Peygamberimiz’e Kur’ân’dan Başka Vahiy Geldiğinin Delilleri

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

1. Kıblenin Tahvîli:

Peygamber Efendimiz صلى الله عليه وسلم hicret ettiğinde Medîne ahalisinin çoğu Yahudi idi. Allah Ona صلى الله عليه وسلم Beytu’l-Makdis’i kıble edinmesini emretti. Bu, Yahudilerin hoşuna gitti. Bu durum on altı - on yedi ay kadar böyle devam etti fakat Peygamber صلى الله عليه وسلم daha önce kendisine vaat edilmiş olan İbrâhîm’in عليه السلام kıblesine dönmek istiyor, göğe bakarak dua ediyordu. [1]

Kur’ân’da Beytu’l-Makdis’i kıble edinme emri olmadığına göre bu emir vahyi gayri metluvv olan sünnetle olmuştur. Zira namazda Rasûlullah’ın صلى الله عليه وسلم içtihadı ile Kudüs’e yöneldiğini söylemek sahih olmaz. Kıblenin değiştirilmesinden bahseden

“Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu görüyoruz. Seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Siz de nerede olursanız olun yüzlerinizi Onun tarafına çevirin. Şüphe yok ki ehl-i kitap, onun Rableri’nden gelen gerçek olduğunu bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir” (el-Bakara, 144.)

ayeti, daha önce Beytu’l-Makdis’in kıble olmasının emredildiğini ifade eder. Bu ayetten bir önceki ayette:

“Senin önceden yönelmekte olduğun kıbleyi biz ancak Peygamber’e صلى الله عليه وسلم uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırt etmemiz için kıble yaptık. Bu, Allah’ın hidayet verdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı asla zayi edecek değildir. Zira Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir” (el-Bakara, 143.)

buyrularak, önceki kıble tayini de Allah’a nispet edilmektedir.

Ayet açıkça Beyt-i Makdis’in ilk kıble yapılmasının Allah’ın emriyle olduğunu göstermektedir. Bu emir Kur’ân’ın hiçbir yerinde yer almadığına göre vahy-i gayri metluvv olan sünnet ile verilmiştir. Demek ki Peygamberimiz’in صلى الله عليه وسلم emirlerinin Kur’ân’da yer alıp almadığına bakılmadan, Müslümanların Rasûlullah’ı صلى الله عليه وسلم takip edip etmeyeceklerini sınamak için böyle bir emir verilmiştir.
[Emrin sebebi ırkçılığı engellemek de olabilir. Zira önce Kudüs'e dönmenin bazı Araplara sonra Kabe'ye dönmenin de bazı ehli kaitaba zor geldiği ifade edilmiştir. e-mir.]

1) (el-Buhârî ty., Îmân, 29; Salât, 31); (İbn `Abbâs 1994, 90); (el-Kurtubî 1417/1996, II, 107); (el-Cessâs, Ahkâmu'l-Kur'ân 1414/1993, I, 127-128); (İbn Kesîr 1402/1981, I, 137-138)

http://islamdersleri.blogspot.com adresinden alınmıştır.

Admin Yaş : Kayıt tarihi : 02/02/09 Mesaj Sayısı : 1596 Nerden :

Nüzul Sırası olarak 112., tertipte ise 5. sırada olan Maide Suresinin 6. ayeti şöyledir:

6. Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsi birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.

Şimdi vahyi gayri metluvvu inkar edenler, ya bu ayet ininceye kadar Resulullah ve ashabının abdestsiz namaz kıldıklarını iddia edecekler, ya da bu ayet abdesti farz edene kadar abdestin sünnet olduğunu, dolayısı ile isteyenin abdestli isteyenin abdestsiz namaz kıldığını iddia edecekler ya da abdestin baştan beri vahyi gayri metluvv olarak emredilmiş olduğunu kabul edecekler.