Konu: Hadis İnkarcılarının Mantığı Perş. 03 Eyl. 2009, 18:02
Hadis inkarcıları inkarlarını akılcı ve bilimsel bir temele oturtmakta her zaman güçlük çekseler de yine de inkardan geri durmamışlardır. Hatta bazen bu inkarları uğruna trajikomik durumlara da düşmüşlerdir. Aşağıda bunun bir örneğini vermeye çalışacağım.
“Kim söylemediğim bir sözü bana atfederse,cehennemdeki yerine hazırlansın”
Suyûtî bu hadisin tam yetmiş iki (72) değişik yoldan rivayet edildiğini tesbit etmiştir. Ve metninden herkesin anlayabileceği gibi hadis, Peygamberimiz tarafından kendi adına yalan uydurulmasını engelleme amacıyla irad edilmiştir. Buna rağmen aslında bu hadisin hadis uydurmalarının iyice arttığı bir zamanda, bu uydurma faaliyetlerine artık son vermek isteyen kişiler tarafından uydurulduğunu iddia edenler de vardır. Şimdi bu küfürleri ağızlarından taşan, kalblerinde gizledikleri ise daha fazla olan Goldziher vb. kişilere şunları sormak istiyoruz:
Resulullah (SAV)'ın biran için vahy almadığını ya da bu sözünün vahye dayanmadığını düşünelim. O İsa (AS) ve diğer resullerin başına gelenden ders almış olarak, kendisinden sonra da kendisi adına yalan uyduracak bir takım kimselerin geleceğini anlamış ve bu kişileri engelemek için böyle bir hadis irad etmiş olamaz mı?
Ya da Resulullah adına yalan uyduranlar, kendilerinin daha fazla yalan uydurmasını engelleyecek bir hadisi neden uydursunlar?
Kendi uydurdukları hadisin kendilerini durduracağını sandıklarını iddia etmek bu kişilerin mi yoksa Goldziher'in mi aklından noksan olduğunu gösterir?
Bir kişi bu hadisi yetmiş değişik senedle mi uydurmuştur, yoksa yetmiş değişik kişi bu hadisi uydurmak için biraraya mı gelmiştir?
Yerli ve yabancı tüm çağdaş hadis inkarcılarının piri olan Goldziher'in bu hadisin uydurulduğunu iddia ediyor oluşu ile ilgili olarak bakınız: Yrd. Doç. Dr. Mahmud Denizkuşları, Kur'anla Amel Meselesi, Hüner Kitabevi, shf.178