Konu: cuma namazı ve sartları Çarş. 07 Ekim 2009, 11:24
selamun aleykum benim sizlerden öğrenmek istediğim darül harpte cuma namazı kıllınırmı kılınırsa nasıl kılınır sartlar nedir bana anlatırsanız sevinirim allah razı olsun
Yaş :
Konu: Geri: cuma namazı ve sartları Perş. 08 Ekim 2009, 17:20
aleykum selam darulharb ve hükmü hakkında ben de araştırma yapmak istiyorum ama şu sıralar siteye girmeye bile pek fazla zaman bulamıyorum
Öncelikle dar sadece darulharb ve darulislam diye ikiye mi ayrılır? Yoksa bazılarının iddia ettiği gibi daruzzulm darüladl ve darüssulh diye tasnifler de var mıdır? Araştırmak lazım. İkinci olarak kişi yaşadığı coğrafyanın hükmünü bilmek lazım.
Eğer üzerinde yaşadığınız coğrafya darulharbse bile bu durumda o ülkede cuma namazı kılınıp kılınılmayacağı konusu tartışılması ve bilinmesi gereken şeyler sıralamasında belki ilk ona bile girmez. Zira yaşadığı coğrafyanın darulharb olduğuna inanan bir kişi ilk olarak kendisine bir harb emiri bulmalı ve onun emrinde mücahade etmelidir. Ama bugün yaşadığımız coğrafyayı darulharb ilan edenler bunu sadece tekfir vasıtası haline getirmişlerdir. Ve hatta tek tük de olsa "burası darülharbtir." diyerek bazen kul hakkına girdiklerini de duyuyoruz.
Kendileri ya da çocukları da birgün gidene kadar askere gidenleri tekfir eder, kendileri veya çocukları devletin okullarında okudukları halde -hem de ilerde memur olmak amacı ile- o okullarda çalışanları tekfir ederler. Demek istediğim darulharbte yaşıyor olmak müslümana bazı külfetler yükler. Ama bugün bu coğrafyayı darulharb ilan edenler bu konuda nalıncı keseri gibi hep kendileri lehinde ictihadlar yapmakta, tabiri caizse "darulharbte" yaşıyor olmanın sefasını sürmektedirler.
Bu söylediklerim genel olup istisnalar varsa onları tenzih ederim.
Konuyu sadece cuma namazı açısından değerlendirmek hem eksik hem de hatalı sonuçlar verebilir. Allahu Alem
Ayrıca Rasulullah yıllarca Mekke'de zulme maruz kalmasına rağmen Mekke dönemi boyunca orayı darulharb ilan etmiş midir? Hatta fetihte bile yağmaya ve -istisnalar hariç- kıtale izin vermiş midir?. Zira aslolan tevhidin yaşanması ve insanlara ulaştırılmasıdır. Yoksa devletçilik oynamak değil.
Ben bu sözlerim hakkında Mustafa İslamoğlu'nun şu sözünü iyi düşünmenizi tavsiye ederim: İslam devletinde kafir olarak öleceğime küfür devletinde mümin olarak ölmeyi tercih ederim.
Konu hakkında Ahmed Özel'in bir kitabını okumuştum ama yıllar geçti tekrar okumam lazım yine de size tavsiye ederim. Dar'ın sadece darulharb ve darulislam diye ikiye ayrılmadığı ile ilgili olarak şunu buldum:
Şeyhu’l-İslâm İbn-i Teymiye şöyle der: “Bir yerin dâru’l-küfür, dâru’l-İslâm, dâru’l-iman, dâru’s-silm, dâru’l-harb, dâru taat, dâru ma’siyet, dâru’l-müminîn, dâru’l-fâsıkîn olması geçici nitelendirmelerdir, süreklilik ifade etmezler. Kişinin küfürden imana ve ilme geçebileceği veya tam tersi olabileceği gibi, ülke de bir vasıftan diğerine geçebilir.” Mecmuu’l-Fetâvâ, 27/45
Aslında darulharb, kendi başına bir tür olmayıp, darulküfrün alt kollarından biridir. Yani aslında ülkeler darulislam ve darulküfr olarak ikiye ayrılıp, bunlar da kendi aralarında alt dallara ayrılırlar. İçinde yaşadığı coğrafyanın bu türlerden hangisi olduğuna karar verebilecek kadar fakih olan bir insanın, o coğrafyada cuma namazı kılınıp kılınmayacağına da fetva verebilmesi gerekir diye düşünüyorum. Allahu Alem. Araştırmaya devam edeceğim İnşaallah.
Yaş :
Konu: Geri: cuma namazı ve sartları Paz 31 Ocak 2010, 15:56
Dar-ı Harp: Müslümanlarla, aralarında müdâvea ve müsâleha (barış ve sulh) bulunmayan gayr-i müslimlerin ülkesidir.
Dar-ı İslam: Müslümanların eli altında ve hakimiyeti dairesinde bulunan yerlerdir ki, Müslümanlar burada emn ve eman içinde yaşarlar.
Cuma namazının sıhhat şartları arasında geçen:
“Sultanın veya onun emîr olarak atadığı kişinin izni olmalıdır.” ile
“Devlet başkanınca genel izin verilmelidir:
Bazı kimselerin Cuma namazını kılmaktan menedildikleri bir yerde kılınan Cuma namazı sahih olmaz.” (Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı)
gibi şartlar dar-ı harpte Cuma namazının kılınmasının farz olmadığını göstermektedir.
Farz değildir, fakat Müslüman bir vali bulunabildiği takdirde kılınabilir:
“Küffarın idaresi altında bulunan bir memlekette, Müslümanların Cuma namazı kılmaları caizdir. Buradaki Müslümanların rızası ile, bir hâkim de hüküm verebilir. Fakat böyle bir beldede yaşayan Müslümanların kendilerine Müslüman bir vali aramaları lazımdır. Mir’acü’d- Dira’ye’de böyledir.” (Fetâvâ-yi Hindiyye)
[Fetavayı Hindiyye bir fetva kitabı olup ne yazık ki içindeki fetvaların hangi ayet ve hadislere dayanarak verildiği zikredilmemiştir. Dediğim gibi öncelikle içinde yaşadığımız darın hükmünü iyice bilmeli sonra da bu hükmün sadece işimize gelen kısımlarını değil tüm kısımlarını uygulamalıyız. e-mir.]