Müslüman Kardeşim! Senin, dünyadaki hiçbir devletin himaye etmediği, bütün dünyanın kendisi ile savaştığı İslam'ın ömrüyle, (dünyanın yarısının desteklediği) komünizmin ömrünü karşılaştırman gerekir. Üstelik bütün dünya ülkelerinde İslam'a bağlı olanlar işkence görmektedirler. Ondört asır geçmiş olmasına rağmen, İslam hâlâ taze ve genç olarak durmaktadır.
Düşün kardeşim. Birkaç gün içinde, sadece devlet otoritesinin eksilmesiyle (yok olmasıyla değil, eksilmesiyle) komünizm putu nasıl düştü? Bu maddi düşüş, Doğu Avrupa'da sadece üç ayda gerçekleşmiştir. Bunların ömrü yetmiş yılı geçmedi. Çünkü binaları, hapishane, işkence, sürgün, demir ve ateş üzerine kuruluydu.
Ancak İslam, tüm dünya onunla savaşmak için toplanmasına rağmen, her geçen gün daha da güçleniyor, yardımcılar ve yiğitler kazanıyor.
Muhammed Emin el-Mısri, İzzetli ve Korkusuzca Yaşamak, Polen Yayınları, shf.110
Tarih fatih milletlerin fethettikleri ülkelerin dinini, dilini kısacası kültürünü benimsemesinin, dolayısı ile fatihlerin fethettikleri ülkelerin kültürleri tarafından asimile edilmesinin örnekleri ile doludur. İskender ve Moğol işgalleri buna örnek olarak verilebilir.
Yeni Çağdaki Avrupa sömürgeciliği ise, istila ettiği topraklardaki müslüman halkın sadece maddi varlığına değil manevi dinamiklerine de savaş açmış ve fakat bunda pek de başarılı olamamıştır. Sonunda sahip oldukları tüm maddi güçlerine rağmen maneviyatımıza nüfuz edemeden ülkelerimizi bırakıp gitmek zorunda kaldılar.
İslam davetine gelince, o ortaya çıkışından sonraki bir asırdan daha az bir zaman içinde, bilinen dünyanın hemen hemen yarısında hakim olmuş ve sanki o yerlerde yepyeni insanlar inşa etmiştir. [Silinmemek üzere kalplere yerleşmiştir. Bunu yaparken de ilk fetih aşaması haricinde hiçbir silah ve zor kullanmamıştır. e-mir.]
Prof. Dr. M. Abdullah Draz, İslam Hakkında Bazı Görüşler, Hüsnühayat Matbaası, shf.11,12
[Her iki yazı da anlamlarında hiçbir oynama olmadan tarafımdan düzenlenmiş ve özetlenmiştir. e-mir.]