Konu: Dertlerimizin Çözümü İslam'da C.tesi 17 Ekim 2009, 13:45
Prof. Dr. İbrahim Canan’ın verdiği bir örnek:
Doğuda ailelerin kız ve erkek çocuklarını neden okula göndermedikleri konusunda önemli sosyolojik değerlendirmelerde bulunduktan sonra, kendisinin Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanı olduğu yıllarda dönemin Şanlıurfa Müftüsü'nden dinlediği bir olayı aktardı.
Okulların kayıt döneminde il genelinde okullara yeterli kayıt olmayınca ve okullar açılmasına rağmen çok sayıda öğrencinin okula devam etmediği ve sınıfların boş kaldığı anlaşılınca, resmen görevi olmasa da müftü konuyla yakından ilgilenme ihtiyacı hissetmiş.
Müftü imamları da bu konuda seferber ederek durumu araştırmış. Ailelerin çocuklarını tarla, bağ bahçe işlerinde çalıştırdığı, okulların açılma döneminin hasat mevsimi ile çakıştığı için biraz da o yüzden çocuklarını okula göndermedikleri anlaşılmış.
Müftü durumun ayrıntılarına vakıf olunca gereği için harekete geçmiş. Önce elden ettiği bilgilerden yola çıkarak Diyanet’e bir konuda fetva sormuş. Gelen cevap müftü beyin tam da düşündüğü gibi olunca hemen imamları toplamış. O hafta Cuma vaazında ve hutbede cemaate vermeleri gereken mesajı önce onlara aktarmış. Ardından kendisi de kürsüye çıkmış.
Konuşmasında, “Ailelerin dinen en önemli mesuliyeti, çocuklar ergenlik çağına gelinceye kadar, onların hayat boyu gerekli olan temel eğitimi almalarını sağlamaktır. Bu nedenle, ergenlik çağına gelmemiş çocukların kazandıkları para ailelerine dinen haramdır” şeklindeki fetvayı cemaate aktarmış.
Konunun önemi gerek vaazlarda, gerekse de kapı kapı dolaşılarak ailelere anlatılmış. Mahalle mahalle gezilerek hoparlörle konu halka aktarılmış: “Ergenlik çağına gelmemiş çocukların kazandıkları para ailelerine dinen haramdır. Ailelerin çocuklarına karşı temel görevi onların eğitimi ile ilgilenmektir” denilmiş.
Kısa sürede okullara kayıtta ciddi artış yaşanmış. Müftü bu çabalarından dolayı devlet tarafından ödüllendirilmiş. Prof. Canan bu örneği anlattıktan sonra konuyu, “sorunlarımızı aşmamıza yarayacak sosyal dinamikler dinimizde, kültürümüzde var. Fakat nedense ülkeninin aydınları bunları görmezden geliyor, halbuki dertte bizde, çare de...” diyerek bağladığında bakışlarımı bir refleks olarak toplantı salonunda gezdirdim. Türkiye’nin farklı kesimlerinden solcu, sağcı, liberal, ateist birçok aydın, İslam’ın eğitime verdiği önemi yansıtan bu örnek karşısında hayretlerini gizleyemez durumdaydılar.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adresinden alınmıştır.
[Mesala töre ve namus cinayetlerini, karısını yatakta başka bir erkekle yakalayan bir adam eğer karısını öldürürse kısas olarak onun da öldürüleceği yönündeki hadislerle engellemek mümkün. Ama bu ülkenin aydın geçinenleri ya dinden habersiz -toplumun geleneklerini bilmeden nasıl aydın olunursa- ya da dine o kadar düşman ki dinin hiç gündeme gelmesini istemediğinden bu vb olguları gizliyor. Hatta daha da vahimi bu aydınlar töre cinayetlerinden gizli bir haz da alıyor olabilir. Öyle ya, töre cinayetleri vb yanlışlıklar biterse, bu sözüm ona aydıncıklar, hangi konuda ahkam kesip tv kanallarında boy gösterip aydınlıklarını izhar edecekler?
NOT: Müftinin vermiş olduğu "çocuğun kazandığı paranın ailesine haram olduğu" konusunda bir bilgim yok. Araştırmadan inanmamak lazım. e-mir.]