Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Kulak Çınlaması Hakkında Bir Uydurma Hadis
  • » Kader İle İlgili Bir Hadis

  • Edebü'l-Müfred'deki Bir Hadis Hakkında

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Edebü'l-Müfred'deki Bir Hadis Hakkında Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Edebü'l-Müfred'deki Bir Hadis Hakkında Edebü'l-Müfred'deki Bir Hadis Hakkında Icon_minitimeC.tesi 13 Ağus. 2011, 18:19

    Son zamanlarda bazı kişiler Buhari'nin Edebü'l-Müfred isimli eserinden bir hadis alıntılıyarak, ashabın da ölülerden medet umduğunu, dolayısı ile bizim de başımız sıkıştığında ölüleri yardıma çağırabileceğimizi iddia etmektedirler. Önce hadisi ve açıklamasını verelim:
    2.cild (437)
    İnsanın Ayağı Uyuşunca Ne Söyler


    964— (220-s.)
    Abdurrahman ibni Sa'd'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, îbni Ömer'in ayağı uyuştu. Bunun üzerine bir adam ona; — insanlardan en çok sevdiğin kimseyi hatırla, dedi. O da: «— [Ya] Muhammed[un]!» dedi.

    Açıklama

    Kanın damarlarda donup hareket etmemesinden uyuşukluk meydana gelir ve aza çalışamaz olur. İnsan hayatında en çok sevdiği kimseyi ha­tırlayıp anarsa, kalpte bir heyecan ve şiddetli bir hareket meydana gelir ki, bu kan dolaşımını çabuklaştırır. Bunun neticesi olarak da azalarda mevcut uyuşukluk sür'atle ortadan kalkabilir. Uyuşmanın şekline ve heye­can durumuna bağlı olarak bîr tedavi şekli olması mümkündür. A. Fikri Yavuz, Sönmez Neşriyat

    Evet hadis ve açıklaması böyle. Bu hadis Ribat Yayınlarının basımında 445. sayfada 854 numara ile konevî yayınlarından ise 287. sayfada 964 numara ile geçiyor. Numaraları verdim ki dipnotlarda Elbani'nin tesbit ettiği Edebü'l-Müfred'deki zayıfların listesi ile ilgili bilgiyi verdiğimde bu hadisin de zayıfların arasında olduğunu görebilesiniz.[1]

    Edebü'l-Müfred içindeki zayıf hadisler bununla bitse iyi. Fakat bakın Ebubekir Sifil Buhari'nin Sahih'indeki zayıf hadisleri incelediği bir yazısının dipnotunda bu kitap hakkında ne bilgiler vermiş:
    "İmam el-Buhârî bu eserinde, [Edebü'l-Müfred'de] istişhad, mütabaat vb. hususlar için değil, doğrudan ihticac [delil olması] amacıyla pek çok zayıf hadis sevketmiştir. Öyle ki, bu eserde bizzat kendisinin "münkeru´l-hadîs" olduğunu söylediği, diğer cerh-ta´dil otoriteleri tarafından "kezzâb", "metrûku´l-hadîs", "leyse bi sika", "lâ yuhteccu bih", "mechûl" gibi tabirlerle cerhedilmiş ravilerin rivayetleri mevcuttur.
    (Bkz. el-Leknevî, Zaferu´l-Emânî, 182 vd. (Abdülfettâh Ebû Gudde´nin yazdığı 3 numaralı dipnot.)"[2]

    Gördüğünüz gibi Edebü'l-Müfred'de Buhari'nin kendisinin bile "hadisleri münkerdir" diğer otoritelerin ise"çok yalancı" dediği bazı kişilerin hadisleri yer almaktadır.


    Peki içi bu kadar zayıf hadisle dolu olan bir kitaptan, itikadi bir konuda Kur'an ve sahih sünnete tamamen ters bir hadisi delil olarak alıp, ölülerden de yardım istenebileceğini iddia etmenin ne kadar "edeb"lice bir davranış olduğunu bir kenara bırakarak şu soruları soralım:
    1- Acaba hadis diye verilen metin ölülerden yardım istemeye delil midir?
    2- Acaba muhatablarımız neden Edebü'l-Müfred'deki yalnızca Allah'tan yardım istenebileceği yolundaki hadisleri ısrarla görmezden gelir ve saklarlar?

    Birinci sorunun cevabı olarak hadisin metni ve yukardaki açıklama yeterli olmalı. Zira hadisin metninde adam, Abdullah ibni Ömer'e "...dua et" değil, "... zikret/hatırla" diyor. İbni Ömer de "Yetiş Ya Muhammed! Kurtar beni." demek yerine sadece "Ya Muhammed" diyor.
    Aslında bununla ilgili bir başka hadis daha var ki o da şudur:
    "Birinizin kulağı çınladığı zaman bana salavat getirsin. Beni hayırla ananı Allah c.c. da hayırla ansın"[3]
    Eskiden yaşlılar kulağı çınlayan kişilere "Sevdiğin biri seni anıyor. Sen de onları an. Seni ananı anarsan kulağının çınlaması geçer." derlerdi. İşte gördüğünüz gibi yukardaki alıntıda da burada olduğu gibi basit bir şifa tavsiyesi söz konusu. Yardım isteme ya da dua etme değil.

