Konu: Uydurma Hadisleri Tanıma Yolları Salı 29 Ara. 2009, 19:52
İmam İbn Kayyım el-Cevziyye, el-Menaru'l Munîf fi's Sahîhi ve'd Daîf'te der ki:
"Bana, senedine bakmadan bir hadisin mevzu olduğunu bir kaide ile anlamak mümkün müdür diye soruldu.Bu çok önemli bir sorudur (Hadisin senedine bakmadan mevzu olduğunu) sahih hadisleri tanıyıp bilmede son derece yetişmiş, hadisler onun eti ve kanıyla hemhal olmuş, hadislere karşı kendisinde bir meleke oluşmuş, hadisleri ve rivayetleri tanımada, onun ashabından biri gibi Rasûlullah'ın(sas) emrettiği, nehyettiği, haber verdiği, davet ettiği, sevdiği, hoşlanmadığı ve ümmete şeriat olarak koyduğu hususlara vakıf olarak O'nun yaşantısını ve hayat çizgisini bilmede son derece mütehassıs olmuş kimse bilebilir. Böyle bir insan Rasûlullah'ın(sav) hallerinden, hayat çizgisinden ve sözlerinden, başkalarının bilmediği fakat Rasûlullah'ın(sav) haber vermesinin caiz olduğu şeylerle haber vermesinin caiz olmadığı şeyleri bakınca anlar. Bu tabî olanla tabî olduğu insan (metbû') arasındaki durum gibidir. Tabî olduğu kimsenin sözlerine, fiillerine dair bilgileri öğrenmeye hırslı olan kimsede, bu insana nisbet edilmesi sahih olanlarla olmayanları birbirlerinden ayırma melekesi oluşur. Bu ona has bir durumdur Kendisi gibi olmayanlarda bu meleke bulunmaz. Bu durum, imamlarını taklîd eden mukallidlerin durumuna benzer Nasıl ki onlar imamlarının sözlerini, ifadelerini ve görüşlerini bilirler, hadis mütehassısları da Rasûlullah'a(sav) ait olanlarla olmayanları bilirler. Yine de en iyisini Allah(cc) bilir" [İbn Kayyım el-Cevziyye, el-Menâru'l Munîf, s 43-115]
Abdulfettâh der ki:
Şeyh Muhammed el-Hût el-Beyrûtî, Esne'l Metâlib adlı eserinde İmam İbnu'l Kayyım'ın bu sözünü naklettikten sonra şöyle demiştir:
"Bu cevap Şeriat-ı mutahharaya muhalif olan mevzu, münker hadise nisbetle doğrudur. Ama mevzu hadislerin bir kısmı Şeriata muhalif olmakla beraber bir kısmının mânâsı doğrudur. Bu tür hadisler ise sadece isnadıyla bilinip tanınır. (Tanınması İçin de) nakledilmeleri gerekir. Zaten önceleri uydurulmuş olan tüm hadisler kitaplarda nakledilmiştir de (Bunlarla ilgili olarak) âlimlerin kitablarına müracaat edilebilir" [el-Hût el-Beyrûtî, Esne'l Metâlib, s 271]
Bu İbnu'l Kayyım'ın sözünün eksik tarafını güzel ve kıymetli bir tamamlamadır. Daha sonra ibnu'l Kayyım suali soranın sorusuna verdiği cevabı tamamlama kabilinden şöyle der:
"Bizler, hadislerin mevzu olduğuna işaret eden bir kısım kaidelere dikkat çekeceğiz. Bunlardan bir kısmı şunlardır:
1- Hadisin Rasûlullah'ın(sav) söylemeyeceği saçmalıkları ihtiva etmesi: Böyle hadisler gerçekten çoktur Şu yalan hadiste olduğu gibi: 'Kim lâ ilahe illallah derse Allah bu sözden yetmiş bin dilli bir kuş yaratır Her dil yetmiş bin lisan konuşur ve o kimse İçin Allah'tan mağfiretini isterler'
2- Düşüncenin o hadisi yalanlaması: 'Patlıcan ne niyetle yenirse ona şifa olur' mevzu hadisi gibi
3- Hadisin çirkin manâlı ve alay edilebilecek ifadeler içermesi: Şu hadis gibi: 'Pirinç insan olsaydı çok halîm selîm olurdu. Aç kimse yediğinde onu mutlaka doyurur.' Bu, buz gibi çirkinliklerdendir. Bırakın nebilerin efendisinin sözü olmasını akıllı insanların sözleri bile bu çirkinliklerden uzaktır
4- Hadisin sahih sünnetin getirdiği hükme aykırılık ihtiva etmesi: Fesad, zulüm, boş şeyler, batılı övme, hakkı yerme vb hususları ihtiva eden her hadis batıldır. Allah Rasûlü bu tür hadislerden beridir. Bu babtaki hadislerden bir kısmı ismi Muhammed veya Ahmed olanları medhetmeye dairdir. Bunlara göre bu isimlerde olanlar cehenneme girmeyecektir. Bu ise O'nun[sav] diniyle öğrenilen şu hususa aykırıdır: 'Cehennemden isimler veya lakablar sebebiyle kurtuluş yoktur. Cehennemden kurtuluş İman ve salih amellerledir.'
