Resulullah'ın Hazır ve Nazır Olduğu Safsatası Hakkında
Yazar
Mesaj
Yaş :
Konu: Resulullah'ın Hazır ve Nazır Olduğu Safsatası Hakkında Cuma 18 Şub. 2011, 23:33
Soru: Bir makale, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ruhunun her vakitte ve devamlı olarak mevcut oldugunu ilan etmis! Asagıdaki zikredilenler, makalenin büyük bir kısmını ve delillerini içermektedir. Bu makelede söylenenler dogru mudur? (Bu makalede zikredilen seyler:) Ehl-i sünnet ve'l-cemaatin, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- hakkında su inancı tasımaktadır: 1. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- su an hazırdır ve her vakitte görülmektedir. 2. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, su an Allah Teâlâ'nın bütün kullarını bilmekte ve onları görmektedir. 3. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- aynı ayda birden fazla yerde bulunma gücüne sahiptir. Bunun delilleri sunlardır:
"Ey Peygamber! Biz, seni (ümmetine risâleti teblig etmek üzere) sâhit, (ümmetinden îmân edenleri rahmet ve cennetle) müjdeleyici ve (karsı gelenleri ve yalanlayanları da cehennemle) uyarıcı olarak gönderdik." Ahzâb Sûresi: 45
"Her ümmetten bir (elçiyi ümmetine) sâhit kıldıgımız ve seni de (ümmetine, Rabbinin risâletini tebligi ettigine dâir) onlara sâhit olarak getirdigimiz zaman (kıyâmet günü insanların hâli) nice olacak?" Nisâ Sûresi: 41
Dikkat ederseniz, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah'ın yeryüzünde yaratmıs oldugu bütün ümmetlere bir sâhit olarak çagırılan konumdadır. Bunun içindir ki Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ortaya çıkmadan önce hazır olması ve halen yeryüzünde olması gerekir.Yoksa gerçek olayların gidisatına sâhit oldugu söylenemez! Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sâhit oldugunu söyleyen bir çok âyet-i kerime vardır. İnce bir nokta: Asagıda zikredilen su Kur'an âyeti, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in erken ortaya çıkmadan önce mevcut olmadıgına delâlet etmektedir!
"(Ey elçi!) Bunlar (sana anlattıgımız seyler), sana vahyetmekte oldugumuz gayb haberlerindendir. Meryem'e hangisi kefil olacak diye (kur'a çekmek için) kalemlerini atarlarken sen onların yanlarında degildin. Çekisirlerken de orada bulunmadın."Âl-i ;mrân Sûresi: 44
Yani Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, mevcut degildi, yani bedeniyle konusmuyordu.
Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yaratılmısların en mükemmeli, onların en fazîletlisi, Allah Teâlâ'ya en sevimlisi ve O'nun katında en kıymetlisidir. Bu, Rasûlullah - sallallahu aleyhi ve sellem-'in beser özelliklerinden soyutlanmıs (insan üstü bir varlık olduguna) veya Rab Teâlâ'nın özelliklerinden birtakım seylerin ona verilecegi anlamına gelmez. Dolayısıyla Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir insandır. Her insanın basına gelen hastalıklar ve gerçek ölüm gibi seyler, O'nun da basına gelmistir. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmustur:
"(Ey Elçi!) Süphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler." Zümer Sûresi: 30 Yine, Allah Teâlâ söyle buyurmustur: "(Ey Elçi!) Senden önce hiçbir insanı (dünya hayatında) ebedi kılmadık. Sen ölürsen, onlar (dünya hayatında) kalıcı mıdırlar (kendilerinin kalıcı olacaklarını mı ümit ediyorlar)?"Enbiyâ Sûresi: 34 Bu sebeple Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- muhakkak ki vefat etmis ve kabrine defnedilmistir. Bunun içindir ki Ebu Bekir es-Sıddık -Allah ondan râzı olsun- söyle demistir: "Dikkat edin! Kim, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ibâdet ediyorsa (tapıyorsa) bilsin ki Muhammed ölmüstür. Kim de Allah'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki Allah Hayy'dır (diridir), O ölmez. Sonra söyle dedi (su âyeti okudu): "(Ey Elçi!) Süphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler."Zümer Sûresi: 30
Ardından da su âyeti okudu: "Muhammed; sadece bir elçidir. O'ndan önce de nice elçiler gelip geçmistir. Simdi o, (eceli gelir de) ölür veya öldürülürse, (O'nun getirdigi dîninizden) geri mi döneceksiniz? Kim, (dîninden) geri dönerse, Allah'a hiçbir zarar veremez (ancak kendisine büyük zarar verir).(Kim de ;slâm nimetinden dolayı Rabbine sükrederse,) süphesiz ki Allah, sükredenlerin mükâfatını verecektir."Âl-i ;mrân Sûresi: 144 Buhârî; hadis no: 3394
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olması ve kıyâmet gününde sâhitlik edecek olması; O'nun bütün ümmetlere hazır oldugu, hayatının kıyâmet gününe kadar devam edecegi ve kabrinde oldugu halde O'nun gözle görülecegi anlamına gelmez.Zirâ sâhitligin yolu, O'nun olan bitenleri görmesiyle sınırlı degildir. Aksine O, Allah Teâlâ'nın kendisine haber vermesiyle ümmetlere sâhitlik edecektir. Yoksa O, (Allah Teâlâ'nın bildirdiklerinin dısında) gaybı bilmemektedir. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyurmustur: "(Ey Elçi! Onlara) de ki: ‘Ben, Allah’ın dilediginden baska kendime herhangi bir fayda ya da zarar verecek güce sahip degilim. Eger ben gaybı bilseydim, elbette daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiçbir kötülük de dokunmazdı.Ben, inanan bir topluluk için sadece bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim." A'râf Sûresi: 188 Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- aynı anda birçok farklı yerlerde bulunamaz. Aksine O -sallallahu aleyhi ve sellem- bir yerdedir ve orası da kabridir. Müslümanlar bu konuda ittifak etmislerdir.