Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun...

İSLAMİ BİLGİ PAYLAŞIM SİTESİ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Rahmet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
star
starPaz 28 Ekim 2012, 12:04
star
starÇarş. 14 Eyl. 2011, 21:58
star
starSalı 13 Eyl. 2011, 18:41
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:48
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:15
star
starSalı 06 Eyl. 2011, 19:02
star
starPtsi 05 Eyl. 2011, 22:51
star
starPaz 04 Eyl. 2011, 13:51
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 16:06
star
starCuma 02 Eyl. 2011, 15:45
Similar topics
  • » Kelime-i Tevhid'in Faydası
  • » Zayıflamak İçin

  • Cennet Ve Cehennem Hangi Kelime İçin Yaratılmışlardır?

    Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
    Yazar Mesaj
    e-mir
    Admin
    Admin
    e-mir
    Yaş :
    Kayıt tarihi : 02/02/09
    Mesaj Sayısı : 1596
    Nerden :
    Cennet Ve Cehennem Hangi Kelime İçin Yaratılmışlardır? Vide
    http://www.rahmet.yetkin-forum.com
    MesajKonu: Cennet Ve Cehennem Hangi Kelime İçin Yaratılmışlardır? Cennet Ve Cehennem Hangi Kelime İçin Yaratılmışlardır? Icon_minitimeÇarş. 18 Şub. 2009, 21:00

    ÇIRPINAN DENİZ
    Dünya müşriklerle doluydu... Biri puta dua ediyordu... Öteki bir mezara ümit bağlıyordu... Bir diğeri insana ibadet ediyordu... Bir başkası da ağaca tazim gösteriyordu...
    Rableri bu insanlara baktı... Arap-acem hepsine gazap etti... Sadece ehl-i kitabın tevhid ehli olarak kalanları müstesnaydı...

    Bu şaşkınlardan biri de efendilerden biri olan Amr b. Cemûh idi... Menaf adında bir putu vardı... ona kurbanlar sunar, önünde secdelere kapanırdı...

    Menaf, sıkıntılı anlarında Amr’ın sığınağı, ihtiyaç duyduğunda barınağıydı…Odundan yaptığı bir puttu Menaf… Fakat ailesinden de, malından da çok severdi…
    Amr bu putu kutsallaştırmada, süsleyip güzel kokular sürmede ve elbiseler giydirmede oldukça ileri gidiyordu… Dünyayı tanıdığı andan itibaren altmış yaşını geçene dek bu hal üzere devam etti...

    Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke’de peygamber olarak vazifelendirilip Mus’ab b. Umeyr -Allah râzı olsun-’ı davetçi ve öğretici olarak Medine halkına gönderince Amr b. Cemûh’un haberi olmadan üç oğlu anneleri ile birlikte Müslüman oldu.

    Babalarına gidip öğretici olarak gelen davetçiyi haber verdiler; Kuran okudular... “Babacığım, insanlar ona tabi oldular. Onun peşinden gitmek hakkında sen ne dersin?” dediler.
    “Menaf’a danışmadan bir şey diyemem. Bakacağım bakalım ne diyor?” dedi.


    Daha sonra Amr kalktı ve Menaf’ın yanına gitti... Putlarıyla konuşmak istediklerinde putun arkasına yaşlı bir kadın koyarlardı. Bu yaşlı kadın sözde putun kendisine ilham ettiklerini söyleyerek cevap verirdi...

    Amr topallayarak Menaf’a doğru yürüdü... Ayaklarından biri ötekinden daha kısaydı... Sağlam ayağı üzerinde dikilerek putun önünde saygı ve hürmetle durdu… Sonra puta övgü ve medihlerde bulundu.... Ardından da “Ey Menaf! Hiç şüphesiz sen bu gelen adamdan haberdarsın... Senden başkası için bir kötülük istememektedir... Bizi sana ibadet etmekten alıkoyuyor... Ey Menaf! Bana ne yapacağımı işaret et!” dedi. Ama put hiçbir şey söylemedi... Amr söylediklerini tekrarladı… Fakat put yine bir şey demedi... Sonra Amr “Herhalde kızdın... Ben de öfken yatışana kadar birkaç gün sana bir şey söylemem.” dedi.

    Sonra bırakıp çıkıp gitti. Gece olduğunda oğulları Menaf’ın yanına vardılar…
    Onu alıp götürdüler ve leşlerin, pisliklerin bulunduğu bir çukura attılar…
    Sabah olunca Amr selamlamak üzere putunun yanına girdiğinde yerinde bulamadı…
    Avazı çıktığı kadar bağırdı: “Yazıklar olsun size! Geceleyin ilahımıza bu düşmanlığı kim yaptı?” Ailesi hiç ses çıkarmadı…
    Amr korkuya kapıldı.... Ne yapacağını bilemedi.... Putu aramak üzere evden çıktı.... Tepe taklak olmuş vaziyette çukurun içinde buldu... Çıkarıp güzel kokular sürdü ve tekrar yerine götürdü...