5- Rasûlullah'ın(sav) sahabenin tamamının huzurunda büyük bir iş yaptığının ve ashabın bunu gizlemek hususunda ittifak edip nakletmediklerinin iddia edilmesi. Bid'at fırkalarının en yalancısının (Şia'nın) şu iddiası gibi: 'Rasûlullah(sas) veda haccından dönerken tüm ashabının huzurunda Alî bin Ebî Tâlib'in elinden tuttu ve herkes onu tanıyıncaya dek ayakta tuttu ve sonra şöyle buyurdu: 'Bu benim vasîm ve kardeşimdir. Benden sonraki halifedir. Onu dinleyip itaat edin.' Daha sonra sahâbîler bunu gizleyip, bu sözü değiştirip Rasûlullah'ın[sav] emrine muhalefet etmekte ittifak ettiler.'
Allah'ın(cc) laneti yalancıların üzerine olsun
6- Hadisin kendi içinde batıl olması: Hadisin batıllığı Rasûlullah'ın(sav) kelâmı olmadığını gösterir. Şu hadis gibi: 'Gökyüzündeki samanyolu arşın altındaki yılanın terinden yaratılmıştır'
7- Rasûlullah'ın(sav) sözüne benzemesi bir tarafa -çünkü onun sözleri kendisine gelen vahiydir- peygamberlerin sözüne bile benzememesi. Şu hadis gibi: 'Güzel yüzlü ve kara gözlülerle beraber olun. Çünkü Allah Teâlâ güzele cehennemle azap etmekten utanır.'
Allah'ın laneti bunu uyduran pis herife olsun.
8- Hadiste 'şu tarihte' şeklinde zaman belirtilmesi. Şu şekildeki sözler gibi: 'Şu sene gelince şu olacak'; 'şu ay geldiğinde şu meydana gelecek' gibi. Şirret yalancının şu sözü buna bir misaldir:'Muharrem ayında ay tutulursa fiyatlar artar, anarşi olur ve sultan iç meselelerle uğraşmak zorunda kalır. Ay safer ayında tutulursa, bu sefer de şunlar olur.' Yalancı bu şekilde devam edip her ayla ilgili birşeyler söyler.
9- Hadisin daha ziyade doktorların ve ihtisas sahibi kimselerin tavsiyelerine benzemesi 'Keşkek beli kuvvetlendirir' hadisi ile çocuklarının az olduğunu Nebîye(sav) şikayet edene yumurta ve soğan yemesini emrettiği hadis gibi
10- Akılla ilgili hadisler. Hepsi yalandır. Şunun gibi: 'Allah aklı yarattığında ona gel dedi, geldi. Git dedi, gitti. Sonra benim için senden daha kıymetli birşey yaratmadım. Seninle alır, seninle veririm, buyurdu.'
(İbnu'l Kayyım daha sonra bu mevzu hadisin durumunu açıklar)
11- Hızır ve hayatının anlatıldığı hadisler. Hepsi yalandır. Hızır'ın hayatıyla ilgili bir tek sahih hadis yoktur.
