İslam tarihinde kaderi ilk inkar eden kişi olan Mabed el-Cühenî kaderle ilgili görüşlerini, müslüman olduğunu söyleyerek Müslümanların arasına girdiği halde sonradan tekrar eski inancına dönen Hırıstiyan bir adamdan almıştı.
Mabed el-Cühenî bu görüşleri aldıktan sonra artık onu halk arasında yaymaya başlamıştır. Evzaî de şöyle der: "Kader konusunu ilk kez ağzına alan, Sevsen [Sinseveyh/sensüveyh] adında Iraklı bir kişiydi Bu adam Hıristiyan dinindendi. İslâm'a girmiş daha sonra tekrar hıristiyanlığa dönmüştür. İşte onun bu görüşlerine ondan alıp sahip çıkan Mabed el-Cûheni'dir, Gaylan adındaki kişi de Mabed el Cühenî'den bu fikirleri almıştır."
Kaderiye mezhebinin ilk ortaya attığı görüş şöyle idi; "Ortaya çıkan bir mesele ilk kez çıkmıştır." Yani bu konuda herhangi bir takdir geçmiş değildir. "Allah'ın ilminde daha önce böyle bir şey yoktu. Yüce Allah ancak o şeyi, meydana gelmesinden sonra bilir."
Bu Mabed el-Cüheni zamanın halifesi Abdülmelik tarafından öldürtülünce fikirleri Şam'da Gaylan ed-Dimaşkî tarafından yayılmaya başlandı. Gaylan da zamanın halifesi Ömer bin Abdülaziz tarafından öldürülmek üzere iken canını kurtarmak amacı ile sapık görüşlerinden tevbe ettiğini açıkladı. Fakat halifenin ölümünü fırsat bilerek kaderi inkar konusundaki eski küfrüne geri dönünce Kaderiyye'ye karşı sert davranışlarıyla bilinen halife Hişam bin Abdülmelik'in emri ile zamanın büyük alimlerinden İmam Evzai tarafından imtihan edilmiş ve bunun sonucunda el ve ayakları kesilerek bir çöplüğe atılmıştır. Fakat Gaylan ed- Dımaşki burada da kaderi inkar fikrini yaymaya devam edince önce dili sonra da başı kesilerek öldürülmüştür. Başka bir rivayete göre de öldürüldükten sonra Dımaşk kapısına asılmış ve halka teşhir edilmiştir.
Mabed el-Cüheni ve Gaylan ed-Dımaşki'nin öldürülmesine rağmen fikirleri Mutezile tarafından günümüze kadar savunulmaya devam etmiştir.
Bu bilgiler de Talat Koçyiğit'in Hadis Tarihi adlı kitabından alınmıştır. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları shf:128