    İkinci sorunun cevabına gelince çok daha ilginç verilerle karşılaşıyoruz. Üstelik 1. soruya da dolaylı yoldan bir cevab daha vermiş oluyoruz. Şöyle ki biraz sonra Edebü'l-Müfred isimli eserden vereceğimiz hadisler sadece Allah'a dua etmeyi, yalnızca O'ndan yardım istemeyi ve sadece O'na güvenip dayanmayı emrettiğine göre, yukarda verilen hadis ibni Ömer'in ölü olan Resulullah'tan yardım istediği şeklinde yorumlanamaz. Çünkü bu durumda kitaptaki hadisler kendi içinde çelişkili olur. Yani ya Allah'tan başkasına dua etmemekle ilgili hadisler yanlış ya ibni Ömer Resulullah'a dua ederek hata etti [ki bu durumda onu örnek alamayız] ya da ibni Ömer'in yaptığı ölü olan Resulullah'a dua etmek değildi. Kararı siz verin.

    Dediğimiz gibi bu soruyu cevaplarken gerçekten ilginç verilerle karşılaştık. Muhatablarımızın hergün namazlarımızda onlarca kere okuduğumuz Fatiha Suresi'ndeki "Yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sana güvenip/dayanırız" anlamındaki 5. ayet ve benzeri onlarca ayet ile sahih sünneti görmezden gelmesi bizce ilginçliklerin başında geliyor. İkinci ilginçlik ise bu ayetin manasının hemen hemen aynısının Edebü'l-Müfred'den cımbızla çektikleri hadisten bir sonra gelen hadiste de yer alıyor olması.
    Önce hadisi verelim:

    438) Bir Bölüm


    965— Ebû Musa'dan rivayet edildiğine göre, kendisi Medine bostan­larından birinde Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile beraberdi ve Peygamberin elinde de, su ile çamur arasına dikmekte olduğu bir sopa vardı. Bu esnada (bostan kapısından) içeri girmek istiyen bir adam geldi. Bunun üzerine Peygamber- (SAV):

    Ona kapıyı aç ve onu cennetle müjdele» buyurdu. Ben de gittim, Ebû Bekir'i (Radiyallahû anh) gördüm; ona kapıyı açtım ve onu cennetle müjdeledim. Sonra başka bir adam içeri girmek istedi. Peygam­ber buna da:

    «Kapıyı kendisine aç ve onu cennette müjdele» buyurdu, Ömer olduğunu gürdüm ona da kapıyı açtım ve onu cennetle müjdeledim, Sonra başka bir adam içeri girmek için izin istedi. Peygam­ber yaslanmışken, oturup şöyle buyurdu:

    «— Ona kapıyı aç ve kendisine isabet edecek veya olacak bîr bela (meşakkat) karşılığında, onu cennetle müjdele!»

    — Gittim ki, Osman... Ona kapıyı açtım da, Peygamberin söyledik­lerini ona haber verdim. Osman (Radiyallahu anh) dedi ki:

    — Kendisinden (meşakkat zamanında) yardım istenen ancak Allah'dır. [Allahu'l-Müsteanû/istiane Allah'adır. ..."İyyake nestain" ile benzerliğine dikkatinizi çekerim. ]


    İlginç değil mi? Muhatablarımızın üstteki hadisi takılmış plak gibi tekrarlamalarına rağmen ondan bir sonraki bu hadise karşı adeta üç maymunu oynamaları sizce de ilginç değil mi? Üstelik Buhari merhum, bu hadisi hemen diğer hadisin arkasına koyarak sanki "Üstteki hadis ölülerden yardım istemek anlamında yorumlanmamalıdır. Sıkıntı anında ashab sadece Allah'tan yardım isterdi." demek istemiş gibi. Allahu Alem.

    Peki ashabın gerçekten bu konudaki tutumu ne idi? Yani ashab darlık ve sıkıntı zamanlarında yardımı kimden isterlerdi? Bu sorunun cevabını da Kur'an ve diğer hadis kitaplarına değil, sadece Edebü'l-Müfred isimli kitaba başvurarak açıklayacağız ki muhatablarımızın üç maymunu oynamakta ne kadar usta oldukları iyice tebellür etsin/görülsün.

    2.cild-714— Numan ibni Beşîr, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ederek şöyle demiştir:

    Gerçekten dua ibadettir.» Sonra şu âyeti okudu: — Bana dua ediniz, duanızı kabul edeyim. ~ (Mümin Sûresi, âyeti 60)

    Şimdi Ey Ölülerden Medet Uman Muhatablarımız! Siz duanızı yani ibadetiniz yani kulluğunuzu kime yapıyorsunuz?

    648— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah şöyle buyurdu :

    «— Cehennem'den Allah'a sığınınız, kabir azabından Allah'a sığınınız, Deccal'in fitnesinden Allah'a sığınınız, hayatın ve ölümün fit­nesinden Allah'a sığınınız.»

