de; zâhirî temizlikte zorluklar çıkarıp, taharette vesveseye düşüp, uzak sebepleri yakîn farzederek elbisenin temizliğine önem vermek, fakat bununla beraber yiyeceklerin helâl veya haram olmasına ve benzeri önemli meselelere ihtimam göstermemektir. İbn Mes'ud ne güzel söylemiş: 'Siz bugün öyle bir zamandasınız ki, nefsin hevası ilme tâbidir. Fakat bir zaman gelecektir ki, ilim hevaya tâbi olacaktır.'

Ahmed b. Hanbel 'Asrımdaki insanlar, ilmi terkedip garip meselelere daldılar. Onların içindeki ilim ne kadar da azdır. Allah yardım etsin' buyurmuştur.

Mâlik b. Enes 'Geçmiş zamanda halk bu işleri sizin bugün sorduğunuz şekilde sormuyordu. O zamanın âlimleri haram, helâl demiyorlardı. Ben onlara yetiştim. Onlar müstahah ve mekruh diyorlardı' buyurdu.
Mâlik bu sözüyle şunu kastediyor: O devrin insanları kerahet ve müstahabın inceliklerine bakıyorlardı. Haramın fâhiş olduğu ise herkesçe biliniyordu ve ona yaklaşan zaten azdı.


Hişam b. Urve b. Zübeyr şöyle demiştir: 'Siz bid'atçılara bu zamanda ortaya çıkardıkları bid'atları sormayınız. Çünkü onlar bid'atlarını müdafaa için, verilmesi gereken cevapları hazırlamışlardır. Fakat onlara, Rasûlüllah'ın sünnet-i seniyyesini sorunuz. Göreceksiniz ki sünneti bilmezler'.

Ebu Süleyman Dârânî de 'Kalbine bir hayır ilham edilen kişi, hemen o ilhama göre amel etmemelidir. Tedkik etmeli, eğer nefsindeki ilham, hadîse mutabık gelirse Allah'a hamd-ü senâ etmelidir' demiştir.

Bu sözüyle şunu kasdetmektedir: Asr-ı Saadet'ten sonra ortaya atılan bid'atlar, kulakları aşındırmış, kalplerde istikrar bulmuştur. İşte bundan dolayı çok zaman kalplerin berraklığı bulanmakta ve bu hastalıktan ötürü bâtıl, hak suretinde hayal edilmektedir. Bu bakımdan bâtılı hak olarak telâkki etmemek için hadîs-i şeriflerin şehadetine dayanmak gereklidir.

Yine bunun içindir ki, Mervan b. Hakem bayram namazında namazgâhta minber yaptığı zaman, o cemaatta bulunan Ebu Said Mâlik b. Sinan el-Hudrî (r.a) ayağa kalkarak şu itirazda bulunmuştur: 'Ey Mervan! Bu bid'at da nedir?' Mervan 'Yaptığım bid'at değildir. Senin bildiğinden daha hayırlıdır. Çünkü cemaat çoğalmıştır. Minberi yapıp onun üzerine çıkıp cemaata sesimi duyurmak istedim' deyince, Ebu Said 'Ey Mervan! Allah'a yemin ederim. Siz hiçbir zaman benim bildiğimden daha hayırlısını getiremezsiniz ve yine Allah'a yemin ederim ki, bugün senin arkanda bayram namazını kılmayacağım!' demiştir.
Ebu Said (r.a) bu mevzuda şu hakikatten ötürü itirazda bu lunmuştu: Allah'ın yüce Rasûlü, bayram ve yağmur hutbelerinde minbere çıkmaz, aksine elindeki yaya veya asâsına dayanarak hutbesini okurdu.
(Taberânî, Berra b. Azib'den; Ebu Dâvud, Şuayb'dan)

Dinimizden olmayan bir şeyi ihdas edip, dine sokanın o yaptığı merduttur, başına çalınır.
(Buhârî, Müslim, Âişe'den)

'Ümmetimi aldatanın üzerine Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti olsun' dediği zaman Allah'ın Rasûlü'ne soruldu: 'Ey Allah'ın Rasûlü! 'Ümmetin kandırılması ne demektir?' Rasûl (s.a) 'Dinde olmayan bir bid'atı ihdas edip halkı o bid'atı yapmaya zorlamaktır' buyurdu.
(Dârekutnî, Efrad, Enes'ten zayıf bir senedle)

...

Bid'atlar çıkarmak suretiyle sünnet-i seniyyeye muhalefet ederek suç işleyen bir kişinin, sıradan herhangi bir günahı işleyen kişiye nisbeti, devleti yıkmak isteyenin suçunu, muayyen bir hizmette sultanın emrine muhalefet edenin günahına nisbet etmek gibidir.
Belirli bir vazifede sultanın emrine muhalefet eden kişinin suçu bazen affolunur. Ama sultanın devletini yıkıp sultanlığına son vermek teşebbüsü ise asla affolunmaz.


...

İbn Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur: 'Dalâlet ehlinin kalbinde dalâletin kendine göre bir tadı vardır'.

Nitekim Allah Teâlâ (c.c) şöyle buyuruyor:
Ey Rasûlüm, bırak o dinlerini oyuncak ve eğlence edinip de dünya hayatı kendilerini aldatmış bulunan kimseleri...(En'am/70)

Hiç kötü ameli kendisine güzel görünen kimse, hakkı hak ve bâtılı bâtıl gören kimse gibi olur mu?(Fâtır/8)

Bu bakımdan sahabe devrinden sonra zaruret ve ihtiyaç miktarını aşacak derecede yenilikler icâd edenlerin dinleriyle oynadıkları muhakkaktır.

...

Gazzali, İhya, I.cild, İlim Kitabı, İlmin Afetleri İyi ve Kötü Alimlerin Alametleri bölümü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Gazzali'nin Bidattan Sakındırması

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Bid'at ve Hurafeler -