Konu: Taklid Hakkında İbn Arabî'nin Sözleri Perş. 05 Şub. 2009, 12:36
Muhyiddin Arabi Futuhat'ta (3/333) şöyle der: "Ayet ve hadise muhalif olmasına rağmen mezhep imamının görüşüne tutunan fakihler, eğer imam Mehdînin kılıcından korkmasalar, ona hiç kulak asmazlardı. Ona kalpleriyle değil, zahirleriyle itaat ederlerdi. Belki de mezheplerine muhalif bir hüküm verdiğinde imam mehdiyi sapık görecekler. Zira onlar ictihad kapısının kapandığına, alemde hiçbir müçtehidin kalmadığına ve imamlardan başka hiçkimsede içtihat derecesinin bulunmayacağına inanmaktadırlar. Onların bu hususta Allah katında hiçbir mazeretleri yoktur. Kıyamet gününde onlardan ilk yüz çevirecek olanlar da imamları olacaktır."
Yine İbn Arabi şöyle der: "Bize göre Allah'ın dininde ölü ya da diri hiç kimsenin taklid edilmesi caiz değildir. alime soru soran: "Bu konuda Allah ve rasulünün hükmünü istiyorum demelidir." (Futuhat 1/373)
Ne diyelim bozuk saat bile günde iki defa doğru saati gösterirmiş.
ilginçtir bu da aynı kişiye ait bir başka fetva: Bu itaat'in üstünkörü ve ihlaslı olması lazımdır. Şartsız ve tam olmalıdır. Mürid, te'vilsiz cevapsız, özürsüz ve tepkisiz şeyhin emirlerine harfiyen bağlı kalır. Şeyhin emri akıldışı, hatta haram işlemeyi de emretse, harfiyen bu emirlere itaat etmesi lazımdır. Şeriate muhalefet ettiğini görsen bile, ona itiraz etmeyi aklına getirmemelisin. Çünkü insan masum değildir." (Muhyiddin Arabi, Tedbirat, 226)
Acaba bu kişiler ömrünün başında bir dinde iken sonra başka bir dine mi girmişler? yoksa bu kişilerin kitaplarına sonradan başka birşeyler mi karıştırılmış? yoksa bu kişiler çift kişilikli felan mı? Allahu Alem her ne olurs olsun biz doğruları alır yanlışları bırakırız Elhamdulillah
En son e-mir tarafından Çarş. 27 Mayıs 2009, 18:42 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Yaş :
Konu: Geri: Taklid Hakkında İbn Arabî'nin Sözleri Paz 24 Mayıs 2009, 12:07
98-Beyyine Suresi-1- Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar kitap ehlinden ve müşriklerden inkarcılar küfürden ayrılacak değillerdi.
Razi'nin ilgili ayeti tefsirinden bir bölüm ki meselenin bizim için en can alıcı noktası budur. Allah bizi ehli kitablaşmaktan korusun.
3) Cenâb-ı Hak, "ehli kitab" ifadesini zikretmek suretiyle, "ehl-i ilim"e bakarak aldanmanın caiz olmayacağına dikkat çekmektedir. Çünkü, geçmiş ümmetler hakkında meydana gelen şeyin aynısı, Kur´ân ehli (müslümanlar) için de meydana gelmiştir.
[Yani Ey Ehli Kur'an! Ehli Kitabın zamanla kafirleştikleri gibi siz de zamanla kafirleşmeyesiniz. Onlar kendilerine haramı helal, hlali de haram yapan alimlerine uyma sureti ile kafirleştiler. Siz de ehl-ilm saydığınız hoca efendilerinizin, şeyhlerinizin ve hatta fakih alimlerinizin her dediğini doğru kabul ederek ehli kitablaşmayın, kafirleşmeyin. e-mir. Allahu Alem.]