    Puta “Ey Menaf! Bunu sana kimin yaptığını bir öğrenirsem, rezil edeceğim.” dedi.

    Ertesi gece oğulları yine puta doğru yöneldiler... Götürüp aynı pis çukura attılar...
    İhtiyar sabah olunca putuna baktı yerinde göremedi...
    Öfkelenerek tehditler savurdu... Sonra aynı çukurdan putu çıkarıp yıkadı, güzel kokular sürdü...

    Gençler, puta her gece aynı şeyleri yapıyorlardı... O da her gün gidip o çukurdan putu çıkarıyordu... Amr durumdan iyice sıkılınca yatmadan önce Menaf’ın yanına gitti ve “Yazık sana Menaf! Keçi bile kendi kıçını koruyabiliyor...” dedi ve putun kafasına bir kılıç asarak “Düşmana karşı kendini koru!” dedi.

    Gece olunca gençler yine geldiler. Putu götürüp ölü bir köpek leşine bağlayarak pisliklerin toplandığı bir kuyuya attılar... Sabah olunca ihtiyar yine putunu aradı... Putu o halde görünce şöyle dedi:
    Erkek tilkinin kafasına işediği rabb,
    Tilkilerin işediği adam düştü bitâp.

    Daha sonra Allah’ın dinine girdi ve din meydanında salihlerin yarışına katıldı.

    Amr’a bir bakın... Müslümanlar Bedir Savaşı’na çıkmak istediklerinde yaşlı ve topal diye oğulları ona engel oldular... Cihada çıkmak için ısrar etti... Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ’in yardımına başvurdu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de onun Medine’de kalmasını emretti... Böylece Amr Medine’de kaldı...

    Uhud Gazvesi yapılacağı zaman... Amr yine cihada çıkmak istedi... Oğulları yine engel oldular... Çocukları çok aşırı engel olunca Amr gözyaşlarına engel olmaya çalışarak Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e gitti... “Ya Rasûlallah!” dedi, “Oğullarım benim seninle beraber cihada çıkmama mani oluyorlar.”
    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: “Allah seni mazur görmüştür.” dedi.
    “Ya Rasûlullah! Allah’a yemin olsun ki bu topallığımla cennette dolaşacağımı arzu ediyorum.” dedi.
    Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onun cihada çıkmasına izin verdi... Amr silahını aldı ve “Allah’ım, bana şehitlik nasip et! Aileme beni geri döndürme!” dedi.

    Savaş meydanına vardıklarında... İki ordu karşılaştı... Kahramanlar haykırdı... Oklar atıldı...
    Amr karanlıklar ordusuna kılıcıyla darbeler indirmeye, putperestlere karşı savaşmaya başladı...
    En sonunda bir kafir kendisine yöneldi ve kendisini şehitlik makamına erdirecek kılıç darbesini indirdi... Amr -Allah râzı olsun- defnedildi ve Allah’ın kendilerine nimet verdikleri kimselerin kervanına katıldı...

    Kırk altı yıl sonra Muâviye -Allah râzı olsun- döneminde...
    Uhud şehitleri kabristanına şiddetli bir sel baskını olmuş, kabristan suyla dolmuştu...
    Müslümanlar şehitlerin cesetlerini nakletmeye koştular... Amr b. Cemûh’un kabrini kazdıklarında bir de baktılar ki Amr’ın cesedi yumuşacık... Kolları, bacakları bükülmüş vaziyette sanki uyuyor... Toprak bedenine hiçbir zarar vermemiş... Kendisine ayan beyan olan hakka döndükten sonra Allah’ın Amr’a nasıl bir son nasip ettiğini iyi düşün!


    Lâ ilâhe illallâh sözünü gerçekleştirince Allah’ın ahiretten önce daha dünyada iken kerametini nasıl izhar ettiğine bakın! Bu kelime göklerin ve yerin kendisiyle ayakta durduğu bir kelimedir... Allah’ın tüm mahlûkatı üzerinde yaratmış olduğu fıtratıdır... Cennete girme sebebidir... Cennet ve cehennem bu kelime için yaratılmıştır... İnsanlar da müminler ve kâfirler olarak; iyiler ve kötüler olarak bu kelime sebebiyle ayrılmışlardır...
    Allah’ın huzurunda şu iki şeyden sorulmadıkça kulun ayakları yerinden bile oynamaz: Neye ibadet ediyordunuz? Peygamberlere ne cevap verdiniz?


    Muhammed b. Abdurrahman el-Arîfî
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Cennet Ve Cehennem Hangi Kelime İçin Yaratılmışlardır?

    Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
    1 sayfadaki 1 sayfası

    Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi Hidayete Tabi Olan Kullarının Üzerine Olsun... :: DİNİ KONULAR :: Sahabeler -