    Evet Ey Medet Ya Şeyh Diyenler! Siz hayatta başınıza gelen fitnelerden dolayı kimse sığınıyorsunuz? Allah'a mı şeyhlerinize mi?

    (286) Allah'tan İstemiyene, Allah Gazab Eder


    658— Ebû Hüreyre, Peygamber (SAV)'den riva­yet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurmuştur:

    «— Allah'dan istemiyene, Allah gazab eder.»

    Ebû Hüreyre 'den başka bir yolla edilen rivayette, Ebû Hüreyre 'nin şöyle dediği işitilmiştir : Resûlüllah (SAV) şöyle buyurdu:

    — O'ndan istemiyene, O, gazap eder.»

    Evet ey muhatablarımız! Siz Allah'ı gazablandırma bahasına "yetiş ya şeyhim" demekten korkmuyor musunuz?

    1.cild-(279) Özel Bir Bölüm


    628— (155-s.) îbni Ömer'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:

    İşimin her çeşidinde (Allah'a) duâ ederim, hayvanımın yürüyüşüne Allah'ın genişlik vermesine kadar... Öyle ki, bunun bana sevinçlik verdiğini gö­rürüm.»

    Açıklama
    Her işin yaratıcısı Allah Tealâ olduğundan, onun izni olmaksızın hiç bir şey meydana gelemez. Bunun için her ihtiyaç için Allah'a dua etmek gereklidir. Nitekim Enes'ten rivayet edilen bir hadîs-i şerifin meali şöyle:

    «— Sizden her biriniz, ihtiyacının bütününü Rabbinden istesin, hatta kopan nalınının tasmasına ve (evinin) tuzuna varıncaya kadar istesin.»


    Ayrıca Âişe Validemiz'den şöyle bir hadîs-i şerif rivayet edilmiştir: «— Nalının tasmasına varıncaya kadar her şeyi Allah'dan duâ edip isteyiniz; çünkü Allah o işe imkân vermezse, meydana gelmez.»

    Kul, her işte Allah'ın yardım ve kudretine muhtaç olduğundan her işi için ona dua etmesi, hem acziyetinin itirafı, hem de kulluğunun ifadesidir.

    Evet ey muhatablarımız! Sizce bu son birkaç hadisin açıklanmaya ihtiyacı var mı? Hala büyük olsun küçük olsun herşeyi Allah'tan istemeyi tavsiye eden bu hadislere rağmen bazı şeyleri Allah'tan bazılarını ölülerden istemeye devam edecek misiniz?

    Sahi vereceğimiz hadislerde birçok ilginçlik olacağını söylemiştik değil mi? 628 numaralı hadisteki ilginçliği fark ettiniz mi? Etmediyseniz ben söyleyeyim. Bineğinin adımlarının/ayaklarının rahatlaşması için bile Allah'a dua eden ibni Ömer, muhatablarımıza göre kendi bacağı uyuşunca Resulullah'ın ölüsünden yardım istiyormuş. (??!!) O halde ya kitap çelişkilerle dolu ya da ibni Ömer kendiyle çelişiyor.

    Tüm bunlardan sonra diyoruz ki: Evet ey muhatablarımız! Bir kere daha itikadi bir konuda zayıf bir rivayete dayandığınızı. üstelik onu da çarpıttığınızı, konuyla ilgili sahih olan onca ayet ve hadisi sakladığınızı ve cımbızla çeker gibi sadece işinize gelen metinleri rivayet ettiğinizi ispatladık. Elhamdulillah. Siz de ya bizi Rabbimizle başbaşa bırakın ve sadece O'na yalvaran ashaba yalvarmaya devam edin ya da Resululah'ı ve ashabı Rabbleri ile başbaşa bırakıp bize katılın. Seçim sizin.


    [1]Buhari’nin Edebu’l-Mufred Adlı Eserinin Alperen Yayınları ve Sönmez Neşriyat tarafından yayınlanan; Ali Fikri Yavuz Tarafından Yapılan Tercemesinde ve Konevi Yayınları Tarafından yayınlanan Ramazan Sönmez Tarafından yapılan tercemesindeki Elbani’nin Tespitlerine göre zayıf hadislerin numaraları:
    7, ....628,... 936, 964, 969, ...[964 numaralı hadis muhatablarımızın dayandığı hadistir ve gördüğünüz gibi zayıftır. 628 nolu hadis ise bizim lehimizde olmasına rağmen Elbani onun da zayıf olduğunu beyan etmiştir. Fakat bu durum söz konusu hadisin açıklamalarında verilen diğer hadislerin de zayıf olduğu anlamına gelmemektedir. Onların sıhhatine ayrıca bakmak gerekmektedir. ]

    [2] Buhari'nin Sahih'inde bile zayıf hadisler olduğu ile ilgili olarak aşağıdaki linki tıklayınız:
    http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=makale&no=1

    [3]Bu rivayetin uydurma olduğu bildirilmiştir. (bk. İbnu’l-Cevzî, el-Mevzuat, 3/76)
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Edebü'l-Müfred'deki Bir Hadis Hakkında

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Akaid -