(îbnu'l Kayyım bu meseleyi geniş şekilde îzâh eder)
12- Müşahedeyle sabit sahih bilgilerin hadisin batıl olduğunu ortaya koyması. Uyduranın peygamberlerle ilgili haberleri karalamak kastıyla uydurduğu uzun boylu Üc bin Unuk hadisi gibi. Bu mevzu rivayette Ûc'un boyunun üçbin üçyüz otuzüç zira' olduğu geçer.
13- Hadisin Kur'an'ın sarih nassına aykırı olması. Dünyanın ömrünü belirten hadis gibi: 'Dünyanın ömrü yedibin yıldır ve bizler yedinci bindeyiz.'
14- Gün ve gecelerdeki namazlara dair hadisler. Pazar günü ve gecesi kılınan namazlar, pazartesi günü ve gecesi kılınan namazlar ile haftanın diğer günleriyle ilgili namazlara dair hadîslerin tamamı yalandır.
15- Şabanın ortasındaki geceyle ilgili (bu geceki ibadetlerle ilgili) hadisler. Şu hadis gibi: 'Ey Alî! Şabanın ortasındaki gecede bin kulhüvallahu'yu okuyarak her kim yüz rekat namaz kılarsa, bu gece istediği herşeyi Allah yerine getirir.'
16- Hadis lafzının bozukluğu ye çirkinliği: Böyle rivayetleri kulak işitince çirkin bulur, insan tabiatı kabul etmez, akıllı kimseye mânâsı kötü gelir. Şu hadis gibi: 'Dört şey dört şeyden doymaz: Kadın erkekten, toprak yağmurdan, göz bakmaktan, kulak haberden.'
17- Habeşlileri've zencileri yeren hadisler. Hepsi yalandır. Şu hadis gibi: 'Zenci doyduğunda zina, acıkınca hırsızlık eder.'
18- Türkleri, burulmuş kişileri ve köleleri yeren hadisler. Şu hadis gibi: 'Allah, burulmuş kişilerde hayır olacağını bilseydi, onların sulbünden Allah'a ibadet edecek bir nesil çıkarırdı.'
19- Batıl olduğunu gösteren karinelerin hadisin etrafında bulunması. Hayberlilerden cizyenin kaldırılışına dair hadis gibi Bu hadis on yönden batıldır (İbnu'l Kayyım burada bu on yönü açıklar)
20- Güvercinle ilgili hadisler. Hiçbiri sahih değildir. Şu hadisler gibi: 'Güvercine bakmak Rasûlullah'ın hoşuna giderdi.' 'Kazanana hediye verilen müsabaka sadece develerle, oklarla ve atlarla veya kanatlılarla yapılır.' Yalancı herif buna 'veya kanatlılarla' ifadesini eklemiştir. Daha önce bahsedilmişti (Merfu olarak aktarılan bir hadis vardır; bunu da eserinde belirtir. Buradaki genellemesine bakarak, o tek hadisi görmezden gelmeyelim.)
21- Tavuk beslemeye dair hadisler. 'Tavuk, ümmetimin fakirlerinin koyunudur.' hadisi gibi.
22- Çocukları yeren hadislerin tamamı baştan aşağı yalandır: 'Sizden birinizin yüzaltmış yılından sonra köpek eniği yetiştirmesi çocuk yetiştirmesinden daha hayırlıdır.'
23- Geleceğe dair tarih veren hadisler de böyledir: Daha önce buna değinilmişti. 'Şu yıl geldiğinde şu meydana gelir' şeklindeki hadis gibi.
24- Aşure günü sürme sürünmek, süslenip yağlanmak, kokulanmakla ilgili hadis de böyledir. Yalancıların uydurmalarından biridir. Başkaları da bunu uyduranlara karşı Aşure gününü üzüntü ve yas günü edinmişlerdir. Her iki grup da bid'atçidir, sünnetten çıkmıştır.
25- Sûrelerin fazileti ve şu sûreyi okuyana şu kadar sevap vardır şeklinde, tüm sûrelerin faziletini tek tek beyan eden hadis de böyledir."
[İbni Kayyım'ın Uydurma Hadisleri Tanıma Yolları adlı kitabına müracaat edilerek daha yarıntılı bilgi elde edilebilir. e-mir.]